Birkaç gündür bir kredi mevzuudur ki, tutturmuş gidiyoruz…
Takip edenler bilir!
Önce kamu bankalarının kullandıracağı düşük faizli kredilerin piyasalara yansımasını yazdık, ardından atılan adımların kredilerle sınırlı kalmaması ve piyasaların yükünü hafifletecek çalışmalar yapılması çağrısında bulunduk…
Derken, bahsekonu kredilerin bir çırpıda nasıl da fırsata dönüştürülmeye çalışıldığından hareketle “haramın binası olmaz!” dedik…
Neyse…
Mevzu günlerdir aynı olunca, ister istemez bu meseleyi dost meclislerinde de konuştuk…
Çıktı birisi ve dedi ki:
“Evlerin fiyatlarının artmış olmasını niye bu kadar büyütüyorsunuz ki, adamlar aylardır iş yapamıyor!”
İyi, güzel, hoş da…
Aylardır yapılamayan işin acısının illa da vatandaştan mı çıkarılması gerekiyor şimdi?
Parayı kim veriyor?
Banka…
Düşük de olsa faizini alıyor mu?
Alıyor…
Peki, bu faizi anaparayla kim geri ödüyor?
Vatandaş…
Eeee!
Böyle olunca; müteahhit bile olsa herhangi bir vatandaş, yaşadığı sıkıntıların hıncını yine bir vatandaştan çıkartmış olmuyor mu?
Evet…
İşte tam da öyle oluyor…
Ve her ne hikmetse bunu yapmak caiz, bu yolla kazanılacak para da helal kabilinden sayılıyor…
Bunu yer mi ahali?
Yemez elbette!
Dolayısıyla kimse kimseye maval okumasın arkadaş!
Düne kadar 300 lira olan daire bu kredilerden sonra 400 lira olmuşsa, -kimse kusura bakmasın- bunun adı sadece istismar da değil, aynı zamanda tefeciliktir…
Üstelik bu konut için de geçerli değil…
Ne olursa olsun, ticarete hangi mal ya da hizmet konu edilirse edilsin; içerisinde istismar olan her şey tefeciliğin takendisidir…
Bu da son olmak kaydıyla; bilmem anlatabildik mi?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.