İRAN VE TÜRK KADINININ SÜSLENMESİ

Hüznügül AÇAR yazıyor...

17 Temmuz 2013 Çarşamba 21:55
İRAN VE TÜRK KADINININ SÜSLENMESİ
Süslenmenin geçmişten günümüze değişen yüzüyle yazdığımız bu makale kadınların makyaj ve süslenme merakının nerden geldiğini, en çok hangi ülkenin makyaja para harcadığı üzerinde durduk. Yazımızın amacı aslında süslenmenin İslam’daki yerini belirtmektir. Ayrıca Türk kadınlarıyla İran kadınlarını süslenme konusunda karşılaştırmaktır. Peki, kadınlar niçin makyaj yapar ve kim için süslenir?
Başkasının gözüne hoş gelir düşüncesiyle insanın kendince güzel elbiseler giyinmesi, elbisesine veya vücuduna takılar takması, vücudun bazı yerlerini boyaması veya saçını sakalını bıyığını daha güzel bir görünüme sokmak için şekil vermesi, kısaca “güzel” görünmek için her türlü nesneden yararlanması.
Makyaj, insanın fiziği üstünde çeşitli değişiklik, ekleme, renklendirme gibi çeşitli amaçlı kullanılan çekiciliği ve güzelliği amaçlayan kozmetik ürünlere denir.
Kadın yaratılış gereği narindir, naziktir, süslüdür ve süslenmeyi sever. Birçok kadın beğenilmek duygusuyla tatmin olmak için süslenirler. Bu yüzden kendisine bakar ve bakım yapar. İslamda da süslenmenin sınırlılıkları vardır.   Müslümanlara helal kılınan süslenmenin sınırları vardır; süslenen, güzelleşerek alımlı hale gelen insan, gurura kapılmamalı; kendisine verilen bu nimetin Allah'tan olduğunu hatırdan çıkarmamalıdır. "Yeryüzünde kabara kabara yürüme. Çünkü sen yeri yırtamazsın; boyca da dağlara erişeyim(el-Isra, 17/37) buyuran Allah, Müslümanlardan alçak gönüllü olmalarını istemekte; gurur ve kibrin şeytanın bir özelliği olduğunu hatırlatmaktadır. Kadın için süslenmenin bir ihtiyaç ve fıtratının bir gereği olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü onun yaratılışından gelen bir süslenme tutkusu vardır. Dinimiz, onun bu fıtrî yönünü görmezden gelmeyip ihmal etmemiş ve iyi yöne kanalize etmiştir. Dahası, nerede ve kimlere karşı süslenmesi gerektiğini beyan etmiştir.(kuranı kerim araf suresi).
Celal Yıldırımın İslam Fıkıhı ansiklopedisinde İslam da süslenmenin caiz olup olmadığını anlatmaktadır. “Kadın ve erkek, birbirlerinde kendi yuvaları içinde daha çekici görünebilmek için süslenebilirler, bunda bir sakınca yoktur. Ama başka kadın ve erkeklerin dikkatini çekmek için bunu yaparlarsa kerahet vardır, hatta bu kerahet onların niyet ve davranışlarına göre haramdır.” demiştir. Kadınlara, yabancıların yanında ve sokağa çıktıkları zaman örtünmeyi emreden İslâm, onlara erkeklerin dikkatini çekecek şekilde kıyafet giymeyi yasaklamış; konuşmalarına ve yürüyüşlerine dikkat ederek kötü bakışlara hedef olacak tavırları sergilemelerine izin vermemiştir. Kadınlar, ince, dar, fazla süslü elbiseler giyemez; erkekler gibi giyinemez ve kokulanamazlar. Kadınlar ancak kocalarının yanında süslenebilirler. Bu ölçüler ışığında; Kadınlar ipek elbise giyebilir, altın kullanabilirler.
İslam da kadınların süslenmesinde ne kadar sınırlılıklar konmuşsa erkeklerin süslenme konusunda da sınırlılıklar olmuştur. İslam da erkeklerin süslenmesi;
Müslüman erkekler ipekli elbise giyemezler, bu onlara haramdır. islam, erkeklerin saç, sakal ve bıyıklarını başıboş bırakmamasını ister. Toplumla ters düşecek kadar aşırıya kaçmamak şartıyla saçlar uzatılabilir. Güzel koku erkekler için sünnettir. Rasûlüllah sürekli olarak güzel koku kullanır ve bunu Ashabına da tavsiye ederdi: Erkeklerin kullanmasına izin verilen ve Rasûlüllah'ın da kullandığı diğer bir süs de göze sürme çekmedir. O'nun bir diğer sünneti ise gümüş yüzüktür. Altın kullanmak haramdır.
Tüm kadınlar çekici ve güzel görünmek isterler. İslam’a göre de kadınların süslenmesi, makyaj yapması, ruj sürmesi aynı zaman da hakkıdır. Bir kadın hem içeri de hem dışarı da zarif, kibar, güzel görünümlü olabilir. Bunun için kendilerine özel kişisel bakımlar uygularlar. Ancak araştırmamız en çok Türk kadınlarının bakıma önem verdiklerini kanıtladı. %74,2 gibi yüksek bir oranda kişisel bakıma çok önem verdiklerini söyleyerek birinci sırada yerlerini aldılar. Türklerin en yakın takipçisi %72,3 ile İspanyollar olurken, diğer ülkeler kişisel bakıma verdikleri oranlarla gerilerde kaldılar. Türk kadınları ayda yaklaşık 70 TL kozmetik harcama ile de birinciliği bu kez İsveç ve Fransız kadınlarıyla paylaşarak, kişisel bakıma verdikleri önemin sözde kalmayıp cüzdanlara da yansıdığını gösterdiler.
         
