Sinemanın sahibi Raci Bey bir taraftan sinema işletmeciliğini sürdürürken bir taraftan Erzurum Sporun başkanlığını yürütüyordu. Özellikle 1960-1973 yılları arasında Erzurumlu bayanların gündüz 11-13 saatleri arasında matineleri vardı. Sırayla sinemalar dolaşılır film seyredilirdi. Salı günleri Bayanların film seyretme sırası Doğu sinemasıydı. O gün çocuklarının ellerinden tutan anneler, teyzeler, bibiler topluca sinemaya gider film seyrederlerdi. Ellerindeki sımışkalar, çekirdekler,pastalar ile sinemayı bir mesire yerine çeviriler, tabi Raci Beyde makiniste sıkı sıkı tembih eder "oğlum bak filimler de uygun olmayan sahneler varsa derhal elini makinenin önüne koyacaksın o sahneyi kimse görmeyecek" diye tembih edermiş diye duyardık. Tabi sinemanın en renkli siması biletleri kesen meşhur adıyla biletçi Refik ayrı bir insandı.

Teksas,Tommiks ve di
ğerleri kapış kapış satılırdı
Okullaşmanın hızlı olduğu, değişimin Teksas, Tommiks, Tombraks, Ret Kit, Zagoru okuyarak Amerikan düşüncesinin yaygınlaştığı 1965-1975 yılları arası önceleri Güneş Sinemasının yan tarafı sonraları Doğu sinemasının önü resimli kitapların kapış kapış olduğu yıllardı. Okullar tatil olduğunda sinemanın önü ana baba gününe döner Teksas satanlar,Tommiks alanlar, Zagoru okuyanlar farkında olmadan Amerikan düşüncesi ve Amerikan kültür emperyalizminin etki alanına giriyor, Teksas gibi düşünmeye,Tommiks gibi silah çekmeye  yüzbaşı bilmem ne gibi davranmaya çalışılıyordu.
Okullarda Amerikan süt tozu öğrencilere zorunlu olarak içiriliyor, Amerikan unlarından yapılan ekmekler börekler okullarda yediriliyordu. Elbette Amerikan süt tozunu içen, Amerikan unundan yapılmış ekmekleri yiyen öğrencilerde sokaklarda evlerde Teksas ve Tommiks vb.lerini okuyarak  büyüyorlardı.
Bir günde okunan kitaplar ertesi sabah sinemanın önüne getirilerek satılıyor,alınan yeni kitaplarla evlere dağılıyorduk. Evlerde televizyon yoktu. Radyo ise genellikle haberlerde açılırdı. Ana ve babalarımız radyoda ki arkası yarın programlarını dinler  bizlere; "hadi oğlum artık ders çalış" dediğinde  Tarih veya Türkçe kitaplarını açıp arasına Teksas veya Tommiksi yerleştirip sessizce okumaya başlardık. Böylece ana ve babamızı aldatıyor sanki ders çalışıyormuş havasını yayıyorduk. Eh ertesi  günü dersten zayıf almak kaçınılmazdı. Hele sözlü sınavlar bir alemdi.
Bir de çizgi  resimli kitapların pazarlamacısı Nusret vardı ki onu burada anmak gerekir. Aslında bu işin en iyi satıcısı oydu. Renkli bir simaydı.
Dergah Kitap Evi; Doğu sinemasının üzeride aynı sırada bulunurdu. Raflarındaki kitaplarıyla, Resim Tabloları, Büyük müzik plaklarıyla tam bir kültür merkeziydi.
Aspava; Nihat Kabanlının işlettiği bu pide salonu idi. Renkli simaları ağırlar özelliklede güreş severler ve milli güreşçiler Aspava'nın vaz geçilmezleri arasındaydılar.
Hacı baba; Erzurum'un marka değeri döner deyince akla Hacı baba ve Kadir Ağabeyi gelirdi. 1964 yılından beri hizmetini sürdüren bu kuruluş uzun yıllar Doğu Sineması sırasında hizmetlerini sürdürmüş cadde yıkılınca İsmet paşa caddesine taşınmıştır.
Lostracı amcamızda bu caddenin renkli güzel bir simasıydı. Biraz kiloları vardı.çarşıya renk getirirdi.Bu aynı zamanda Erzurum'un son Lostra salonuydu. Dönemin ünlü mağazası Mahmutpaşa, şimdilerde çok olan ancak o zaman az olan Gülcan Tavukçuluk, yanılmıyorsam Tavşanlı kuru yemişçilik, biraz yukarıda toplum Polis merkezide aynı bölgedeydi.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
ayşe neslihan hatunoğlu 2015-01-10 12:51:00

Kaleminize yüreğinize sağlık. Çok duygulandım inan burnumun direği sızladı ne güzel günler yaşamışız aslında hatasıyla sevabıyla geçmiş güzeldi be hocam ebediyete göçenlerin hepsine gani gani rahmet olsun kalanlara sağlıklı ömürler dilerim saygılar