Yerel Seçimler bitmesine bitti; ama havası ve rüzgârı devam ediyor. Batıda ve güneyde kendini gösteren bahar, her nedense doğuya, özellikle Erzurum'a uğramaya pek niyetli değil gibi. Dağlardaki kar soğuğunu taşıyan rüzgâr, kentin sokaklarında egemenliğini sürdürerek bahara itiraz edercesine esip durmakta. Bekleyeceğiz.

Bulutların ardındaki güneş dağlardaki karı kaldırmaya yetmese de arada bir çiseleyecek olan nisan yağmurları en sonunda eritecektir elbet. Bir de bakarsınız, Erzurum'a da bahar gelmiş.. Dağlarda açan kır çiçekleri şehri güzelleştirmiş.. Seçim nedeni ile soğuk esen siyaset rüzgârları yerini ılık akşam yeline bırakmış..

Hiç ummadıklarınız yakasına Atatürk rozeti takmış..

Kim bilir belki de aşka gelir, bahçenize buralarda zor yetişen manolya ağacı bile dikersiniz.

xx

İki gün önce şehrin üzerini kapayan bulutlar, dün yerini güneşli bir güne bıraktı. Kapalı havalar genellikle can sıkıcı olur ve insanlar neşesini kendi içine hapseder, üzüntülü bir ruh haliyle kendine kapanır. İşte o zaman, "mahzun olma deli gönül, güneş bulutların ardından da aydınlatır, şikayeti bırak, senin bahtın da herkesin bahtı gibidir, o bahtta neşeli günler, hüzünlü saatler olması gerek," dizeleriyle avunmalı. Bu satırların yazarı, ne zaman insanlıktan umudunu kesecek olsa, sokak hayvanlarına yardım edenlerin videolarını izleyerek umut tazeler.

Bu da Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen ve birkaç yıldır hizmet eden "Hayvan Bakım Evi ve Rehabilitasyon Merkezi"ni çağrıştırır ve de Sayın Mehmet Sekmen'e içten içe teşekkürünü esirgemez.

Ayrıca Atatürk Üniversitesi'nde Veteriner Fakültesi tarafından açılan ve iki yıldır sokak köpekleri ve kedilerine de hizmet veren Hayvan Hastanesi için de Rektör Sayın Ömer Çomaklı'ya yine içten içe püsküllü bir teşekkür gönderir. Bunların, seçimle, havayla, karla, baharla ne ilgisi var, diyebilirsiniz!

Biz de deriz ki; bir kentin yöneticileri, insana değer verdiği kadar, özellikle sokakta yaşamaya mahkum edilmiş bakımsız, hasta ve yuvasız canlılara da değer veriyorsa o kişilerin vicdanları kararmamıştır ve en önemlisi sorumlu olduğu kentin gelişmesi için önemli hizmetlerdir. Ve bu tür hizmetler baharın geç geldiği yerlerde insanların içini ısıtır, umutlarını tazeler. Bir kent sadece sanayi ile gelişmez, asıl gelişme o kentin toplumunu oluşturan insanlarıyla olur.

Eğer hoş görü ve karşı düşünceye ve de yaşam şekline saygı gelişmiş ise gelişmenin de önü açılmış demektir. Geçen hafta sonu yapılan seçimlerde Erzurum'un neticesi çoğu kişinin tahmin ettiği ve beklediği gibi oldu ve AK Parti yine açık ara kazandı. Saygı duymak gerekir. Her ne olursa olsun, demek ki Erzurum seçmeni yapılan hizmetlerden memnun olduğu için tercihinde değişiklik yapmadı.

AK Parti'nin karşısındaki en güçlü parti olan İYİ Parti de, "biz daha iyi yönetiriz," diyerek elinden gelen çalışmayı tüm örgütü ile birlikte yaptı. Evet, Erzurum'da beklenen oldu. Olması beklenen bir ilçe vardı o da Tortum'du ve o da oldu. Muammer Yiğider kazandı. Yani Erzurum'da sürpriz yoktu.

AK Parti'de makamını ve hizmet alanını yeni arkadaşlarına bırakan ilçe belediye başkanları, her türlü eleştiriye açıklardı. Umarız yeni ilçe belediye başkanlarımız da eleştiriyi, övgüyü ve yergiyi anlayışla karşılarlar. Övgü ve yergi kardeştir. Özellikle siyaset alanında bu iki kardeş gereklidir, değil mi yani!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.