BİZE DÜŞEN GÖREV; AZİZ VATANA HİZMET ETMEKTİR

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk'ün Erzurum'a gelişinin 95. yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, "Bugün, bize düşen görev, o kurucu ruhun taşıdığı heyecanla bu aziz vatana samimiyetle hizmet etmektir" dedi.

03 Temmuz 2014 Perşembe 14:09
BİZE DÜŞEN GÖREV; AZİZ VATANA HİZMET ETMEKTİR
Başkan Sekmen, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Erzurum'a gelişinin 95. yıldönümü dolayısıyla gerçekleştirilen törene katıldı. Tarihi İstanbulkapı'da düzenlenen törene Başkan Sekmen'in yanı sıra Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, Kolordu Komutanı Korgeneral Kamil Başoğlu, mülki ve askeri erkân iştirak etti. Gençlerin omzundaki ay yıldızlı Türk bayrağıyla birlikte yapılan temsili yürüyüş Havuzbaşı'ndaki törenle sona erdi. Atatürk anıtına konulan çelenk sonrası törende günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Başkan Sekmen, Anadolu'nun milli mücadele yıllarını anlattı. Sekmen, şöyle konuştu:
"1914 yılında başlayan ve 1918 yılında sona eren 1. Dünya Harbi, devletimiz için çetin şartlar altında geçmiş,  pek çok cephede amansız düşmanlarına kahramanca karşı koyan ve yüzbinlerce evladını vatan ve millet uğruna şehit veren, adeta bir gaziler ülkesi haline gelen, güzel memleketimiz, maalesef, savaşın yenik tarafında sayılmış ve sonunda, 30 Ekim 1918’de, İtilaf  Devletleri'yle, Mondros Mütarekesi’ni imzalamak zorunda kalmıştır. Biliyorsunuz; bu anlaşmanın bir sonucu olarak Ordularımız terhis edildi. Askerlerimizin silahları toplandı. Limanlarımıza, kışlalarımıza kadar el konuldu. Bu felaketler yaşanırken Yunanlılar İzmir’e asker çıkardı. Düşman donaması İstanbul’a girdi.  Karadeniz’de Pontosculuk cereyanları başladı. Sivas’tan bu tarafa, Ermenistan Kurulması için hain planlar devreye sokuldu. Akdeniz bölgesinde Fransızlar ve İtalyanlar her türlü fesadı çevirir oldu."
 

Erzurum Kongresi'nin önemi
Başkan Mehmet Sekmen, konuşmasında Erzurum Kongresi'nin öneminden bahsetti. Sekmen, şöyle devam etti: "Bu vahim gelişmeler karşısında vatanına sahip çıkmak üzere harekete geçen milletimiz, her yanda Müdafaayı Hukuk Cemiyetleri kurdu. Erzurum Müdafaayı Hukuk Cemiyeti de Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz Bölgesi dâhil, bu bölgele illerinden gelen delegelerle Erzurum’da büyük bir kongre düzenledi. İşte, o meşum günlerde, Mustafa Kemal Paşa, 3. Ordu Müfettişi sıfatıyla, Millî Mücadele’yi teşkilâtlandırmak üzere, İstanbul’dan, vapurla, kalabalık bir askeri ve sivil ekiple Anadolu’ya gönderildi. Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’da Anadolu topraklarına ayakbastı. Havza-Amasya-Tokat-Sivas-Erzincan üzerinden 3 Temmuz 1919 günü Erzurum’a geldi. Erzurum’un eski ve güzel bir âdeti vardır. Erzurumlular, Batı istikametinden gelen önemli misafirlerini şehrin ilk göründüğü nokta olan Ilıca’dan ve şehrin girişindeki İstanbulkapı’dan karşılarlar, geniş ovanın bu başlangıç noktasından kaleye kadar kendisine yoldaşlık ederlerdi. O gün Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarını, Ilıca’da ve bugün bizlerin yaptığı gibi, İstanbulkapı'da, Erzurumlular ve Kazım Karabekir'in başkanlığındaki askeri heyet, sevinç ve umut içinde, karşıladı."
 

