Şimdi bir sürü hocamız ya kızacak, ya “dine uymuyor muyuz?” diye soracaklar! İslam’a uymak; Kuran ve Hadislere uymaktır.
Dinimizin en ince ayrıntısını din hocalarımız biliyorlar. Her gün yeni bir konuyla çıkış yapıyor ve meşhur da oluyorlar. Bu onlara hem kariyer hem para akışı sağlıyor.
Hoca sözünü burada dinimizle ilgili resmi görevli veya kendisini fetvaya, imamlığa ehil uzman belgesi olan herkes için kullanıyorum.
İnsanlarımızda okuma, araştırma alışkanlığı olmadığı için de bir ona bir diğerine hak veriyorlar. Hatta falan hocadan başkasını tanımam, diğeri ise filan hocanın dine tam uygun olduğunu düşünüyor. Daha doğrusu hangisi işimize geliyor ve bize uyuyorsa ona biat ediyoruz.
Burada selefi ve mutezile olan hocaların veya siyasileşmiş hocaların açıklamalarını ise dini eğitimlerimizin yeterli olmadığı için bu seferde dini anlayıp ve dini yaşamada sıkıntıya düştüğümüzü üzülerek belirtmek istiyorum.
Cemaatlerden sonra bir de hocalar birer kulüp oluşturdu sayılırlar.
Dini eğitim olmadan, dini konuşmalardan öğrenmek ve yaşamaya çalışmak budur işte!
Aslında kişinin konuştuğuna değil, yaptığına bakmak gerekir.
Şekil ile dine uygunsa çoğumuz hocalara itibar ediyoruz. Ya da bağırıyorsa, kendinden bir kolaylık getiriyorsa hemen biat ediyoruz.
Elbette yaşayan ve doğru konuşan, sadece Allah’ın rızasını gözeten hocaları tenzih ediyorum.
“Ümmetim, kötü din görevlilerinden çok zarar görecektir.” (Hakim)

“Ehli olmadan yanlış fetva veren, hainlik etmiş olur”.  Ebu Davud, Hakim

“Allah (CC), âlimleri almak suretiyle ilmi ortadan kaldırır. Âlim kalmayınca da, cahiller bilmeden yanlış fetva verir, hem kendilerini, hem de başkalarını saptırırlar”.
(Buhari)
Eskiden Cami hocaları da oldukça değer ve rağbet görürler ve insanlar bir takım sıkıntılarını onlara sorarlardı.
Günümüzde artık Cami hocasına pek soru sorulmuyor. Çünkü toplum artık onlara memur gözüyle bakmağa başladı. Vakit namazına imamları ya da müezzinleri getirebilmek için Diyanet’e elektronik yoklama sistemine geçmelerini teklif ediyorum. Adam maaş alıyor, Camiye gelmiyor, haydi, gene cemaatten sonra gelenleri saymıyoruz.
Bir kısmının paraya düşkünlüğü ise (hatim okuma, cenaze ve dini nikahtan aldıkları para) alay konusu oldu.
Kuran’a inanan Kuran’ı parayla okur mu?
Umrede beş hocadan sadece bir tanesi Kabe’ye sabah namazına geliyordu. Meraklı olduğum için öğrendim; oteldeki odalarında kılıyorlarmış.
 
Son birkaç yıl içerisinde siyasi alanda bir çok devlet adamı ilgisi olmadığı halde Cenabı Hak ve sevgili Resulü hakkında kendilerini ve hak verenleri küfre götüren sözler söylediler. Tarihte hiçbir zaman emsali görülmemiş bir olaydan söz ediyorum.
Bu kadar büyük küçük cemaat lideri, şeyhi veya temsilcisi var; Diyanet ve hocaları var, bir tanesi sesini çıkardı mı? Hatta emekli olan hocalardan bile ses çıkaran oldu mu? Ya siyasiler? Müslümanlıkları rantlarının altında mı kaldı?
Allah rızası için itiraz eden, sesini çıkaran bir hoca gören oldu mu?
Allah’a ve Resulüne yapılan hakarete ses çıkarmamak, söyleyenlere katılmak, tasvip etmek, onamak değil midir; bu konu hakkındaki duruma düşenlerin şer’i hükmünü gene kendileri bizden daha iyi bilirler.
İçeride yapılan hakaretleri duymayacak, işitmeyeceksin sonra Fransa’da yapılan hakaret edenleri ve içeride o adi hakareti yayınlayarak destekleyen gazeteyi basacaksın! Aklınla cihat etmiş ve Peygamber sevgini göstermiş olacaksın; öğle zannedenler ne kadar da siyasileşmişler! 
İçeride hakaret serbest olduğu fetvasını nereden aldılar?
 “Niye ses çıkarmadılar” sorusunun cevabı Allah rızasıyla işlerinin olmadığını ve iman zafiyetleri olduğu şüphesini doğurmaktadır.
Şefaat dileneceğimiz Hz. Peygamberimiz, Efendimizin huzuruna çıkacak yüzü bu olaylardan sonra kendimde bulamıyorum.
Müşterek bir beladan korkuyorum! 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.