İsmini mahallede bulunan "Bakırcı camiinden" almış olup Karaköse, Çortan mahalleriyle çevrilidir.Önceleri İsfahan çarşısı olan Lala Paşa camiinden Gürcü Kapıya giden Bugünkü adıyla Menderes caddesinin Kuzey Batı tarafında kalan mahallemizidir. Erzurum'un En eski mahallerinden bir olup Cennet Çeşmesi, Boyahane Camii ve Boyahane Hamamı, Bakırcı Camii ile önemli marka esrlere sahiptir.
Minaresinde Ermeni ve Rus kurşunlarının izlerini taşıyan Bakırcı Camisi kitabesine göre  Bakırcı Mustafa malının üçte biri ile bir cami yapılmasını vasiyet eder.Bunun üzerine savaş meydanlarının kahramanı olan damadı Mustafa Ağada kayınpederinin vasiyetini yerine getirerek güzel bir cami yaptırır ve adını Bakırcı Camisi koyar. Cami 3.Ahmet Döneminde 1720 yılında yaptırılır. Caminin Kıble tarafı mezarlık olup, camii girişinin sağ tarafında Erzurum camilerinin sahip olduğu kesme taşlardan yapılmış içinden suların hızla aktığı orijinal tuvalete sahip olmasıydı. Restorasyonlar sonucu ne yazık ki bu orijinal eskilerin deyimiyle, "hela", "ayak yolu" veya tuvalet yok edildi.
Caminin kapısının üstünde mermerden yapılı kitabesinin büyüklüğü 33x 68 santimetre ebadında olup üzerinde altı satırlık bir yazı  bulunmakta şunlar yazılıdır.
Vasiyet eyleyüp böyle binayı süls-ü malından
Bekaya irtihal itti Bakırcı Mustafa Ağa
Deilir-i ma’arake damadı yani Mustafa Ağa
Bu kar-i hayrınoldu ahir itmanına pa- Berca
Acup ey şuy-i gerdune didimtarihin hazık
Heman makbul ola yarabbu mabedgah-i bi hemta
Caminin yanında Mustafa Ağa çeşmesi asırlardır akmakta suyundan içenler rahartlayıp dua etmekte dir.Dört lüleli çeşme enson 1992 yılında tamir ettirilmiş olupkurnalarıda taştan yapılmıştır.
Cenent Çeşmesi:
Erzurumun en güzel suyu olan çeşmesidi.İstanbulda Sultan Ahmet Çeşmesi,Kırım Bahçesaraydaki Göz Yaşı çeşmesi nekadar ünlü idiyse Cenent Çeşmeside o kadar ünlüydü.Çeşme tarihsel süreç içinde defalarca tamir edilmiş orijinal kısmı toprak altında kalmıştı.Önüne yapılan kesme taşlardan oluşan üç lüleli çeşme sularını akıtmakta hele yazın sıcaklarında özellikle Cennet çeşmesinden su içmek için insanlar yollarını değiştirerek  leziz,soğuk ,içimi kolaya olan bu abu hayat kaynağından susuzluklarını gideriyorlardı.
Konyalıya göre Çeşmenin suları iç kalenin batı tarafından gelmekte olup Erzurum çeşmeleri içinde fark yaratıyordu.Evliya Çelebi erzurumda bulunduğu süre içinde bu çeşmeye gelmiş görmüş ve sularından içerken  çeşme için şunları tarihe not düşmüştü:
Üç ay havasım latiftirki adam hayat-i cavidani bulur.Suyu zülal-i hayattır.Ata ve kadınlara suyu gayet faydalıdır.Cennet pınarı denilen sudan temmuzda içen ( vemin-el-mai külli şeyin hay)ayetini anlar. Diye bahsederek çeşmenin adını tarihe kaydetmişitr.
Bu güzel çeşme ne yazık ki yer altı çarşısı yapılırken suları kurumuş,aradan geçen zamna içerisinde  özelliğini ve cazibesini kaybetmiş  çarşı tamamlanıp yer altı suları bir havuzda toplanarak şehrin diğer çeşmeleri ne verilirken Cennet çeşmesinede verilmiş fakat artık o eski su yok olmuş çeşmede sıradan bir çeşme haline gelmiştir.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.