Munzur Çayı'nın hayat verdiği, doğunun ekonomisi patlamaya hazır şirin kenti Tunceli’de idik. Bölgenin cana yakın insanları umutlarını barış sürecine bağlamış. Artık şiddetten uzak bir ortamda diğer kentlerle yarışmak istiyorlar.
90'lı yıllardan itibaren köy boşaltmalarla büyük ölçüde göç verince Tunceli'de üretim tamamen durmuş. Yayla yasağı da tarım ve hayvancılığı bitirmiş. Kamu kuruluşlarının ticareti başka illerden yapması Tunceli’yi sefaletin eşiğine itmiş desek abartmış olmayız. Yeterince yatım olmayınca alışverişin önemli bir bölümü de Elazığ gibi çevre illere kaymış.
Tunceliler yaşadıkları dünya kentlerinde örgütlü..Bu durum Tunceli'yi de bir dünya kentine dönüştürmüş.
Türkiye genelinde vergi ödemelerinde 2'nci sırada olan kent, kredi kartı ödemelerinde de yüzde 98'i yakalamış.
Devlete borcu yok Tuncelilerin ama suyu bile dışardan alır olmuşlar. Bu ilgisizlik 240 Tuncelilinin kurduğu, kalitesi tescillenmiş Munzur Su'nun satışlarına da olumsuz yansımış. Pülümür ve Ovacık vadileri güzellikleri ile göz kamaştırıyor. 700 bitkinin hayat bulduğu Munzur Vadisi'nde 48 de endemik tür var. Organik bal üretimi için en elverişli kentlerden birisi burası. Bakir alanları çok. Dünyaca ünlü sarımsağı, beyaz fasulyesinin organik üretiminin yaygınlaştırılmasında, markalaştırılmasında fayda var.
Turizmde de alt ve üstyapı yatırımları ile söz sahibi olabilir kent. Hükümet duble yollarla övünüyor ama yetkililer Erzurum’dan yada Erzincan’dan Tunceli’ye hiç gittiler mi? O karayolunu kullandılar mı? Tunceli Valisi bu sorunu yetkililere iletti mi? Yol olmadan hangi bölgenin kalkınmasından söz edilebilir ki? İhracattan, ticaretten nasıl dem vurulur?
İki yıl önce kurulan Tunceli OSB'de 43 parselin 33’ü satılmış. Süt ürünleri, pimapen ve gıda üzerine 3 firma OSB'de konuşlanmış. Kente yatırım çekmek için hızla hareket edilmeli. Kentin suyunu, havasını ve doğasını ekonomiyle buluşturacak argümanları harekete geçirmek gerekiyor.
Teşvikte 5. bölgede yer alan kent kaderine terkedilmesin. Munzur Çayı'nın çizdiği vadideki bolluk, bereket, zenginlik ortaya çıkarılıp fırsata dönüştürülebilir. Yüzler çevrilirse bu topraklara Dersim'i kurtarabiliriz.
