MHP'Lİ VURAL YENİGÜN GAZETESİ'NE KONUŞTU

MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk ve Gurup Başkan Vekili Oktay Vural, Türkiye gündemini YENİGÜN için değerlendirdiler.

01 Mayıs 2013 Çarşamba 09:51
MHP'Lİ VURAL YENİGÜN GAZETESİ'NE KONUŞTU
Erhan AKPINAR - Muhammed Hanifi AKSAKAL

Hafta sonunu YENİGÜN’de geçiren ikili gazetemiz imtiyaz sahibi Reşat Çakır Yazı İşleri Müdürümüz Mehmet Musa Çakır ve Haber Merkezinde görevli arkadaşlarımızın sorularını yanıtladılar..
Türkiye siyasetini, Akil insanları ve Erzurum gezilerini YENİGÜN haber merkezine değerlendiren MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk ile Gurup Başkan Vekili Oktay Vural, AK Partinin oy oranının hızla düştüğünü buna paralel olarak da MHP oylarının hızla arttığını söylediler.
Ankara’ya hareketi öncesinde Gazeteniz YENİGÜN’ün misafiri olan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk ve Gurup Başkan Vekili Oktay Vural, Türkiye gündemini değerlendirdiler. YENİGÜN Gazetesi Haber Merkezini ziyaret eden MHP kurmayları gazetemiz imtiyaz sahibi Reşat Çakır, Yazı İşleri Müdürümüz Mehmet Musa Çakır ve Haber Merkezinde görevli arkadaşlarımızın sorularını içtenlikle cevaplandırdılar. Türkiye siyasetini enine boyuna değerlendiren Öztürk ve Vural, içinde bulunulan sürecin AK Parti oylarını düşürdüğünü buna paralel olarak da tepkilerin MHP oylarını yükselttiğini söylediler. 

YENİGÜN SORDU VURAL YANITLADI..
MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk’ün “ ben ev sahibiyim” diyerek topu yuvarladığı MHP Gurup Başkan Vekili Oktay Vural YENİGÜN ekibine ülkenin gidişatının vahim olduğuna dikkat çekti.

AK Parti’ye oy verenlerin partinin ruhunu oluşturduğunu ifade eden Gurup Başkan Vekili Oktay Vural, “Kılavuzları AKP’nin bedeni. Oy verenler ise partinin ruhu. AKP’de ruh ve beden arasında kesinlikle uçurum var. AK Parti artık kendisine oy veren insanların ruhunu temsil etmiyor. AKP’yi yönetenlerden biri Öcalan’la görüşürüm diyor. Biri teröristlere ağlıyor. Bir diğeri de Öcalan’ı umut tablosu olarak gösteriyor. Artık AKP kılavuzlarının hal ve hareketleri oy verenlerin ruhunu temsil etmiyor. Dolayısıyla ruh ve beden ayrışması söz konusu. Fakat beden gücü kullanarak, iftirayı kullanarak, kendilerine oy veren vatandaşların salahiyetini etkilemeye çalışıyorlar. Artık AKP’de çözülmeler başladı. Eğer çözülmeler başlamamış olmasaydı, Başbakan Erdoğan MHP’ye ve Genel Başkanımız Bahçeli’ye saldırmazdı” diye konuştu.

Başbakan’ın Milliyetçi Hareket Partisine ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye saldırmasının arkasında korku yattığını iddia eden Oktay Vural, Başbakan Erdoğan’ın bu taktikle partisinden olacak olan kopmaların önüne geçmek istediğini söyledi. Oktay Vural, “Başbakan Erdoğan’ın bazen MHP, bazen CHP ile ilgili şeyleri gündeme getirmesinin sebebi kendisine oy veren kitlelerin MHP’ye yönelmesini engellemektir. Bu etkende kutuplaşma oluşturuyor. Taktik yaklaşımlarda bulunuyor. Mesela Habur’a 20 Ekim tarihinde gurur tablosu diyen Başbakan, Partisinde ki insanların tepkisini görünce sonraki günlerde şov, provokasyon oldu demek zorunda kaldı.  Medya pazarlaması ile de partilerinden kopacak olan kitlelerin kopmasını engellemek için iftira atmaya başladı. Kendi partisinden MHP’ye kaymayı önlemek ve yine kendi partisinden bize oy verecek kişilerin oylarının bize gelmemesi için zaman kaybetmeden İftira kampanyası başlatıyor. Kendisine de söylüyorum İmam Hatip mezunusun ama dersleri kaytarmışsın diye. Başbakan İmam Hatip’i okudu ama İftira hakimi oldu.Tablo bunu ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.

