İnsanoğluyuz!
Hatamız, sevabımız olmaz mı; olur!
Çiğ süt emmişiz; bu da doğru! Ama çiğ süt emenle kaynamış süt arasında ne fark var onu bilmiyorum!
Ama sütü kimden emdiğin önemlidir!
Her insan başlı başına bir âlem!
Bir obje, durum, davranışlar karşısında herkes farklı şeyler düşünüyor.
Bir yerde kaç insan varsa o kadar çok görüş var!
O kadar çok bakış açısı var!
Bazen bir takım görüşleri değersiz diye “es” geçemezsiniz!
Bazı insanların sözleri bir yerde veya bir kişinin kafasında kayıtlıysa belki çok seneler sonra işe yarayabilir.
İnsan gerçekten çok değerli; bütün âlemler insana hizmet ediyor. İnsan, kâinatta her şeyi kullanıyor.
İnsanın değerini bilmeyen, insanı değersiz gören de maalesef insan!
Değerler dünyasında herkesin kendisine biçtiği bir değer var!
Kimisi kendisini dünyanın merkezi, kimisi odak noktası, kimisi gerçek sahibi, efendisi görüyor!
Kimisi her işte fonksiyonel olarak değerli; kimisi dış kapının mandalı!
Bir gerçek var ki; oldukça kısa olan şu hayatımızda çok fazla bir değer taşımıyoruz.
Nice bilgeler, kahramanlar, nice ilim adamları, krallar, padişahlar ikinci, üçüncü hatta onuncu belki otuzuncu sıradan bir insanın belki de unutulmuş nice başarılarıyla var olmuş, meşhur olmuştur!
O sıradan insan görüneler olmasaydılar; belki de meşhurlar meşhur olmayacaklardı!
Belki gölgelenmişler, belki önemsenmemişler, belki çok saf belki çok gururlu, onurlu; kendilerini tanıtmamışlar!
 
Nice kahramanlar, nice büyük hikâyeleri yaşamış olanlar gelmiş, geçmişler. Büyük aşkları olanlar göçmüşler bu fani dünyadan.
Şimdi esemeleri bile okunmuyor!
Feridüddin Attar; esir düşmüş bir Moğolluya!
Moğol, Feridüddin’i Attar’ı köle pazarına satmağa götürüyor! Birisi görüp on altın teklif ediyor! Feridüddin Attar, “Benim değerim bu değil” diyor! Moğol da satmıyor! Biraz sonra bir başkası gelip “Bir çeyrek gümüş veririm” diye teklif ediyor. Feridüddin Attar; “İşte benim değerim bu” diyince Moğol Feridüddin Attar’ı oracıkta öldürüyor!
İşte bir insanın bir başka bir insana göre değeri, işte bir Âlimin kendisine biçtiği değer!
Bu fıkrayı “ben” odaklılar nasıl yorumlar; elbette bilemem!
Ama dünyaya en büyük zarar verenlerin, yeni sima ve değerlerin çıkmasını engelleyenlerin “ben” odaklılar olduğunu biliyorum!
Tın Suresinde “İnsanın en güzel şekilde yaratıldığı ve sonradan bir kısım insanların aşağılık bir şekilde cehenneme atılacağı” bildirilmiş.
Burada iki uç noktada kurtuluşa erenlerle zayi olanlar diye iki yol varken; ilk tanımlanan insan modelini anlayıp, O’na uyabilmek insanın kendisini dünya ve ahrette kurtarmasının yolu değil midir?
Neden iki uç nokta arasında aşağılıklara benzemeye çalışıyoruz?
İnsanın değeri “Tın” Suresiyle anlatılmış!
Başka söze ne gerek var!
 
Allah Ayeti … kelimesinde “Biz, insanı en güzel surette yarattık” buyuruyor!
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.