İnsan yaşamında hem doğuştan gelen genetik bozukluk hem de kaza, hastalık vb. durumlarda meydana gelebilecek engellilik durumu vardır. Bu durum hem bireyin hem de ailesinin hayatını altüst edecek durumlardır.
Engelli bireyler, günlük yaşama pek az katılabiliyorlar. Çünkü sağlıkta, iş hayatında, eğitimde, ulaşımda, üniversite de, camilerde hatta oturduğumuz apartmanlarda bile yapıların çoğu engellileri düşünerek yapılmamış. Bu yapılarda emeği geçen mimar, mühendis, müteahhitler!.. Yaptığınız yapılarda engellileri düşünerek yapmalısınız. Mesela binaların bir tarafı merdiven girişi bir tarafı rampalı olmalıdır. Bu sadece oturduğumuz apartmanlar için geçerli değildir. Tüm devlet kurumları ve özel kurumlar yapılırken hem asansör hem de rampa yapılmalıdır.
Engellileri düşünmek bugün bir mimar, bir mühendis, bir işverene düştüğü kadar sokaktaki insana da bu görev düşüyor. İnsanlar sokakta engelli gördüğünde durup donuk bir şekilde bakmamalı yani vatandaş olarak bizlere düşen en önemli şey onlara ilgi göstermek, yardımcı olmaktır. Fakat bunları yaparken acıyarak değil, içimizden geldiği için yapmalıyız. Aileler çocuklarına bir engelliyle karşılaştıklarında alay etmemelerini öğretmelidirler. Böyle davranarak engellileri de hayatımıza katarız. Çünkü onlar bizim hayatımızın gerçekleri.
Devlet kurumlarında ya da özel kurumlarda çalışanlar işitme ve konuşma engelli bireylerle karşılaştıklarında onlarla iletişim kurmayı bilmeliler. Bunun için de işaret dilini öğrenmeliler.
Belediyeler yolları kaldırımları parkları yaparken sadece normal insanların bunları kullandıkları zihniyetine sahipler. Çocukların oyun oynadıkları parkta engelli düşünerek yapılan hiçbir şey yok. Engelli çocukların da eğlenmeye hakları vardır. Oyun oynamak sadece normal çocukların değil, engelli çocukların da hakkıdır. Aletler engelli çocuklar için de tasarlanmalıdır. Hem normal çocuklar hem de engelli çocuklar aynı parkta oynamalıdır. Böylece engelli çocukları ötekileştirmemiş oluruz. Engelli çocuklar için salıncak ve kaydıraklar olmalıdır. Spor aletlerinden de yararlanmalılar.
Sonuç olarak şunları söyleyebiliriz: bir toplumun saygınlığı engellilerine ve mağdurlarına gösterdiği önemle ölçülür. Engellilerin hayatımızın bir parçası olduğunu unutmamalıyız ve ona göre davranış sergilemeliyiz. Unutmamamız gereken bir şey var ki hepimiz birer engelli adayıyız.
Editör
Son Güncelleme: 12.07.2013 00:54
