Vedat REFAYELİ

Eğitimci yönüyle daha çok tanınan İsmail Çelik’i ben de yakından tanırdım.

Özellikle Prof. Dr. Ersan Gemalmaz’ın başkanlığı döneminde Milli Eğitim Müdürlüğü’nden Erzurum Büyükşehir Belediyesi’ne İtfaiye Daire Başkanı olarak gelirken, onu özellikle önemli günlerde üniforma ile görürdük ve de çok şaşırırdık.

Şaşırıyorduk, çünkü o ana kadar hiçbir İtfaiye Müdürü veya Daire Başkanını öyle bir üniforma ile görememiştik.

Zaten onu kim öyle üniformasıyla görse yüzünde hemen bir tebessüm belirir, güler ve şaşkınlığını da gizleyemezdi.

Alışılmış üniformalılar genelde askeri komutanlar olurdu, genelde de bıyıksız oldukları için bıyıklı biri böyle bir üniformanın içerisinde şaşkınlık yaratırdı.

Gerek itfaiye günlerinde ve gerekse devlet adamı karşılamalarında, milli bayramlarda etrafındaki şaşıranlara aldırış etmeden boy gösterirdi ve üniformalı halinden en azından çok mutlu olduğu hemen gözlenirdi.

‘’İtfaiye paşası’’ olarak anılmaktan hoşlanır, o üniformanın ağırlığını taşır, ona çok daha ayrı bir anlam yüklerdi.

Zaman zaman mesai sonrası evine de bu kıyafetle gittiği gözlenir, ertesi gün aynı kıyafetle yine işyerine döndüğü olurdu.

Her ne kadar itfaiye daire başkanlarının da üniforma giyme alışkanlığı varmış ama ondan sonra da hiç birinde görmedik, göremedik.

76 yaşındaydı.

Bir süre önce emekli olmuş, sağlık sorunlarıyla boğuşuyordu.

Geçtiğimiz günlerde vefat haberini aldığımda çok üzüldüm.

Ramazan ayından iki-üç gün önce sohbet etmiş, yine eskilerden konuşmuş, üniforma mevzusundan da bahsetmiştik.

Renkli bir kişiliği vardı İsmail Çelik ağabeyin, rabbim nurlar içinde yatırsın.

Baki kalan bu kubbede hoş bir seda oldu.