Uzmanlar, emek yoğun sektörlerde çalışan kesimin en önemli şikayetleri arasında el bilekleri ve dirseklerde yaşanan sinir sıkışmalarının olduğunu söyledi. Çalışır, gazete, matbaa, paketleme, otomobil ve yedek parçaları üretimi ve montajı, el aletleri kullanılan işler, titreşimle çalışan el aletleri kullananlar, taş kırıcı makineyle çalışanlar, ev temizlik işleri yapanlarda genellikle Karpal Tünel Sendromu ve Ulnar Tuzak Nöropati (dirseklerde sinir sıkışması) şikayetlerinin görülme ihtimalinin yüksek olduğunu ifade etti. Karpal Tünel Sendromu’nun işitme kaybı ile birlikte en çok iş gücü kaybına yol açan hastalıkların başında geldiğini söyleyen Çalışır, “El bileklerindeki sinir sıkışıklıklarını ifade eden karpal tünel sendromu riskli iş kolunda çalışılan süre ve gün içinde geçirilen sürenin artmasıyla risk katlanarak artıyor. Her yüz kadından 6’sında, her yüz erkekten 1’inde görülüyor. Hastalık kadınlarda ve baskın kullanılan elde daha sıktır. Kadınlarda karpal kanal çapı erkeklerden küçük olduğundan kadınlarda daha fazla rastlanıyor. Elin bilekten aşağı-yukarı, sağa sola hareketini sık yapmasıyla riskin arttığı kanıtlanmıştır. Bu yüzden baskın kullanılan elde ilk önce başlıyor. Kadın olup bir de el gücü, el ile yapılan işlerde çalışıyorsa risk en fazla bu grupta artıyor. Bahçe, tarla işleri, temizlik işleri, örgü, dikiş, hamur açma, gıda paketleme işi, her türlü üretim sektörü için geçerli bu durum. Genellikle 50 yaşından sonra artsa da, gebelik ve meslekle ilişkili olarak daha genç yaşlarda da karşılaşıyoruz” dedi.
Hastalığın her zaman meslek nedeniyle ortaya çıkmayacağını ifade eden Çalışır, anatomik yapı nedeniyle doğuştan kanalın dar olmasının da önemli olduğunu; kemik, kas ve tendonların anormal yapıları, bilekte kemik kırıkları, bilekte kist-ganglion gibi yer kaplayan yapıların olmasının da hastalığa yol açabileceğini kaydetti. Çalışır ayrıca basınca karşı sinirin hassasiyetini arttıran, şeker hastalığı, tiroid bezinin az çalışması, romatizmal hastalıklar ve gebelik gibi durumların da hastalığı tetikleyebileceğini kaydetti.
Hastalığın her zaman meslek nedeniyle ortaya çıkmayacağını ifade eden Çalışır, anatomik yapı nedeniyle doğuştan kanalın dar olmasının da önemli olduğunu; kemik, kas ve tendonların anormal yapıları, bilekte kemik kırıkları, bilekte kist-ganglion gibi yer kaplayan yapıların olmasının da hastalığa yol açabileceğini kaydetti. Çalışır ayrıca basınca karşı sinirin hassasiyetini arttıran, şeker hastalığı, tiroid bezinin az çalışması, romatizmal hastalıklar ve gebelik gibi durumların da hastalığı tetikleyebileceğini kaydetti.
Editör
Son Güncelleme: 19.11.2012 09:27