Açıklamada, ‘ Faiz oranlarının yüksek olması yatırımların önünü kesmekte, reel sektörü atıl hale getirmektedir. Küresel ekonomi boyutunda, dünya ekonomisine yön veren ülkelerde faiz oranlarının düşük olmasına karşılık, ülkemizin en yüksek reel faiz uygulaması kapsamında olması, ekonomi gerçekleriyle de bağdaşmamaktadır’ vurgusu yapıldı.
BAŞBAKANIN TESPİTLERİNE DESTEK
Açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yüksek faiz eleştiri ve tepkisini tamamen paylaştıklarını kaydeden DOSİAD Yüksek istişare Kurulu, faiz oranlarındaki yüksekliğin küresel ekonomide söz sahibi bir Türkiye hedefini de engellediğine atıfta bulundu.
ÜRETİM EKONOMİSİ ÖNÜNDEKİ ENGEL: FAİZ
Üretim ekonomisi önündeki en büyük engellerden birinin yüksek faiz olduğuna işaret edilen açıklamada, ‘Doğu Anadolu Bölgesi gibi, belgeler arası kalkınma ve gelişme farklılığından olumsuz etkilenen bölgelerde yüksek faiz yatırım hızını kesmekte, yatırım hacmini daraltmakta ve girişimcinin pozitif atılımının önüne geçmektedir. Yüksek faizin ödeme kaygı ve endişesine düşürdüğü yatırımcı, öncelikle Doğu Anadolu gibi kalkınma sorunu yaşayan bölgelere yönelmemekte, mevcut yüksek faizle yatırım planladığında bunun en kısa zamanda kara dönüşeceği ortamı aramaktadır.Zaten üretimde Pazar sorunu yaşayan Doğu Anadolu Bölgesi, yatırımcının kulvar değiştirmesi sebebiyle ekonomik dinamiklerini harekete geçirememekte ve ekonomik sinerjisini yitirmektedir.” Görüşüne yer verildi.
‘HERKES İYİ DÜŞÜNMELİ’ GERÇEĞİ
Başbakan Erdoğan’ın ‘ Sıcak paranın yatırım yerine faiz de değerlendirilmesi ile üretim hacmi düşeceği için ülkelerin ithalata bağımlılığı da artacaktır. “tespitini ekonomik vicdanı olan her kesimin tereddütsüz paylaştığına değinilen açıklamada; ‘Sayın Başbakanının ‘Faiz oranlarının bu denli yüksek olduğu bir ülkede, girişimci, yatırımcı kalkıp da rahat rahat yatırım yapamaz. Örnekler veriyorum. Amerika'daki faiz politikasına bak; Yüzde 1. Japonya'ya bak; eksi. İsrail'e bak; o da 1, buralarda dolaşıyor. Peki size ne oluyor da 8'lerde, 9'larda dolaşıyorsunuz. Buna komisyonu falan kattığınız zaman 15, 16'ya varıyor. Bunun adı zulümdür. Ve birilerinin tavsiyeleriyle, o birilerinin kim olduğunu zaten iş adamları bilirler, kalkıp da biz ülkemizi ayağa kaldıramayız. Herkes başını iki elinin arasına alsın iyi düşünsün.’ yorumunu paylaşıyoruz’’ denildi.
(ERZ-AT-Y)
BAŞBAKANIN TESPİTLERİNE DESTEK
Açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yüksek faiz eleştiri ve tepkisini tamamen paylaştıklarını kaydeden DOSİAD Yüksek istişare Kurulu, faiz oranlarındaki yüksekliğin küresel ekonomide söz sahibi bir Türkiye hedefini de engellediğine atıfta bulundu.
ÜRETİM EKONOMİSİ ÖNÜNDEKİ ENGEL: FAİZ
Üretim ekonomisi önündeki en büyük engellerden birinin yüksek faiz olduğuna işaret edilen açıklamada, ‘Doğu Anadolu Bölgesi gibi, belgeler arası kalkınma ve gelişme farklılığından olumsuz etkilenen bölgelerde yüksek faiz yatırım hızını kesmekte, yatırım hacmini daraltmakta ve girişimcinin pozitif atılımının önüne geçmektedir. Yüksek faizin ödeme kaygı ve endişesine düşürdüğü yatırımcı, öncelikle Doğu Anadolu gibi kalkınma sorunu yaşayan bölgelere yönelmemekte, mevcut yüksek faizle yatırım planladığında bunun en kısa zamanda kara dönüşeceği ortamı aramaktadır.Zaten üretimde Pazar sorunu yaşayan Doğu Anadolu Bölgesi, yatırımcının kulvar değiştirmesi sebebiyle ekonomik dinamiklerini harekete geçirememekte ve ekonomik sinerjisini yitirmektedir.” Görüşüne yer verildi.
‘HERKES İYİ DÜŞÜNMELİ’ GERÇEĞİ
Başbakan Erdoğan’ın ‘ Sıcak paranın yatırım yerine faiz de değerlendirilmesi ile üretim hacmi düşeceği için ülkelerin ithalata bağımlılığı da artacaktır. “tespitini ekonomik vicdanı olan her kesimin tereddütsüz paylaştığına değinilen açıklamada; ‘Sayın Başbakanının ‘Faiz oranlarının bu denli yüksek olduğu bir ülkede, girişimci, yatırımcı kalkıp da rahat rahat yatırım yapamaz. Örnekler veriyorum. Amerika'daki faiz politikasına bak; Yüzde 1. Japonya'ya bak; eksi. İsrail'e bak; o da 1, buralarda dolaşıyor. Peki size ne oluyor da 8'lerde, 9'larda dolaşıyorsunuz. Buna komisyonu falan kattığınız zaman 15, 16'ya varıyor. Bunun adı zulümdür. Ve birilerinin tavsiyeleriyle, o birilerinin kim olduğunu zaten iş adamları bilirler, kalkıp da biz ülkemizi ayağa kaldıramayız. Herkes başını iki elinin arasına alsın iyi düşünsün.’ yorumunu paylaşıyoruz’’ denildi.
(ERZ-AT-Y)
Editör
Son Güncelleme: 10.07.2014 15:04
