Yeni bir seçim sürecindeyiz.  
Ülkemizde yapılan seçimler için insanlar doğal olarak aday oluyorlar. Parti yönetimleri,  adayları belirlerken daha çok kitleleri arkasından çekecek isimleri tercih ediyorlar.  
Hangi aday hangi ilde, ilçede ya da yörede güçlüyse, teşkilatlar o isimleri partilerinden aday ediyor. Öyle ki,  A partisinden bir kardeş aday olurken, diğer kardeş B partisinden aday olup birbirlerini suçlayarak hedefe ulaşabiliyorlar. Nasıl olsa kazanan bizim evde olacak hesabı..!    
İşin birde seçmen tarafı var. Seçim dönemlerinde adayı için, partisi için birbiriyle kavga eden, küsen hatta tetiğe basmaktan geri kalmayan seçmen. Tabir yerindeyse birbirini yiyen seçmen. Sonuç, birileri mevki, makam sahibi olacak diye harcanan enerji, kaybedilen, sarsılan dostluklar. Başka ülkeleri bilmiyorum ama ülkemizde siyaset böyle…    
Yıllardan beridir seçmeni temsil etsin diye vekiller seçip, meclise gönderiyoruz.  Ama ne hikmetse hiç geri dönüşüm yok. Seç yolla, olmadı bir daha.  Ülkemizde vekillerin pek yetkileri olmadığı ortada. Çünkü, genel başkanın sözünün dışına çıkan vekil anında kendisini parti dışında buluyor. Bu iktidar partilerinde de böyle muhalefette de.        
Vekillerin yetkileri yok diyorum, mesela Erzurum. Vekil maharetiyle yapılan bir işe rastlamıyoruz ne yazık ki. Örnek vermek gerekirse, Aziziye ve mecidiye tabyalarında yapılacağı ve 2011 yılında açılacağı söylenen Harp müzesi. Tık yok.  Yapıldığı zaman kenti ortadoğunun sağlık kenti haline getirecek sağlık kampüsü, yıllardan beridir açılan temelleriyle kaldı.  Mikroçip fabrikası, Hayvancılık organize sanayi bölgesi gibi onlarca vaad seçilen vekiller tarafından geçmişte söylendi.  İsimler değişti, projelerde söylendiğiyle kaldı.      
Erzurum, yirmi yıl önce de göç veriyordu, bugünde göç veriyor. Fırsatını bulan soluğu ülkenin batısında alıyor. Sadece İstanbul  15-16 milyonluk nüfusuyla bir çok ülkeden fazla nüfusa sahipken, bırakın Erzurum’u bölgede yaşayanların sayısı 5-6 milyonu aşmıyor.  Bu tablo seçilen vekillerin ne kadar çalışkan, ne kadar gayretli olduklarının ıspatı değil midir..?        
Nasıl olsa, işbaşına gelen hükümetler tarafından iyi ya da kötü birşeyler yapılıyor o halde birbirimizi kırıp dökmenin ne anlamı var. Nasıl olsa vekil adaylarımız bulundukları ortamlarda tayin işleri dışında şehrin adını bile dile getiremiyorlar o halde bu ne şiddet bu celal..!        
Ne yani  sandığa gidip vatandaşlık hakkımızı kullanmayalım mı? Diyenlerin olduğunu duyar gibi oldum. Hayır, gidip oylarımızı kullanalım ancak bu işi abartmayalım. Havası sert insanı mert diye bilinen dadaşlar diyarında  derler ki, ‘Sonra siz iyi olursunuz, ben kötü olurum’. Tabi ki karar yine de sizlerin.          
Bakın ne güzel söylemiş ünlü düşünür Aristoteles. ‘Sevdiklerinizle siyaset yapmayın, siyaset dostlukları zedeler. Siyasetçiler yollarına devam eder, siz dostlarınızı yitirmekle kalırsınız’. 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.