Hayatta öğrendiğim güzel şeylerden birisi; problemlerin inkâr edilerek çözülemeyeceği olmuştur.
Elbet önce problemin var olduğunu kavrayacak bir bilince sahip olmak gerekiyor.
Ve problemin olduğunu görecek göze ihtiyaç var!
Ve de problem hakkında bilgi, birçok görüş, realite ve istek olmalıdır.
Sağlık konusunda belli bir bilinciniz yoksa hastaneye gittiğinizde ihtiyacınızın ne olduğunu, size veya hastanıza ne yapılması gerektiğini elbette bilemezsiniz.
Memnun olmanız aslında belki de bir başarılı bir iş yapıldığını anlatmamaktadır.
Memnun olduğunuzu düşünüyorsanız; belki de kendinizi kandırıyorsunuz.
Yeni binalar, modern cihazlar, hizmet veren sağlık personel sayısı belki de sorununuzu gerçekten çözmüyordur!
İlerlemiş ülkelerin hizmet kalitesini kendimizle mukayese etmiyorsanız; hizmet almakta dünya standartlarını yakalayamazsınız!
Hafta sonu müdahale yapılması gereken hastanızın müdahale işi hiçbir işlem yapılmadan pazartesini bekliyorsa; acı çeken hastanız için yanlış giden bir uygulama var demektir.
Özel hastanelere veya kısmen de fakülte hastanelerine gidemiyorsanız devlet hastanelerinde hizmet alabilmek için pazartesini beklemek zorundasınız. Bu uygulama doktorlardan çok yönetim politikalarıyla ilgili bir durumdur.
Tıbben yapacak bir şey yok denen hastanızı ölüme terk etmemek için açılmış olan palyatif bakımlar dışında hastanızın ağrısı, sancısı, yatak yarası, hatta kanaması ile ilgilenen bir tıp dalı yok!
Tedaviye cevap vermeyen veya artık tedavi edilemeyen hasta, unutulmamalıdır ki; yardım alma hakkına sahiptir.
Hiçbir kurum ve şahıs hastayı ölüme terk ederken acı ve ağrı çekmeye mahkûm edemez!
“En kolay acı başkalarının çektiği acıdır” kuralı insani değildir.
Tıbbın ötelediği hastalar özel hastanelerde hizmeti yüksek rakamlarda para ödeyerek alabilmektedirler. Bu da nüfusun çok sınırlı sayıda hastaları için geçerli bir yoldur.
Tıp; ilk nefes ve son nefes arasında insanların yanında olmalıdır. Hipokrat yemini de sanırım bu dönemi kapsamaktadır.
Avrupa veya ABD’de tedavi alamayacak hastalara sıvı ve beslenmesi kesilerek pasif ötenazi uygulanmaktadır. Bu da bana göre taammüden cinayetle eş anlam taşımaktadır.
Yara, ağrı, sancı taşıyan hastaya bakmamanın adını da vicdan sahipleri koysunlar!  
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.