“TERÖRÜ SEÇİM MALZEMESİ YAPACAK”
Anketlerde AK Partinin oyunun yüzde 38 olarak çıktığını söyleyen MHP Gurup Başkan Vekili Oktay Vural, anketi AK Partinin yaptırdığını ve AK Parti’nin çöküş sürecine girdiğini vurguladı. “MHP yükselişte AKP düşüşte” diyen Oktay Vural, şöyle konuştu.
“AKP bu düşmeyi önlemek için taktikler uygulayacaktır. Bunu ben eskiden gördüm. Seçimlerde terörü de yok ettik diyecek bunu seçim malzemesi olarak kullanacak ve seçmenin oyunu almak suretiyle atılacak adımları meşrulaştırarak gücü tekrar elde edecek. Kullanacağı tek malzeme bu. İlkeler ve değerler ekseninde siyaset yapıyoruz. İlkeleri, değerleri olmayan, başarıyı elde etmek için her türlü aracı mubah sayan bir siyasi parti olduğu için onlarda tabiatıyla bu kopmayı gördükleri için kopmayı azaltmak için birçok yola başvuracaklardır. Gelişmeleri, tabloyu kafada iyice netleştirmek lazım”
Bugün sorulması gereken sorunun Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının kendisini süreçle ilgili neden bu kadar mecbur ve mahkûm hissediyor? Olması gerektiği sorusu olduğunu belirten Oktay Vural,  “Ya İmralı ve PKK ile doğrudan doğruya bir mutabakatı var, ya da bir şantajla karşı karşıya. Şimdi ikisine bakıldığı zaman Obama’nın, Mecliste Kürt meselesi, Ermeni ve Kıbrıs’la ilgili atılmasını istediği adımlar var. Bu adımlarla ilgili yapılan görüşmeler neticesinde asıl amaç, PKK terör örgütünü siyasallaştırmaktır. Bu da AKP’nin isteği çerçevesinde gerçeklemektedir. PKK neden siyasallaştırılmak isteniyor. Çünkü artık PKK’nın Türkiye üzerinde ki görevi silahlı olarak bitti. KCK olacak. Yani siyasi çözüm bu” diye konuştu.

“KÜRDİSTAN İÇİN ADIMLAR ATILDI”
“PKK ile mücadele edilmesi için Barzani ile Talabani’yi barıştırdık. Niye barıştırdık PKK’yı bitirmek için Barıştırdıktan sonra Öcalan’ı aldılar getirdiler buraya” diyen MHP Gurup Başkanvekili Oktay Vural, “İlker Başbuğ, terörle mücadele konusunda ABD’nin bizimle hareket etmesini sağlamak için Irak’a müdahalesinin bir bedeli olabileceğini dolayısıyla Kuzey Irak’la ilgili operasyon yapılması gerektiğini söylemişti. Bedelini ödersek ABD’ye, o zaman ABD bizimle terörle mücadele konusunda birlikte hareket eder demişti. İlker Başbuğ’un içeri girmesinin temel sebeplerinden biri budur. Yaşar Büyükanıt, Kandil’e gitmek mümkün değil derken İlker Başbuğ Kandil’e gidilebilir demişti. Orada Türkiye ile PKK arasında ki bu gerilim Barzani’nin meşrutiyeti açısından bir risk oluşturmuyor mu oluşturuyor. Çıkarmak için ne yapmak lazım PKK’yı oradan çıkarmak lazım. PKK’yı çıkarmak için ne yapmak lazım sorunu Türkiye ye çözdürmek lazım. Tabi maliyeti Türkiye’ye çıkarılacak. Çözüm KCK paralel devlet yapılanması. 2005 yılında KCK’yı kurduranlar belli. Bundan başbakanın haberi var. KCK paralel devlet yapılanması ile ilgili KCK silahı bırakacak paralel devlet yapılanmasına dönüşecek plan buydu ama bu planları uygulama konusunda sıkıntılar oluşmaya başladı. Ancak bu planı şimdi uygulamıyor. Söz verdi yaptı uygulamıyor. Kürt bölgesinde riski ortadan kaldırdılar mı kaldırdılar. PKK’ya Kürdistan denilen yerin Paralel devlet yapılanması için zemin hazırlandı mı hazırlandı. Türkiye’yi PKK riskinden uzaklaştırarak PKK’yı orada yönlendirmediler mi. Irak’ın kuzeyinde de Kürdistan kurulmuyor mu kuruluyor. Bundan sonra İran girecek devreye. Irak, Suriye ve Türkiye’deki Kürdistan tablosu bu”

