SONBAHAR VE KIŞ AYLARINDA MEVSİMSEL DEPRESYON RİSKİ ARTIYOR

Gün ışığının azalmaya başladığı sonbahar ve kış aylarında mevsimsel depresyon riskinin yüksek olduğu dönemlerde sabahları yataktan çıkmak istemiyor uyandığınızda kendinizi halsiz hissediyorsanız mevsimsel depresyona girmiş olabilirsiniz.

08 Ekim 2013 Salı 11:46
SONBAHAR VE KIŞ AYLARINDA MEVSİMSEL DEPRESYON RİSKİ ARTIYOR
En az iki yıl üst üste olmak kaydıyla, yılın belli dönemlerinde ortaya çıkan, sebep olarak herhangi bir yaşam olayının gösterilemediği duygu ve durum çökmelerine mevsimsel depresyon olarak nitelendiren Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca, gün ışığının artması kişinin depresyondan çıkmasına yardımcı olacağını söyledi.

Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca, “ Gün ışığının azalmaya başladığı sonbahar ve kış ayları mevsimsel depresyon riski açısından oldukça yüksek risk taşıyan dönemlerdir. Ancak mevsimsel depresyon ilkbahar ve yaz aylarında da görülebilir. Kış aylarında günlerin kısa olması ve gün ışığına maruziyetin azalması nedeniyle, beyinde melatonin düzeyi artarken seratonin düzeyi düşer. Melatonin uykuyu artırırken, seratonin azalması ise halsizlik, bitkinlik, yorgunluk, isteksizlik gibi belirtilere neden olur. Hastalığa bu kimyasal maddelerin düzeylerindeki değişmenin yol açtığı düşünülmektedir. Yorgunluk, halsizlik, bitkinlik, sabah yorgun uyanma, sinirlilik, moral bozukluğu, umutsuzluk, ağlama nöbetleri, içe kapanma, uykuda artış, iştah artışı, aşırı yeme, dikkat dağınıklığı, ilgi ve istek kaybı, kas ve eklem ağrıları gibi belirtiler bu hastalıkta görülebilmektedir. Soygeçmişte Bipolar Bozukluk, depresyon gibi hastalıkların olması, kadın cinsiyet, zor yaşam koşulları, ağır fiziksel hastalıklar, gün ışığından az yararlanan bölgelerde mevsimsel depresyona daha fazla rastlanıyor.” dedi.

İLAÇ TEDAVİSİ ŞART MIDIR? ALTERNATİF TEDAVİ YOLLARI NELERDİR?

Uzmanı Dr. Orhan Karaca, Mevsimsel depresyonun tedavisinde ışık tedavisi ilk seçenektir. Bu tedavi gün ışığını taklit edecek bir ışık kaynağına kişiyi belli bir süre maruz bırakma esasına dayanır. Böylece kişiye eksik aldığı gün ışığı dışarıdan verilmiş olur. Ancak ağır ve orta depresif durumlarda ilaç kullanmak zorunda kalınabilmektedir. Kimi ağır vakalarda yatarak tedavi gerekebilir. Bunun dışında psikoterapi (özellikle bilişsel davranışçı psikoterapi) önemli bir tedavi yöntemidir. Ancak bu terapi yöntemi dışında da terapi yöntemleri vardır ve uygun olan vakalarda bunlar da kullanılabilmektedir. Kişinin keyif aldığı ve işlevselliğinin arttığı uğraşılar da tedavide yarar sağlar.” şeklinde konuştu

HASTALIĞI ÖNLEME YOLLARI NELERDİR

Orhan Karaca, ” Özellikle bu kişilerin havanın açık olduğu dönemlerde gün ışığından azami yararlanmaya çalışmaları gerekir. Daha önceki yıllarda benzer durum yaşandıysa ve hastalık ağır geçirildiyse yine aynı dönemde hastalanmadan önce psikolojik destek almaya başlamak, gerektiğinde doktorun önerdiği ilacı kullanmak gerekir. Kişilerin yaşamlarını zenginleştiren uğraşılar bulması, sosyal destek ve verimliliğin artırılması da önemli destek faktörlerindendir. Yaşamlarında zorluklar olan kişilerin zorluklarla baş etmek için yakınlarından destek alması, bu konuda yeterli desteği yoksa uzman yardımı alması yararlı olur. Vitamin ve mineral desteği de destekleyici olarak yarar sağlar. Bu kişiler uyku-uyanıklık döngüsüne de dikkat etmelidirler. Kış aylarında yapılacak tatillerin gün ışığının yoğun olduğu bölgelerde yapılması bu hastalığın ortaya çıkışını önleyebilir ya da geciktirebilir. Bahar aylarında çoğunluğun yaşadığı yorgunluk, halsizlik gibi durumlar mevsimsel depresyon sayılır. Her yorgunluk ve halsizlik için depresyon demek doğru değildir. Öncelikle kişinin duygu durumunda bir çökme olması gereklidir. Bu çökme haline daha önce saydığım diğer belirtiler de eşlik ediyorsa mevsimsel depresyon düşünülebilir. Bu tür belirtiler özellikle yılın aynı dönemlerinde görülüyorsa bir psikiyatri uzmanı ile görüşmek yararlı olur.” dedi.

Editör

Son Güncelleme: 08.10.2013 11:47
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.