“Şükreden bir kul olmayayım mı?” Hazreti Muhammet (s.a.v.)
 
Sana ilk iyiliği annen yaptı zannediyorsan yanıldığını bilmiş ol. Annen bile senden habersizken hatırını sayan Sahibin var. 
Gördüğün ilk tebessümün annenin dudak aralarından sızdığını düşünüyorsan, sıralamanda sonsuz bir hata olduğuna şüphe duyma. Daha insanoğlu gülümseme nedir bilmezken seni seven Efendin var.
Seni şefkatle kucaklayan ilk elin anneninki olduğu zannındaysan, bildiklerini tekrar gözden geçirmen gerekir. Şefkat insan olanın kalbine indirilmeden çok önce merhametle seni halkeden Rabbin var.
İnsan insana bir ihsanda bulunmayı aklından bile geçiremezden evvel lütfüyle seni yokluk âleminden çıkarıp, gözle görünür eden sonra rızıklarıyla yaşamanı imkânlı kılan Arşın Sahibi var.
İyiliğe ancak iyi insanlar teşekkür eder. Kalbini şükür ırmağının serin sularında yıkamaktan neden kaçarsın ki?
Her şeyin bedelini etiketler üzerinde aramaktan, mutsuz bir obura dönüştüğünün farkına varmayacak mısın?
Ödeyince bitmeyen dünya kadar borcun var!
Babasın, çocuklarına ikramını her akşam kucak dolusu taşıyor olsan da, saçlarını karıştırıp sevgiyle yüzüne bakmadıkça, biter mi ödevlerin?
Patronsun, ayın sonu gelmeden ödüyor olsan da yanındakilerin haklarını, onların yağlı elleriyle kurdukları sofraya oturmadan tamama ermiş olur mu alacakları?
Öğretmensin, müfredatın hepsini soluksuz anlatıyor olsan da günlerce, hikmetten iki satır etmeden bitirmiş sayılır mısın vazifeni?
Amirsin, birlikte çalıştıklarının tastamam hukuklarını koruyup gözetsen de, iki latif söz çıkmadan ağzından huzuru erdim diyebilir misin?
İnsansın, sokakta boynu bükük yürüyen yetimin eline bir lokma vermekle tamam etmiş olabilir misin işini? İnsansan elinle birlikte gözlerinde bakmalı değil midir o sabinin yüzüne sevecenlikle?
İyiliğe ancak iyi insanlar teşekkür eder.
Onlar evlatlarına ikramın yanına sevgiyi, ödedikleri hakkın yanına eşitliği, öğrettikleri şeylerin ardına hikmeti, gözettiklerinin kulağına yumuşak sözleri eklerler.
Bilirler ki, yapmaları gerekenden fazlası bütün şükürlerin esas Sahibine gider. Bilmişlerdir ki, zahiren ne yapabiliyorlarsa yaptıranın himmetiyle… Hep bilmektedirler ki, ne yapmak istiyorlarsa ancak onun izniyle…
O halde aklından hiç çıkarma ki, bütün gücün zayıflığındır senin!
Görünüşteki kudretinden güç alıp, kibir abasıyla kapatırsan ruhunu, en korkutucu gün geldiğinde acizliğine merhem sürmez Sahibin!
Gözlerinden dudak hizana inen ufacık tebessümü senden ummakla imtihan olanlara göstermemiş isen, herkesin birbirinden kaçtığı gün geldiğinde korkularına şifa olacak ferahlığı da esirger Efendim senden.
Bütün gücün zayıflığındır aklından çıkarma. Daha fazlasını isteyerek ihtirasınla bencillik kusmak yerine, kendine gerçekten iyilik yapmayı dene.
Teşekkür et Rabbine ve Sahibinden, daha fazla şükredebileceğin fırsatlar açmasını dile.
Unutma ki, verilen hiçbir şey sahibiyim diyebileceğin kadar senin değildir. Senin olmayanla sonsuza kadar elinden alınmayacak olanı satın almaktan daha kârlı bir alışveriş biliyor musun?
Teşekkür etmek için nefes sayın kadar sebebin olduğunu sakın unutma! Ve şükran duyabilmek için solukladığın kadar zamanın!
Kâinatın en sevgilisi teşekkür etmemek için bir neden bulamıyorsa, sana ne oluyor, bir düşün bakalım hele…
“Şükreden bir kul olmayayım mı?”
Şükreden bir kul olmayalım mı?
Bizi hiç mecbur değilken yarattığı için…
Bize vermese hayal bile edemeyeceğimiz yağmurlar için…
Bizden almış olsa karşı koyamayacağımız oksijen için…
Bizle ihtiyacı olmadığı halde her saniye görüştüğü için…
Bizim hatırımızı sayıp muhatap kabul ettiği için…
Şükreden bir kul olmayacak mıyız?
İyiliğe ancak iyi insanlar teşekkür eder. Biz iyi insan olmamak için ısrar etmekten utanmayacak mıyız?
Bütün gücümüzün zayıflığımız olduğunu aklımızdan çıkarıp sonsuza kadar pişman olmak yerine, kul olup ebeden korkusuz kalmayı başaramayacak mıyız?
Elbette başaracağız. Bunca iyiliğe karşı insan olduğumuzu gösterip nankörce davranmayacağız.
Ve bütün gelip geçici saltanatları elimizin tersiyle itip, bütün gücüm zayıflığımdır… Allah’a şükürler olsun ki, Sahibimin karşısında sadece aciz bir kulum, diyemeyecek miyiz?
Diyeceğiz hem de bir kere değil bin kere de değil nefes alıp verebildiğimiz kere diyeceğiz!
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.