Devlet Nedir:
Devlet; toplumun bütün parçalarını bir arada tutan, kendisinden başka herhangi bir güce  silah kullanma hakkını vermeyen sosyal bir organizmadır. Yer yüzünde insan toplulukları devletleşme sürecine girdiği andan itibaren bu böyledir. Bunun aksi o devletin yıkılması yerine yeni devletin kurulması anlamını taşır ki hiç bir devlet buna; ne müsamaha gösterir ve nede göz yumar.
Bölücülük Başlıyor:
Osmanlı devleti ne yazık ki 1800'lerden başlayarak 1920 yılına kadar devam eden terör olaylarıyla, etnik ve bölücü akımlarla, işin önemini kavrayamayan devlet adamlarıyla karşı karşıya kalmış, iç ve dış düşmanların el birliğiyle koca cihan devleti ne yazık ki 30 Ekim 1918 yılında yapılan Mondros ateşkes anlaşmasıyla tarihe gönderilmişti.
Ne yazık ki Bulgar, Sırp, Yunan, Romen, Ulah, Ermeni, Arap ayaklanmaları cihan devletinin sonunu getirmişti. Elbette bu insanlara silah, para , fikir ve akıl verenler dün olduğu gibi bugünde kökü dışarıdaki yabancı servislere dayanıyordu.
İngiliz ve Fransızlar Tahrik Ediyor:
1923 yılında Kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti ne yazık ki Musul-Kerkük meseleleri gündeme gelince İngiliz altınları devreye girmiş Şeyh Sait isyanını tezgahlamıştı. Tam bu badireden kurtulduk derken 1938 yılında bu sefer  Dersimde Seyit Rıza ve etrafı askerlerimize saldırmış ve  Fransızların ve İngilizlerin desteğini alarak Türkiye Cumhuriyetine kafa tutmuştu. Her iki olayda devlet olma hakkını kullanarak olayları bastırmış böylece 46 yıllık genel bir sessizlik devrisine girmiştik.
Terör Yeniden Hortlatılıyor:
ASALA Ermeni terörü 1984 yılında bitince hemen akabinde ortaya çıkan  ve Tük milletine maddi ve manevi zarar veren, bölge insanını canından bezdiren, PKK ve destekçileri ne yazık ki 400 milyar dolardan fazla maddi kayıplara ülkeyi uğratırken, On binlerce Asker ve sivilin ölmesine sebep olmuştu.
Bu 32 yıllık süreç incelendiğinde işin içinde İngiliz, Fransız, Alman, Amerikan, İsrail, İsveç, Norveç, Rusya gibi batılı devletlerin ve yunanlıların ciddi katkıları olmuş bu katkı ne yazık ki günümüzde artarak devam etmektedir.
ABD'nin Irak Savaşı Olayları Tetikliyor:
Birinci ve ikinci Körfez savaşları ve Suriye'de meydana gelen gelişmeler ne yazık ki bölgede 21 yüzyılın en büyük etnik ayrıştırmacılığını hızlandırmış; "Kürt Irkçılığını" esas alan ama en büyük zorluğu Kürtlere yaşatan PKK ve yandaşları insanlarımızın canına okumuştur. Öte yandan Irakta etnik temizliği ABD öncülüğünde yapan Barzani ve ekibi Türkmenleri yerlerinden yurtlarından ederken, Salih Müslim yönetimindeki PYD güçleri de Kuzey Suriye'de tam bir etnik temizlik yaptılar.
Sözde Karanlık Aydınlar ve Destekçileri:
İşte böyle bir terör örgütünü ve 21 yüzyılın ırkçılarını destekleyen, Türk Milletinin ekmeğini yiyen, en güzel mevkilerinde hayatlarını devam ettiren, 1128 karanlık adam ve 400 sözde sinemacı ve tiyatrocudan oluşan  fesat şebekeleri Türkiye Cumhuriyetini "katliam yapmakla" suçlamış ve kamu vicdanını yaralamışlardır.
Hiç bir aklı yerinde, namuslu ve ülkesini seven ve insan olduğunu söyleyen  kişi ve kurumlar  bu kendini bilmezlerin yanında yer alamazlar. Almamalıdırlar. Hiç bir zaman bunlara arka çıkamazlar, bunlarla görüşemezler, bunları televizyonlarda konuşturamazlar. Dünyanın hiç bir meşru ülkesi bunlara izin vermez, veremez.
Geçen 32 Yılı İyi Okumalıyız:
Elbette ülke bu halede birden bire gelmedik. Şüphesiz burada 32 yıldır ülkeyi yönetenlerin ciddi yanlışları olmuştur. Eğer bu yanlışlar olmasaydı zaten ülke bu hale gelemezdi. Bir ülkenin şehir, kasaba ve köylerinde hendekler açılıyor, tüneller kazılıyor, silah, cephane ve bombalar içeriye sokuluyorsa  ve bu işler olurken tedbir alması gerekenler tedbir almıyorsa  buda doğru değildir.
Sonuç olarak Türk devletini, Türk Milletini katliam yapmakla suçlayanların ve onlara yardım ve yataklık edenlerin,  bebek katillerinin, asker ve sivilleri şehit edenlerin hak ettikleri cezaya çarptırılmaları da en tabii isteklerimizdir.
Devleti yönetenler, devletin imkanlarını kullananlar artık bu işi bitirmek zorundadırlar. Yoksa yarın geç olabilir. 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.