Geçenlerde Erzurum’da ilginç bir iftar yemeği verildi. Ulusal basında pek yer almasa da yerel basının öncelikli gündemiydi bu iftar yemeği.
Başlığı bir daha hatırlayalım: “Aziziye Tabyaları’nda şehit yakınları ve gazilere iftar yemeği”.
Peşinen belirtelim, böylesi bir organizasyon Erzurum’da ilk.
Onu ilk ve özgün kılan özellik, katılımcılardan ziyade mekan. Başlıkta da görüldüğü gibi, söz konusu mekan “Aziziye Tabyaları”.
Ki burası, Erzurum’un Rus işgaline direnişinin son kalesi… Nenehatun gibi öncü kişiler eşliğinde bütün bir halkın Osmanlı askerine yardıma gittiği ve Rus ordusunu bozguna uğrattığı efsunlu bir mekan.
Yukarıda da ifade ettiğim gibi iftar yemeği özellikle yerel basın tarafından bir hayli ilgiyle karşılandı ve konu ile ilgili çok sayıda yazı kaleme alındı.
Yazıların bir kısmında yemeğin özgün tarafları önplana çıkarılırken, bazı yazılarda da ağırlıklı olarak Vali Ahmet Altıparmak’a övgüler dikkat çekti.
…
Tabyalar’da iftar yemeği verme fikri kimden çıktı bilemiyorum ama bunu pratiğe dönüştüren sayın Vali, elbette olumlu bir aktiviteye imza atmış oldu.
Şahsım için bu yemeğin önemli olan yanı ise, anlık da olsa, yüzyıldır Erzurum kent yaşamının içinde yer edinememiş atıl bir tarihi mekanın, iftar yemeğiyle birlikte yaşamın sıcak dolaşımında yer almış olmasıdır.
Yani halkla buluşmasıdır… yani kentteki yaşam pratiği içerisine bir süreliğine de olsa dahil olma durumudur.
Şunu açık açık ifade etmek gerekir; Tabyalar bu kentte üvey evlat muamelesi görmüştür. Hemen yanı başımızda olmasına rağmen kimsenin bilmediği, kimsenin gitmediği, atıl bırakılmış, hatta bir süre öncesine kadar ayyaşların, tinercilerin mekanı olmuş, hırpalanmış, tahrif edilmiş; mekana özgü bir çok tarihsel unsur ortadan kaldırılmış veya deformeye maruz bırakılmıştır.
Nihayet Tabyalar, yeni yeni el atılıp, son yıllardaki bir takım çabalarla tarihi kimlik ve ruhuna kavuşturulmaya çalışılmaktadır.
…
İfade etmeye çalıştığım şey bir kent için de, bir millet için de çok çok önemli bir konudur.
Yaşamın tarihi mekanların etrafında akıyor olması.. veya tarihi mekanların yaşamın sıcak ve canlı akışında figuratif konumlarda bulunuyor olması.
Bir soru: Erzurum’da kaç kişi Tabyalara gitmiş ve gezmiştir? Ki buralar uzakta değil, kentin hemen yanı başındadır...
Bu traji-komik soruya verilecek cevap, emin olun, “yerin altı da, yerin üstü de bu tabyaları görmemiş Erzurumlular’la dolu” olacaktır.
…
Yinelemek gerekirse, sözkonusu iftar yemeği arz ettiğim bağlamda çok çok önemlidir.
Lakin yeterli değildir. Daha büyük, daha etkili ve daha işlevsel adımlara ihtiyaç vardır.
Sayın Vali;
Nacizane önerim, istek ve temennim şudur:
12 Mart Erzurum’un Kurtuluşu törenleri Aziziye Tabyalarında yapılsın.
Evet, kurtuluş günümüzün temsili, kurtulduğumuz mekanda icra edilsin.
Tarihin temsili, gerçek tarihi mekanda icra edilecek; törenin anlamı o mekanın ruhuyla özdeşleşip, belleklerden asla silinmeyecek bir etki bırakacak.
Emin olun, böylesi bir uygulama, sadece Erzurum’da değil, ülke genelinde geniş yankı uyandıracak, herkesin gıpta ile bakacağı model bir uygulamaya dönüşecektir.
Tarihi mekanların kent yaşamına dahil edilmesi, hele hele Tabyalar gibi Erzurum’un en önemli tarihi kalıntılarının -artık- görünen, bilinen ve yaşanılan mekan haline getirilmesi sadece bu kent için değil, ülkemiz için de değeri ölçülemeyecek bir hizmet olacaktır.
Tören yönetmelikleri açısından herhangi bir sorun olacağını sanmıyorum.. Yani törenlerin Cumhuriyet Caddesinde değil de, Aziziye Tabyalarında yapılıyor olması…
Ne var yani, halk, öğrenciler, şehit yakınları, gaziler otobüslerle, servislerle Tabyalara götürülse..
Askeri törenler ve geçit seramonileri oracıkta yapılsa, konuşmalar, canlandırmalar ve diğer aktiviteler orada gerçekleştirilse..
Akşamı 5 yıldızlı otellerde verilen balolar yerine, Tabyalara gidilse, kutlamalara orada devap edilse…
…
Sayın Vali;
Çok şey söylenebilecek olan bu konuyu yerimizin darlığından dolayı ve elbette ferasetinize güvenerek kısa kesmek zorundayım.
Lakin konuyla ilintili diğer bir isteğimi de hemencecik ifade etmeye çalışayım.
İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik, hatta üniversite öğrencileri de dahil edilebilir, vakit kaybetmeksizin Tabyalara gezi programlarının düzenlenmesi konusu.
Siz daha iyibilirsiniz ki, bu çok zaruri bir gerekliliktir.
Ve yine bilirsiniz ki, bize okul sıralarında tarih anlatıldı ama tarih bilinci verilemedi. Bu bilinç, tarihin cereyan ettiği mekanları gezip görmek, hatta oraları yaşamakla sağlanabilir.
Milli Eğitim İl Müdürlüğünden söz konusu gezilerle ilgili bilgi alırsanız durumun ne kadar vahim olduğunu görürsünüz.
Bu konudaki bilgileri bizlerle de lütfedip paylaşmanızı; genelde tüm tarihi mekanların, özelde ise Tabyaların günlük yaşamımızın parçaları haline getirilmesini tarafınızdan bir kez daha istirham ediyoruz.
Erzurum’a hoş geldiniz.
Editör
Son Güncelleme: 02.08.2013 03:28
