Kimse kusura bakmasın; ama yine söyleyeceğim. İYİ Parti Erzurum'da teşkilatlandığında, demiştim ki; bu seçimde ve bu koşullarla İYİ Parti Erzurum'dan bir milletvekilini Ankara yolcusu yapar!

Gülenler olmuştu, beni İYİ Parti taraftarı sanarak "avucunu yalarsın," diyenler olmuştu, kızanlar olmuştu, "sen bu işten ne anlarsın," cümlesini kurarak ahkâm kesenler olmuştu!

Peki ne oldu!

Bunu tahmin etmek için, ne falcı, ne de müneccim olmaya gerek yoktu ki!

Biraz siyasetten, biraz sosyolojiden, biraz da psikolojiden birkaç satır okumuş olan ve başka partinin kemik seçmeni olmayan herkesin bunu görmesi mümkündü!

Şimdi de DEVA Partisi için birkaç kelam eyleyelim.

Oy tercihlerini parti liderlerine göre tercih eden çoğu seçmenin DEVA Partisi'nin Genel Başkanı Ali Babacan'dan etkilenmesi çok doğal olur.

Birçok televizyon kanalının ekranlarını kapattığı Babacan, geçtiğimiz gün muhalif olarak bilinen bir televizyonda, uzun bir bayram söyleşisi yaptı.

Bilgi ve yetisinin yanı sıra, AK Parti'de ekonominin başındayken gösterdiği başarıdan bahsetmesi, eski partisinden ayrılmasının gerekçelerini anlatması ve günümüz koşullarındaki sorunlara inandırıcı yaklaşımlarda bulunması ve de samimi bir dil kullanması Erzurum seçmenini etkileyeceğini düşünmekteyim.

Ülkenin içinde bulunduğu koşullar ve seçim sistemi değişmez ve de DEVA Partisi'nin seçimlere girme durumu gerçekleşir ise Erzurum'dan milletvekili gönderir, derim.

Gerçi ne kadar değiştirilirse değiştirilsin, "seçime giren muhalefet partilerinin oyunun yarısı kabul edilir, iktidar partisinin de oyları ikiyle çarpılır," denilecek değil ya!

Eğer iktidar, erken ya da baskın bir seçime gitme şaşkınlığında bulunur ise, Erzurum'da HDP oylarının yarı yarıya düşeceğini, bir önceki seçimde aldığı oyların yarısının kerhen de olsa, diğer partilere dağılacağını tahmin ediyorum. Bir önceki seçimde son anda milletvekili gönderemeyen Erzurum'daki HDP seçmeninin çoğunluğu, aynı şeyleri yaşamamak için oylarının boşa gitmesini istemeyebilir.

Hele dur bakalım arkadaş, bu köprünün altından daha çok sular akar, diyenlere elbet hak veririm; ama köprü bu köprüyken, sular da bu sular ise, pek bir şeyin değişeceğini sanmam.

Şimdi bu seçim yazısı nereden çıktı, derseniz.

Çıktığı yeri söyleyelim.

Siyasetin kalbinin attığı yer olan Ankara kulislerinden!

Peki, erken ya da baskın seçim olur mu?

Medyadaki yorum ve söylemlerin yanı sıra, edindiğimiz bilgiler ışığında özellikle CHP ve İYİ Parti'nin dur durak bilmeden seçimlere hazırlandığını ve parti genel başkanları olmasa da muhalefet partilerinin kurmayları tarafından yeni bir ittifak için görüştükleri ve bu ittifak alanını daha da genişletmeye çalıştıkları bir gerçek. Buna bir de son günlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın söz ve tavırlarını eklersek, galiba bir şeyler olacak gibi!

AK Parti ve muhalefet partileri inceden inceye hesaba oturmuşken, biz bu konuda iki satır yazmazsak olmaz, diye düşündüğümüzden düşüncelerimizi her zamanki gibi tarafsızca aktarmaya çalıştık.

Elbet millet ne derse o olur; ama unutmamak gerekir ki milletin 'ne demesi' için olayları hazırlayan ilahi bir gücün varlığını da bilmek gerekir!

Bir de Ali Babacan belediye başkanlığı yapmış olsaydı, taşlar tam yerine oturacaktı!

Değil mi yani!

Gelecek Partisi mi?

Millet, Davutoğlu'nun Stratejik Derinliğini ve Suriyeliler meselesini unuttuğunu sanmıyorum!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.