Kendimizi bildik bileli Erzurum’da teşvikleri konuşur dururuz…
Misal, SSK prim indirimi öngören düzenlemenin yürürlük tarihi, geçtiğimiz Aralık ayı itibariyle sona ermişti…
Yani normal şartlarda 750-800 lira olarak ödenen SSK primi için bu ay sonunda en az bin ya da bin 100 lira ödemek zorunda kalınacaktı…
Neyse ki, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı duruma el koydu da, işverenler çok önemli bir yükten kurtuldu…
Ve hatta bu yönde bir adım atılmamış olunsaydı, Mart ayı itibariyle sesler yükseleyecek ve işverenler adeta kazan kaldıracaktı…
Tamam, 800 lira ile bin lira arasında öyle aman aman bir fark yok; ama siz bunu gelin Erzurum şartlarında iş yapmaya kalkan işverene sorun bir de!
200 lira büyük para!
5 kişyi çalıştırıyorsanız eğer, eder size bin lira… Hele bunun bir de stopajı falan var ki, bu da ekstradan bin 500 lira prim ödemek demektir…
Gönül elbette şunu ister:
Hiçbir işverenin bu tarz indirimlere ihtiyacı kalmasın ve SSK primi ne tutuyorsa, devlete bihakkın ödensin!
Ama olmuyor işte…
Hani “salavat imana bağlıdır” derler ya; bu da tıpkı o misal…
Yani olacak ki ödensin…
Ama neylersiniz ki yok işte, yok!
*
Söze hazır indirimlerden başlamışken, bir hususa daha değinelim isterseniz…
Vergi…
Şimdi…
Erzurum, kalkınmada öncelikli yöre; bunu bir kere aklımızda tutalım…
Peki, “öncelikli” ne demek?
Ayrıcalık yapılması icap eden demek…
Yapılıyor mu?
Kısmen…
İşte biz bu vesileyle diyoruz ki; SSK prim indirimleri nasıl ki bu şehrin işverenine yapılması icap eden bir ayrıcalıksa, aynı yaklaşım vergiler için de geçerli olmalıdır…
Yani devlet, Erzurum’dan ve Erzurum’un içinde bulunduğu bu bölgeden vergi toplarken, bu yörenin kalkınmada öncelikli olduğunu kesinlikle hesaba katmalıdır…
Bakın, böyle bir adımın herkese faydası olur!
Hem devlete…
Hem de işverene…
Çünkü işveren kazanırsa, bilinsin ki her açıdan devlet kazanır…
Ama işveren kaybederse, olan herkese birden olur…
Hatırlatalım istedik…
