“…onlar şüphe bataklığında oyalanıp duruyorlar.” Duhan Suresi 9. Ayet

Şüphe duyanlardan da şüphe duymaya hakkımız yok mu bizim!

Akıl sınırlarını aştığında karanlık bir yoldur şüphe, girme!

Her şeye şüpheci bakmak süksesinden uzak durmayı dene, derin bir nefes aldır kendine.

Bedenine ağırlık verecek kadar incik boncukla bezeme gövdeni, şan olsun diye eziyete düşme.

Sen sadece bir insansın, aklının yüzde onunu bile kullanmayı başaramamış; aciz, zavallı, kendini idrakten uzak bir bağımlısın aslında.

Sen kâinatın içerisinde bakıma en muhtaç cansın. Üç nefesçik soluyamasan, iki gün su bulamasan, onun üç katı aç kalsan tamamsın.

Sen; böbürlenmeyi çok seven ancak kendi eliyle hiçbir şeye erişemeyen, bilinmezleriyle boğuşmaktan bildiklerine inanamayan şaşkının tekisin.

Sen aslında bir hiçsin!

Sen aslında bir hiçtin. Seni Seven olmasaydı ışığa garip kalacaktı gözlerin.

Duymaktan hoşlandıklarını bile duymanın ne demek olduğundan bihaber olacaktı kulakların.

Dokunmak hazzından bahsetmeyi bile akıl edemeyecek kadar habersiz kalacaktın okşamanın hazzından.

Tadına doyamadıklarını tatmak ayrıcalığından beri olacaktın, sana verilmemiş olsaydı dudakların.

Konuşmaktan bıkıp usanmadıklarının tek harfinden bile mahrum kalacaktın, senin zannederek her şeye bulaştırdığın dil ikramından mahrum bırakılsaydın.

Sen gerçekten bir hiçsin!

Kudretinde sınır bulunmayan bir Efendinin kulu olmaya layık bulunmasaydın, hep hiç kalacaktın.

Sürüklendiğin şüphe bataklığında yürüdüğün yol bile var zannettiğin kudretinin eseri değil.

Aklının onda dokuzuna hâkim olamayan bir bilgenin kuşkuları sınırlarının dışına taştığında vesveseye dönüşür. Bilmen murat edilmediğinde malumatla kuruntuyu birbirinden ayıramayacak denli fukara kalır idrakin.

Ve bütün idraksizliğinden hesap vermek mecburiyeti bulaşır yaşadıklarının her anına.

Şüphe duyduklarına kuşkulanamayacağın kadar yakın olduğunda…

“Rabbimiz, bu azabı bizden kaldır, çünkü biz artık inanmış bulunuyoruz!”

Demenin hiç işe yaramayacağını açıkça bildiriyor Varlık Sebebin.

Yaptıklarının zerre kadar zayii olmayacağı gün geldiğinde, asıl yapmadıklarından perişan olacaksın. Kuruntulara kanıp fersah fersah uzaklara kaçtıkların yapışacaklar yakana.

Sen keşke boyumu aşan ateşler kadar yanılmış olacağıma, söylendiğinde hiç hazzetmediği ‘hiç!’ kalabilseydim diyeceksin.

Ancak işte o zaman artık sen bir hiç olmayacaksın.

“Kapana kıstırıp enselediğimiz büyük gün gelip çatınca da, her halükarda yaptıklarınızın acısını size tattıracağız.”

O ne feci bir acıdır bilmek istemezsin umarım!

Şüpheyle yaklaştığın her gerçek büyük gün gelip çattığında inkâr edip yok saydıklarından bezeli bir ateş bahçesine sürükleyecek bedenini.

Sen hiç olmayı özleyeceksin.

Yeniden başlamayı arzulayacaksın.

Birazcık süre için neyin varsa vermek isteyeceksin.

İşte o zaman hiçbir şeyi olmayan bir hiç olduğuna iman edecek, zamanı geçmiş nedametin derin bir kederden başka bir işe yaramadığını anlayacaksın.

Kapana kıstırıp enselediğini sandıkların karşısında kifayetsiz aklının peşine takılıp, nasıl yanıldığına uyanacaksın.

Keşke hiç yaşamasaydım demenin nasıl bir hiç olduğunu anlayacaksın. Gerçekten hiç yaşamadığını kavrayacaksın.

“Allah’a karşı küstahlaşmayın.”

Her anı harfi harfine kaydedilmiş olan şüphelerin kimsesizliğinde, hayatı varedene yaptığın saygısızlığın hesabını elbette vereceksin.

Hiç olsaydım keşke demek için bile geç kaldığını anlayacaksın. Hiç olmadığını anlayamadığın kadar alev dilli azapların içine sürükleneceksin.

Artık ne yapsan sonuç değişmeyecek bilesin.

“Ne gök ağladı onlara ne de yer.”

Ne sana tutkuyla bağlı olduklarını sandıkların bulunacak yanında, ne de söylediklerini kaba gürültülerle alkışlayıp seni cüretlendirenler.

En sonunda kışkırtılmış alevlerin ortasında buluncaya kadar kendini, yaka paça sürükleneceksin.

Senin şüphelerine karşı durup, şüphesiz olanı anmaktan hiç ayrılmayanlar sıyrılıp hiçliklerinden;

Artık sen de cennetimi bekle…”

Hitabının gerçekleşmesinden memnun olarak beklediklerini bulmanın hazzıyla dolacaklar.

Bilmeyip hiçliklerini mutlak var olana iftara edenlerse…

“Ötekiler cehennemlerini bekliyorlar!”

Çaresizce boyun eğip… Artık hiç olamayacaklarına yanacaklar!

Şüphe duyacaksan, ahmakça şüphe duyanlardan duy.

Günü geldiğinde kuşkularının saltanatıyla kul olabilmenin keyfine var.

Sonsuza kadar şeksiz bir hayatın sahibi ol.

Ve bütün korkuların çekip gittiğine emin olarak yaşa.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.