Cennetten (meyve ağaçlarının, yeşilliklerin olduğu bahçeden) kovulan insan, kaybettiği bahçesine yeniden geri dönmek istiyor. Bu dönüşü hak etmenin bedeli; insanın insanlığını gerçekleştirerek, insan olmanın bilincine ererek ve Tanrı’ya karşı işlediği günahın acısını içerisinde duyarak ödemektir. Yeniden ana yurduna yani cennetine-bahçesine dönen insan, muzaffer bir komutan edasıyla değil, daha mütevazı, sevinçli ve gülen bir yüzle dönme tutumu içerisinde olacaktır.
Kovulduğu bahçeye geri dönmek istediği halde dönemeyenler, tanımadıkları ve ana yurtları olmayan Kuran ifadesiyle azap ve elemli bir hayatı sunan cehennem yurduna gideceklerdir. Burası onlar için kalıcı bir yurt olunca, bedelinin pahalıya mal olduğunu göreceklerdir.
Cennetten kovulan insandan Tanrı’nın isteği; tanıdığı bahçeyi yeniden inşa etmek, bahçe inşa etme alışkanlıklarını terk etmemek, Tanrı’nın buyruklarına kulak asmak, kalbini açık tutmak, vicdanını işletmek, aklını kullanmaktır. Toprağın, suyun, havanın, ekmeğin, Güneşin, Ay’ın ve her türlü tabiatın sunduğu hayatın kendisine ikram edildiğinin derin şuuruna ermektir.
Cennetten kovulan insan bilmelidir ki, Tanrı’nın ikramı olarak kendisine verilen fırsatı değerlendirerek bahçeler inşa etmezse, bir daha bu fırsat kendisine verilmeyecektir.
Bu fırsatın bilincinde olan ve insanlığının bilincine ulaşmış, beşer sıfatından(canlı) insan olma sıfatına erişmiş olanlar, baharın gelişini fırsat bilerek yaşadığı, nefes alıp verdiği hayatın değerini bilecektir.    
Başkasının ektiği, diktiği, yeşerttiği hayata saygı duyduğu kadar kendisi de bahçe inşa ederek ekmenin, yeşertmenin mutluluğuna erecektir. Ağacını budayacak, lalesinin soğanını, papatyasının tohumunu ekecek, maydanozunu sulayacak bir tutamını komşusuna ikram edecektir.
Aile fertleriyle pikniğe gitmek için seçtiği yere, cennet olsun diye hiçbir katkısı olmadığı halde vatandaşın bahçesini, bağını tarumar ederek, bir de ukalaca emeğe saygı göstermeden;
-“Yemedik ya! Biraz oturup gideceğiz” demeyecektir.
Anneler, babalar, dedeler, neneler, öğretmenler, öğrenciler, memurlar, hekimler, hâkimler, hacılar, hocalar kısaca ey ahali! duyduk duymadık demeyin, bahar geldi! Bahar geldi! Koşun, yitik bahçeyi yeniden kurmaya ve orada mutluca yaşamaya.
Bize sunulan bu fırsatı değerlendirerek cennetini(bahçesini) yeniden kuranlara ne mutlu.  Onlar,  yitik cennete geri dönmeyi hak edenlerdir.
Yazık, baharın farkına varamayanlara, kırlara koşamayanlara ve yitik cennetine kavuşma kaygısı taşımayanlara. Onlar bu fırsatı değerlendiremedikleri için gerisin geri ana yurtlarına dönmeyeceklerdir.  
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.