Uzun yıllardır bu şehirde gazetecilik yapmaya çalışıyorum.
Erzurum’daki mitinglerin, miting alanlarının farklı hikâyeleri, çeşitli anekdotları vardır dağarcığımızda.
Eskiden eski Hükumet konağı önüne keresteden platformlar yapılırdı. Zaman sonra bunların yerini geniş kasalı kamyonlar aldı…
Tebrizkapı’da göbeğe çekilen seçim otobüsünde, aracın üzerine çıkarken rahmetli Karaoğlanın fazla ütülemeden parıl parıl parlayan siyah takım elbisesi zihnimde canlandı bir an…
Yine rahmetli Turgut Özal’ın tonton vücudunu saran laciler, tanıtım için giydirilmiş daha modern seçim otobüsleri ve Erkal Zenger’in ses düzeninde ilkleri yaşatan anonslar kulaklarımı çınlattı hayalen…
Dönemin gücüyle Havuzbaşı’nı kapan Kenan Evren’in Ramazan’da göstere göstere su içmesi hala hafızalardan silinmedi.
Demirel’e reva görülen hayvan pazarı ve tartışmaları derken geldik bu günlere.
Bir gerçeğin altını çizelim; rahmetli Özal’la birlikte pek çok konuda ilkleri yaşayan Türkiye her konuda zenginleşti…
Tam bu noktada da Recep Tayyip Erdoğan farkı başlıyor.
Yürüyen, pratik şekilde kurulan seçim TIR platformları, alanlarda görsel dev bayrak ve afişlere mandal görevi yapan büyük vinçler, dev ekranlar ve bu modern platformlarda “prompter” denilen iki cam ekrandan akan metinlerle liderin artık daha düzgün cümleler kurabilmesi, gittikleri ilin ilçelerini, takdim edecekleri adayların ad ve soy adlarını  bir çırpıda sayabilmeleri  müthiş bir değişim doğrusu…
Siyasette “gaf uzmanı” olarak tarihe not düşülen Çiller gibi değil artık liderler. Meydanlarda ve ekran başında seyredenler, liderin akıcı bir şekilde irticalen konuştuğunu zannederler,  "Helal olsun, su gibi konuşuyor " diye düşünüyorlar artık…
Liderler çok klas ve marka giyiniyorlar…
Fötr, şapka yok ama saçlar seyrek, platformda da eskisi gibi adaylar, belediye başkanları, parti yönetimleri gibi kalabalıklar görünmüyor.
Bir iki koruma, bazılarında il başkanı ve liderle birlikte hareket eden bir foto muhabiri…
Bu kurumsallaşma AK Parti ile birlikte geldi…
12 yıldır tek başına iktidarı elinde bulunduran AK Parti ve başındaki lider bu değişimleri çok iyi kullandı ve geliştirdi.
Ve İstasyon Meydanı, Erzurum’un Kazlıçeşmesi…
Erzurum’da yapılan mitinglerin bu gidişle uzun bir süre daha değişmeyecek yeni siyasi arenası…
Henüz kamuoyuna yansımadı alanın ölçüleri; En-boyu, metrekareye düşen kişi sayısı…
Bazı partiler duruma göre TIR platformunu göbeğe yaklaştırıyor, bazıları gar binasına yakın tutmayı yeğliyor.
Ölçü, Migros kavşağı… Ön taraflardaki sıklık, güvenlik şeritleri, tali yollara taşmalar, orta refüjlerin kullanımı…
AK Parti açtı sezonu bu seçim meydanda…
Ölçü sınırlarındaydı Davutoğlu’nun kalabalığı.
Kılıçdaroğlu, geç geldi meydana. Yağmur’un da etkisiyle kimsecikler kalmamıştı İstasyon meydanında… 1. Sıra adayı Gonca Hanım TIR’ı ile düştü yollara… Ciyak ciyak bağırdı sosyal medyadan… Bu, ya bir politik ses ya da gerçekten CHP’nin TIR’ına takıntıydı birilerinin… Bunu da pek sanmıyorum, çünkü “CHP’ye kayacak oylar, AK Parti’nin orta ve arka sıra adaylarını daha rahatlatır” diye düşünüyorum…
Milli ittifakİstasyon meydanında beklenenin üzerinde kalabalık toplayabildi…
Derken, MHP meydanda bu kez kendi kalabalığını taşırdı.
Bahçeli ip atmadı terörist başı için. Platform’daki sadelik kurumsallaştırmıştı MHP’yi de…
1 Haziran’da Cumhurbaşkanı Erdoğan için hazırlandı İstasyon meydanı…
Meydan ve Cumhurbaşkanının geçiş güzergâhındaki parti, bayrak flamalarının yerini ay-yıldızlı bayraklar aldı.
Meydan saat 17.00 sularında hınca hınç doldu. 
Migros kavşağında balyalarla doldurulan Türk Bayrakları dağıtıldı meydana gelenlere.
Objektifime takılan kadrajlarda başka partilerden simalar da görünüyordu…
Meydana iniş sağ taraf sadece bayanlar için ayrılmıştı. Kadın kollarının, Zehra Hanım ve Hilal Hanım’ın ev ev çalışmalarının etkisi yansıyordu bu koridora…
Şimdi meydan HDP’yi bekliyor…
İzin verilecek mi verilmeyecek mi?
Demirtaş bağlamasıyla mı gelecek, henüz tanışma fırsatını bulamadığımız bayan adayıyla mı çıkacak sahneye?
7 Haziran’a 5 kala zihnimde hala o soru:
İstasyon Meydanı…
Erzurumlu seçmen, ya hızlı trene bilet alacak ya da mal meydanına münübüsle gidecek…
Çiçek Abbas’ta güzel bir söz vardı;
Herkese çaay, Şaakir’e yok”…
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.