“ERMENİLER’E TOPRAK VERİLECEK”
Bunun ilerisinde ki planın ise 200 bin Ermeni’nin Türkiye’ye getirilip toprak verilmesi olduğunu anlatan Oktay Vural, “2015 yılı Ermeniler için önemli bir yıl. Bu konuda AKP plan yapıyor. 200 bin Ermeni’yi getirip toprak verecekler. Türkiye soykırımı, tazminatı tanıyacak. Bunlar tesadüf değil. PKK ASALA’nın devamıydı. Bakın kadrolarına. PKK aynı zamanda Ermeni meselesini de gündeme getirmek için kullanılıyor. Ermenilerin belirli bölgelere yerleştirme planları uygulanmaya başladı. Türkiye uluslararası bir komplonun ortasına düşmüştür. Şu anda üretilen hiçbir fikir milli değildir. Fikirler milli amaçlar için oluşturulmuyor. Siyaset yaparken doğru bilgilerle yapmak gerekir. Toplumun yanlış yönlendirirsen bunun da vebali olur. Uluslararası komployu hazırlayanlar bugün Türkiye’yi yöneten zihniyetin beynine kadar girmiş durumdalar. Onlar yönlendirip onları yönetiyorlar. Daha önce bunu yapmak isteyenler darbelerle yapıyorlardı. Açıkça söylüyorum, şimdi darbeler yerine sivil iradeyi yöneterek yapıyorlar” şeklinde konuştu.

“AMPUL LOGOSU TESADÜF DEĞİLDİR”
AKP simgesi ampulün 7 ışıklı ampul olduğunu İsrail devletinin ambleminin 7 katlı ampul ve Yahudi öğretisi simgesinin kutsal lamba olmasının tesadüf olmadığını iddia eden Oktay Vural, “Bu gelişmeleri uluslararası bir komplonun tuzağına düşürülmüş bir iradenin ortaya koymuş olduğu tavırlar olarak düşünüyorum. Bugün geldiğimiz bu noktada MHP’nin olmadığını düşünelim. Bu açılımla ilgili düşünceleri dile getirmeseydik MHP’nin tepkisi olmasaydı ne olurdu. Bizim yüzde 13 oyumuz var niye korkuyorsunuz ulan ne olur ya toplam 51 milletvekilimiz var. Parmak kaldırmamızdan niye korkuyorlar. Korkuları şundan MHP’nin ruhu aynı zamanda AKP’ye oy verenlerin ruhudur. MHP’nin bu şekilde konuşması AKP’ye oy veren insanların MHP’ye yönelmesinin sağlar. Topluma hep AKP’nin her yaptığı doğru AKP’nin alternatifi yok şeklindeki söylemler lanse edildi. Hiç bir zaman MHP’nin bir düşüncesi bir alternatif olarak topluma sunulmadı. MHP sadece güvenlik eksenli politikalar üreten bir parti olarak lanse edildi. Biz bunu ne kadar pazarlayabiliyoruz. İzmir’de muhteşem bir miting yaptık. Gazetelerde doğru düzgün yer almadı. Haklı olduğumu topluma nasıl yansıtacağım, nasıl ileteceğim bunu kimse sorgulamıyor.  Medya, Karayılan’ın birinci ikinci üçüncü aşamalı bir pazarlık yapıldığı sözlerini iletmezse ben ne ölçüde ileteceğim. Pazarlık yok diyen Başbakan’ın MÜSİAD’da ki konuşmasını 12 kanal birden naklen yayınladı. Aynı silahla mücadele etmek lazım. Ama medya bu konuda alternatifi koymuyor ve sorgulamayı da yapmıyor. Vatandaş bir yalana inandırılmaya çalışılıyor. Çözüm ve barış süreci çözüm ne diye soruyoruz cevap vermiyorlar. Bu sefer bize dönüyorlar sizin çözümünüz yok diye sorguluyorlar. Bizim çözümümüz bu kabul et diyoruz. Bu seferde toplumu kendi çözümlerine hazmettirmek istiyorlar. Onu dile getirmediğim sürece de senin çözümün yok diyorlar. Kan dökülmesini istiyorlar diyor. Türkiye’de hırsızlık gasp, cinayet  bir sürü suç var. Ne yapacaksın nasıl mücadele edeceksin bunlarla. Biz kan dökenin tarafı değiliz. AKP bu gücünü acımasızca kullanıyor. Millet korkudan konuşamıyor, esnaf şikayet ederken başıma bir şey gelir mi diye endişe ediyor. Güç sahibi, aynı zamanda problem olan alanlarda muhalefeti de zaman zaman sorguluyor. Her tarafı kontrol ediyor. Bugün gücün etkisi nedeniyle korkuyor itiraz edemiyor. Eğer bir medya kuruluşuna 3 milyar dolar ceza kesilirse o medya kuruluşu ne yapabilir” şeklinde konuştu.

