Tarih: 10 Mayıs… Vaka sayısı: 1.542…
Tarih: 14 Haziran… Vaka sayısı: 1.562
Farkında mısınız?
Bu tablo bir aylık emeğin neredeyse boşa çıktığını gösteriyor; yani biz şu anda bir ay öncesinin pandemi dönemini yaşıyoruz…
“Kontrollü sosyal hayat” dedik, ama ne yazık ki dediğimizle kaldık…
“Sosyal mesafe” dedik, ama ne yazık ki bütün mesafeleri kaldırıverdik ortadan…
Yani bakıyoruz da, her şey o kadar çabuk döndü ki normale; hiç birimiz normalde bile bu kadar normal değildik aslında…
El ele…
İç içe…
Göz göze…
Ağız ağıza…
Aha da işte olacağı buydu!
Vakalar tırmanmaya, Allah korusun, belki de virüste ikinci dalganın ayak sesleri duyulmaya başlandı!
*
Siz de dikkat etmişsinizdir mutlaka!
Sadece vaka sayıları değil, aynı zamanda yoğun bakım ve entübe edilen hastaların sayısı da artıyor ülkemizde…
Tamam, belki birçok dünya ülkesinden çok daha iyi durumdayız ama bu seleyi suya vermemiz gerektiği anlamına da gelmiyor…
Virüs bu!
Tuttuğunu yapışıyor, yapıştığını seriyor yere!
Bilim Kurulu uyarıyor, kimi uzmanlar konuşuyor; hatta pandemi dönemi tedbirlerine geri dönüşten bile bahsediliyor bu süreçte…
Olur mu, olur!
Vakalardaki artış sürerse, kısıtlamalar da gelir, yasaklamalar da… Hatta ve hatta günlerce sürebilecek ev izolasyonları da…
Haaa!
Şurası da bir gerçek ki; pandemine dönemine yeniden dönüş; bu kez sadece virüsle mücadele anlamına da gelmez!
Halihazırda toparlanması için çalışılan ülke ekonomisi de tersyüz olur ki; bunun altından maazallah bu kez hiç kalkamayız!
O yüzden gevşemenin hiç zamanı değil!
Tabi tedbirleri elden bırakmanın da…
Aksi halde çok sancılı ve de sıkıntılı günler hepimizi bekliyor olacaktır…
Bizden hatırlatması!
