Hükümet yeni kredi paketlerini açıkladı malum…
Konut alana…
Taşıt alana…
Evini, eşyasını yenilemek, hatta ve hatta tatile gitmek isteyenlere bile düşük faizli kredi seçenekleri sunulacak artık…
Şimdi!
Atılan bu adımlarla piyasalar canlanır mı, canlanır…
Esnafın, tüccarın ve ticaretin yüzüne kısmen de olsa renk gelir mi, evet gelir…
İyi, güzel, hoş da…
Bugün borçlanarak renklenen yüzlerin, yarın hangi renge dönüşeceğini kestirebilen var mı?
Kabul ediyoruz…
Kısa vadede belki de bunun dışında atılacak başka da bir adım yok ama biraz da kredilerle borçlanacak olanın penceresinden bakmak lazım meseleye…
Yani esnafın…
Yani tüccarın…
Yani vatandaşın…
Yoksa borçlanmakta ne var; herkes öyle ya da böyle bir şekilde borçlanır, olur biter…
Peki ya gerisi?
O borcu geriye ödeyebilecek kabiliyeti kazanamadıktan sonra aldığınız ev neye yarar, bindiğiniz otomobil neye yarar?
Peki, çözüm ne?
Çözüm maliyetleri azaltmak…
Esnafı borçlandır tamam; düşük faizli kredi vererek işini büyütmesini ve katma değer üretmesini sağla, ona da sözümüz yok…
Fakat aynı esnafın maliyetini de azalt ki; attığı taş ürküttüğü kurbağaya değsin en azından…
Madem düşürülebiliyormuş faizler; o halde vergi oranlarında da, SSK primlerinde de indirime gidilsin!.. Madem Erzurum’dan ve bu bölgeden alınan vergilerin toplam içindeki payı devede pire kadar, o halde hiç alınmasın, ne çıkar yani!
Ne olur böyle olunca?
Esnaf kazanır, tüccar kazanır, ticaret gelişir, istihdam sağlanır… Büyüyen her işletmede ve her ticarethanede istihdam edilen her bir işsiz, devletin sırtına her ihtiyacıyla yük olmaktan kurtulur böylece…
Söyler misiniz?
Fena mı olur?
Hal bu olunca esnaf borcunu da öder, harcını da öder; hatta bununla da yetinmez, eşine-dostuna borç para bile verir…
Çünkü bilir ki…
“VAR” nasıl olsa…
Uzun sözün kısası:
Piyasaları canlandıralım canlandırmasına da, aynı zamanda piyasaları “VAR” etmenin yollarını da arayalım…
Ne dersiniz, böylesi daha hoş olmaz mı?