Mukaddes ve milli gayemiz: Vatan 
"Atatürk, Erzurum’a gezi için gelmedi, bu şehirde toplanan ve nerdeyse memleketin yarısını temsil eden delegelerle toplanan, Erzurum Kongresi’ne katılmak üzere geldi" diyen Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu maksatla resmî vazifesiyle beraber askerlik mesleğinden Erzurum’da derhal istifa etti. İstifası, 14 Temmuz’da Ordu`ya, vilâyetlere ve millete `Bundan sonra mukaddes millî gayemiz için her türlü fedakârlıkla çalışmak üzere sine-i millette bir ferd-i mücahit suretiyle bulunmakta olduğumu tamimen arz ve ilân eylerim` İfadesiyle duyuruldu. Atatürk, Erzurum Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti`nin başına geçti. Bu mutlu hadise şehrimizin o dönem neşredilen ünlü gazetesi Albayrak’ta şu ifadelerle kamuoyuna duyuruldu: `Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin istifanamesi bir azim ve iman vesikasıdır. Millette, henüz eski kanın sönmemiş olduğunu gösterir muazzam delildir. Anafartalar`da, millî şerefi, tarihin bugünkü nesilden beklemekte olduğu mukaddes vazifeyi yükselten ve yücelten bu muhterem Kumandanı bugünde Millî Mücadele`nin başında görmek mesut bir görüntüdür` Bir-iki gün içinde yaşanan bu gelişmelerin ardından Atatürk, nüfus kaydını da Erzurum’a aldırarak, Erzurum delegesi sıfatıyla, Kongreye iştirak etti ve oybirliğiyle Erzurum Kongresi’ne başkan seçildi. Vatanı düşmandan temizleyen ve cumhuriyeti kuran tarihi hadisenin ilkeleri ve temelleri böylece şehrimizde atıldı."
 

"Vatan bir bütündür, bölünemez"
Sekmen, kongrenin Türk tarihinde büyük bir eser olarak nitelendirildiğini ifade etti. Sekmen, şöyle dedi: "Bu mutlu hadise ve gerçekleştirilen Kongre, kısaca özetleyeceğimiz şu tarihi kararı aldı: `30 Ekim 1918 tarihli anlaşmanın çizdiği hudutlar dâhilinde, dinen, ırkan ve emelen müttehit [birleşik] Osmanlı İslam ekseriyetiyle meskûn bulunan aksamın tamamı, fiilen ve hükmen gayrı kabil-i tecezzi bir küldür [bölünmez bir bütündür].` Mustafa Kemal Paşa, bu tarihi kararı alan kongre delegelerine yaptığı teşekkür konuşmasında şu değerlendirmeyi yaptı: “Milletimizin kurtuluş ümidi ile çırpındığı en heyecanlı bir zamanda fedakâr muhterem heyetiniz her türlü eziyetlere katlanarak burada, Erzurum`da toplandı. Hassas ve necip bir ruh ve pek sağlam bir iman ile vatan ve milletimizin kurtuluşuna ait esaslı kararlar aldı. Bilhassa bütün cihana karşı milletimizin mevcudiyetini ve birliğini gösterdi. Tarih bu kongremizi şüphesiz ender ve büyük bir eser olarak kaydedecektir."
 

"Samimi bir hizmet..."
Cumhuriyetin samimi ve fedakâr evlatların omzunda yükseldiğine dikkati çeken Başkan Sekmen, sözlerini şöyle tamamladı:
"İşte, şehrimizde yaşanan bu tarihi hadiseler sonucu, Erzurum’da, Heyet-i Temsiliye Reisliği‘ne seçilen Mustafa Kemal Paşamız, Sivas Kongresi’ni müteakip Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni topladı. TBMM Atatürk’ün önderliğinde, Kurtuluş Savaşını yaptı ve genç Cumhuriyetimiz, kahraman ve fedakâr evlatlarının omzunda böylece yükseldi. Bugün, bize düşen görev, o kurucu ruhun taşıdığı heyecanla bu aziz vatana samimiyetle hizmet etmektir. Cetlerimizin yükselttiği bayrağı muasır medeniyetin en yüksek burcuna dikmek görevimizdir. Bu duygularla Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm millet ve devlet büyüklerimizi saygı ve hürmetle anıyor, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle yâd ediyoruz." Sekmen'in konuşması sonrası halk oyunları ekibi gösteri yaptı. Protokol üyeleri daha sonra Atatürk Evi'ni gezdi.

Editör

Son Güncelleme: 03.07.2014 14:10
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.