Evet…
Daha düne kadar vatandaşa maskeyi katlanabilir fiyatlarla nasıl satabilirim diye hesap yapanların bugün nasıl da şamar yemiş sıpalara döndüğünü görüyoruz hep birlikte…
Fırsatçıların…
İstismarcıların…
Ve gorlarında dik oturasıcaların Korona üzerinden para kazanma planlarının alt-üst oluşunu seyrediyoruz…
Hani deriz ya hep:
“Hesabı olanla bir de Allah’ın hesabı vardır” diye…
Bu da tıpkı öyle oldu işte…
Maske satışı nasıl ki yasaklandı, gözünü milletin cebine dikmiş olan maskeli hırsızlar da böylece şapa oturmuş oldu…
Düşünebiliyor musunuz?
Kendilerini medeniyetin merkezi ve dünyanın süper gücü olarak gören ülkelerde bile donlar ve atletler maskeye dönüştürülürken, Türkiye’de ise, vatandaşın evine ücretsiz maske dağıtımı yapılıyor…
En ilginç olanı da…
Böyle bir ortamda bile devletin sağladığı bu imkanlara burun kıvırıp, beğenmemezlik edenler var aramızda…
Olsun bakalım…
Onlar memnun olmasa da, hükümetin salgınla mücadelede izlediği yol ve yöntemleri beğenmese de, bu ülke sağlıklı ve sıhhatli yarınlara doğru emin adımlarla ilerlemeye devam edecek…
Yazın bir tarafa!
Bütün dünya bu illetten öyle ya da böyle kurtulacak; ama şu bir vakıa ki; her ülke bu cendereden az ya da çok mutlaka bir tahribatla çıkacak…
Türkiye’ye gelince…
Göreceksiniz, bu süreçten Türkiye belki de en az sıyrıkla kurtulmuş olan ülkelerden birisi olacak…
Tamam…
Salgından sonra da sıkıntılı günler bekliyor bizleri, bunu hepimiz biliyoruz… Hiçbir şeyin artık eskisi gibi olmayacağını da…
Ama şu kadarını söylemekte yarar var; Türkiye sıkıntılı geçeceği varsayılan önümüzdeki o süreci de en az hasarla atlatacak…
Peki, neden?
Gerekli tedbirleri şimdiden alıyor olmak bir yana dursun, bu millet kaza ve kadere iman etmiştir de, ondan...
Yani bilir ki; sıkıntıyı veren de Allah, selamete çıkaracak olan da…
Bu, şu demektir:
İman varsa, muhakkak imkân da vardır…