“SİVİL BİR DARBENİN GİRDABINDAYIZ”
Ülkemizin sivil bir darbenin güç medeniyetinin girdabında olduğunu vurgulayan MHP Gurup Başkanvekili  Oktay Vural, “Medeniyetin gücü yok yani güç medeniyeti var. Her alanda ziraat odaları tarımı esnaf odaları  esnafı eleştirebiliyor mu  eleştiremiyor. Bu beyefendiler gidiyor birde akil adamlar gurubuna giriyorlar. “dedi.

“DİNİ İSTİSMAR ETMEYİ MARİFET BİLİYORLAR”
Türk Milletinin dini doğrudan doğruya algılama ve dinle kendisiyle Allah arasında olan bir meselede doğrudan doğruya bilgi sahibi olmak yerine doğrudan doğruya bilgi sahibi olduğunu gösterenlerin yanında olduğunu dile getiren Gurup Başkanvekili Vural, “Vatandaş bunların söylemlerinden etkilenerek dine hizmet ettiklerini sanıyorlar. Onun için istismarı çok kolay. Cenabı Hak mesajını doğrudan doğruya veriyor. Öyle bir kanaat uyandırılıyor ki Dinden imamdan bu kadar bahseden bir adama hizmet etmek dine hizmet etmektir ona hizmet etmenin dine hizmet olduğunu düşünüyorlar” dedi.

“DİNİMİZİ İYİ BİLMEK İYİ ÖĞRETMEK GEREKİYOR.”
Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle Başbakan Erdoğan’ın zaman zaman söylemlerinde haddini aşan ifadeler kullandığını dile getiren Vural, “Kutlu doğum haftasında başbakan bu meselelerin karşısında duranlar Hazreti Peygamberin yanında değil Ebu Cehil’in yanındadır dedi. Ben bununa ilgili Diyanet işleri başkanını aradım biz sizin davetliniz olarak kutlu doğum haftası için geldik oraya kimse bizim dinimizi sorgulayamaz bu arada size söylüyorum dedim bizim bu meseleyle ilgili itirazlarımız bellidir. Biliniz ki bizi Ebu Cehil’in yanında gören kimse küfre batmıştır o söz ona dönmüştür. Diyanet İşleri mensupları bu görüşleri ilan etmelidir. Herkes haddini bilmelidir dedim. Sizde bu küfre batan kişinin görüşlerini pazarlarsanız aynı şekilde size dönmüş olur dedim. Size tebliğ ediyorum dedim. Bu söz ona dönmüştür bu söze ortak olan herkese de döndürürüm dedim. Türk Milleti artık din konusunda yeterli donanıma sahip olmalı din eğitimini iyi öğrenmelidir. Aksi halde istismarcılar yüzyıllar geçse de her zaman başımızdan eksik olmayacaklardır” diye tepkilerini dile getirdi.

Editör

Son Güncelleme: 01.05.2013 09:54
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.