İki gündür şehir dışındayız; Ankara ve İstanbul’da yani. Genel olarak gündem: Suriye ve Bahar Kalkanı Harekâtı.

Bu hususta sohbet etme fırsatı bulduğumuz birçok kişi, Suriye konusundaki izlenen politikadan pek bir memnun. Yani öyle çok da göze batan bir görüş ayrılığı yok. Ama şunun eksikliği sanki biraz da olsa hissediliyor.

Birincisi, Türkiye’nin neden Suriye’de bulunduğu hususu…

Örneğin; İletişim Başkanlığı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı harekatları süresince çok ciddi bir propaganda etkinliği yürüttü.

Yani Türkiye’nin bu harekâtları neden yürüttüğü, hangi amaçla orada bulunduğu ve kimlere karşı mücadele ettiği, çeşitli görsellerle sürekli anlatıldı, kamuoyu enforme edildi.

Diyoruz ki; aynı şekilde Bahar Kalkanı Harekâtı için de çok hızlı bir bilgilendirme seferberliği başlatılsa…

Görsellerle…

Kısa anlatım ve aktarımlarla…

Dedik ya, öyle çok da göze batan bir görüş ayrılığı yok ama bize sorarsanız ortada bu yönde bir boşluk da olmamalı.

Olmamalı ki, o boşluğu artniyetliler, kötü emelliler ve hain kafalalır dolduramamalı!

Geçtik…

Gelelim bu iki şehirdeki ekonomik duruma.

Elbette Erzurum’la mukayese edilemez; çünkü buralarda ekonomik değer üretimi çok daha fazla ve olumsuz etkiler anında hissedilebiliyor.

Örneğin Erzurum’da en az 100 kişi çalıştıran işletme sayısı nasıl ki yok denecek kadar azsa, burada ise 100’ün altında insanı çalıştıran işletme sayısı yok denecek kadar az!

Hal böyle olunca ekonomideki kötü gidişat, en başta buraları etkiliyor.

İşletmelerde küçülmeye gitmeler, maliyetleri azaltmaya yönelik olarak alınan tedbirler, buralarda çok daha dikkat çekiyor.

Örneğin, bir baskı tesisi son 3 ay içerisinde 60 kişiyi işten çıkarmak zorunda kalmış. Ve bu sadece madalyonun görünen yüzü…

Dolayısıyla büyük şehirlerin yükü de, kendileri gibi büyük oluyor ister istemez.

Haaa!

Şu da var; insanlar 2020 yılından çok daha büyük bir beklenti içerisinde, yani işlerin yoluna gireceğini düşünüyor.

Ve ister inanın, ister inanmayın!

Suriye’de yürütülen operasyon birbirine öylesine kenetlemiş ki insanları; bu bile piyasalara moral olarak yansımaya başlamış.

Uzun sözün kısası:

2020 yılı belki afetlerle, musibetlerle ve can sıkıcı hadiselerle başladı ama öyle görünüyor ki, ilerleyen aylar güzel gelişmelere vesile olacak.

Haydi hayırlısı!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.