Yalnızca senede bir gün aklımıza gelir “3 Aralık Engelliler Günü”

Engelliler gününde gerek siyasiler gerek siyasilerden mesaj üstüne mesaj gelir

Her insan bir özürlü adayıdır, engellilere sahip çıkalım v.s v.s

Peki ya 4 Aralıkta!

Ne engelli kaldı nede özürlü

Ama daha dün törenlerle kutladık Tamam, en azından farkındalık yaratmaya çalışıyoruz sosyal medyada falan ama işte özel annelerin dediği gibi masallarla geçti bir gün daha farkında olamayanların ülkesinde.

Ayrıca yine çocukları es geçtik her şey vermiş medyada vermiş olduğumuz mesajların içeriğinde kaldı

Dün dündür bugün bugündür mü dememiz gerekiyor

Oysaki engelli ve özürlü tüm bireylerimiz bu toplumun kanayan yarası değil midir?

Dün internette sosyal ortamda Erzurum otizm başkanı Nazan Yaşarbaş tarafından yayınlanan resimli

Bir mesaj okudum, onu sizinle paylaşmak istiyorum

( Bu parmaklıklar ardında hapsedilen çocuk bir suçlu değil, Annesi tarafından başına bir iş gelmesin, kaçıp kaybolmasın diye tedbir amaçlı demir parmaklıklar arasına kapatılmış bir Otizmli gençtir.

Sadece 1 dakika kendinizi bu Annenin yerine koyun ve düşünün bu parmaklıkların ardındaki senin çocuğun olsaydı!

Düşünemediniz değil mi,?

Böyle hayal kurulur mu hiç, İnsan evladını demir parmaklıklar arkasına kapatır mı?

Kapatır kardeşim hem de bal gibi kapatır eğer eğitim verilmezse işte böyle kapatır

Toplumun kanayan yarasıdır Otizm,

Görmezden gelinen, eğitim hakkı verilmeyen

Cehenneme dönmüş hayatlarımızın resmidir bu )

Bir çok engelli, bireylerle aynı haklara sahipken bir takım haklarımızı kullandırılmıyor mu acaba

Engelli çocuğa sahip olan aileler çocuklarını eve mi yoksa cezaevine mi hapsetmesi gerekiyor

Hani bizim toplumsan duyarlılığımız, nerede kaldı

Toplumun bu çocuklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor

Öncelikle eğitim diyoruz, eğitim ne yaş nede engel tanır çünkü eğitimin yaşı olmaz

Veya empati kuralım ya o engelli çocuklardan birisi kendi ailenizden çıksaydı ne yapardınız?

Önemli olan zoru başarmaktır öncelikle eğitim dedik, akabinde tüm bireylerin sahip olduğu yüm sosyal haklardan yararlanması gerekiyor

Belide bu özürlü çocuklarımızdan çok yetenekli birer birey çıkartabiliriz

Yaz aylarında açılan yaz spor ve eğitim kurslarında hiçbir tane engelli çocuk göremiyoruz

Engelli çocuklarımız bu kurslardan yararlandırılmıyor mu acaba

Parası olan aileler her türlü imkan ve olanaktan yararlanıyor zaten

Ya parası olmayan aileler ne yapsınlar yazık değil mi?

Aileler maddi ve manevi olarak yıpranırken her kes sessiz sessiz ve bilerek bu insanları izlemekte

“Özelliklede, kendinizi onların yerine koyun, sesiniz sesimiz olsun, içimizden yüreğimize kan damlayan ukdeler olarak yansın hayat. Öyle ya, benim aklıma bu zamana kadar hiç alışverişe çıkamamak gelmedi, belki sizinde gelmedi, gelin bir saatliğine rolleri değişelim, biz onlar olalım, onlarsa biz olsun, Otobüse binememek, bindiğimde ise, üzerime yönelen tuhaf bakışların şimşekten beter bir tesir yapabileceğini hiç düşünmedim... İnerken de, itiş kakış neticesinde yere kapaklanmanın bedenimden çok ruhuma verebileceği tahribatı düşünmedim.

Kitaplara dokunup ta okuyamamanın, kalemi kâğıdı elime alıp ta yazamamanın nasıl bir şey olabileceğini düşünmedim. Aynayı elime alıp, yüzüme doğru tuttuğumda yüzümü görememenin nasıl bir şey olabileceğini düşünmedim.

Vücudumun bir parçasının yok olmasının alay konusu olabileceğini düşünmedim.

Cephede mayına basmak sureti ile bacaklarımın şehit olduğunu ve sırf bu yüzden terk edilme ihtimalimin olacağını düşünmedim ben.Tüm uzuvlarım yerli yerinde, ardımdan sular dökülerek, dualar edilerek uğurlanan bir Mehmetçik olmayı, geriye gazi olarak dönmeyi, döndüğümde ise, bacaklarım yok diye eşim tarafından terk edilmiş olmanın nasıl bir şey olabileceğini düşünmedim.

Tesiri mayından beter olan bu üzüntünün ardından büyüyen o yüreğin ıstırabını düşünmedim. Bir gazi olmuş olmayı düşünmedim hiç... Kollarımı şehit vermenin acısından çok, yeni doğmuş bebeğimi kucağıma alıp sarılamamanın nasıl bir şey olabileceğini düşünmedim.”

Ama oturup tüm bunları düşünmek gerek. Her on kişiden biri engelli ülkemizde ve bunların yarıdan fazlası çocuk. Bir milletin engellilerinin mağduriyetleri sağlamlarının mahcubiyetidir. Vahim olan diğer bir konu engelli çocukların istenmemesidir.

Engelli çocuklar yardıma muhtaçtır ama dilenci değillerdir. Devlet engelli çocuklara kurumsal desteğini sağlam esaslara oturtmadıkça bireysel çabalarla onların sorunlarının çözülmesi daha uzun bir süre bir aydın fantezisi olarak bu ve gazete satırlarda kalmaya devam edecektir. Bu millet bir hainleri birde engellileri dilenci durumuna düşüren zihniyeti asla affetmeyecektir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.