İran, makyaj malzemesi tüketimiyle dünya sıralamasında üst sıralarda...
Avrupalı bir ekonomi kuruluşunun yaptığı araştırmada, İran'daki makyaj malzemesi piyasası, tüm Ortadoğu'nun yüzde 30'unu oluşturuyor. İran'da İngilizce yayın yapan İran Daily gazetesi haberi doğrularken, kozmetik ürünlere yılda yaklaşık 2 milyar dolar harcandığını da ekliyor. Eskiden İran'da sadece evli kadınların makyaj yapmasına izin verilirken bugün bekar genç kadınlar, gelirlerinin hatırı sayılır bir kısmını kozmetik ürünlerine ayırıyor: "Her kesimden müşterilerimiz var. Temel olarak, müşteriler ünlü ve kaliteli markaları istiyor. Ancak buna rağmen gelen müşterilerin çoğu düşük gelirli olmasına rağmen, bu ürünleri satın alıyor. Satış hacmi olarak bir çok Avrupa ülkesinin üzerinde bulunduğumuzu düşünüyorum."
Bu İranlı genç de kozmetik mağazasının müdavimlerinden: "Herkes güzel görünmek istiyor. Bunun için makyaj ve estetik ameliyat gibi bir çok şey yapıyor. Ben mesela, makyaj setimi her üç-dört ayda bir yeniliyorum." İran'ın makyaj harcamalarında dünyada 7. sırada olduğu düşünülürse, İranlı kadınlar için makyaj sadece yüzlerini gösterebildikleri sokaklarda, onlar için gurur verici bir var  olma savaşıdır.demiştir.
Posta gazetesi yaptığı bir ankette kozmetik malzemesi üreten bir firmanın sahibi olan Hakan Tuna’ya sordu.
1)  Dünya kadınlarının makyaja bakışı nasıl?
Rus ve Arap kadınları, kişisel bakımda birbiriyle yarışıyor. Arap dünyasında da Lübnan başı çekiyor. Lübnanlı kadınlar, Fransız ve Arap kültürünü bir araya getirerek muhteşem vücut bakımı yapıyorlar. Avrupalılar ve Amerikalılar vücut bakımına önem veriyorlar ama el ve ayak bakımında sınıfta kalırlar. Türk kadınları ise bakımla yeni tanışıyor. Üstelik kültür ve görgü bizde az ama yine de kozmetiğe bütçe ayrılıyor.
2) Uzmanlar, Türk kadınlarının makyaj yapmadığını, boyandığını, bu konuda bilinçsiz olduklarını söylüyor. Siz bu görüşe katılıyor musunuz?
Evet. Türk kadınları makyaj hakkında tekniğe ve bilgiye sahip değil. Eğitimi de yok. Ama yapmaktan ve almaktan vazgeçmiyorlar.
Hangi ülke kadınları makyaja düşkündür. Makyajı en çok seven kadınlar. En çok kimler makyajı severler. Rusya, İran, Irak, Almanya, Ukrayna başta gelen ülkelerdir.

Eğer bu soru İranlı Bayanlar için olursa soru evettir. Her gün işe gitmek istediklerinde ya da dışarı çıkmak istediklerinde yaptıkları ilk iş olan sadece bu değil birde iş çıkışı evlerine gitmek istediklerinde yaptıkları yine ilk iş olan makyajdır. Kozmetikte en çok Rusya’ya ihracat yapan Türkiye’nin bu alanda en hızlı büyüdüğü ülke 1 yılda ihracatı yüzde 60 artan İran olunca, yerli firmalar rotasını Ortadoğu’ya çevirdi.
İran’da kadınların neredeyse tamamının yüz bakımına çok önem vermesi ve Türkiye’de olduğundan çok daha fazla düzeyde yüzlerin makyajlı olması bir başka dikkat çeken husus. Bir diğer husus olarak da burun estetiğinin kadınlar arasında fazla rağbet görüyor olması sayılabilir.
 
Sonuç  olarak; Süslenmenin sadece kadınlar için olmadığını erkeklerin de süslenme konusu içerisinde alınabileceğini gördük.İslam da süslenme konusunda ne kadar kadınlar için sınır koymuşsa erkeklerinde süslenme konusunda sınırlılıklar vardır.İslam da, kadınların sadece kocaları için süslenmesi olursa caiz  olduğunu ama sırf dışarıya güzel görünmek ve ilgiyi kendi üzerine çekmenin ise  İslam dinine göre günah ve haram olduğunu gördük. süslenmede İranlı kadınların dünya sınırlamasında üst seviyelerde olduğunu daha sonra Rusya Almanya ırak ve Ukrayna’nın makyajı en çok seven ve makyaj yapan ülkeler arasındadır. Türk kadını da makyajı seviyor fakat birçok kozmetikçi Türk kadınlarının makyajı yapmayı bilmediklerini açıklıyor.

Editör

Son Güncelleme: 17.07.2013 22:00
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.