Ölüm haktır…

Her nefis mutlak ölümü tadacaktır…

Bu fani dünyadan kimler gitmedi ki, ebedi ‘İstirahatgah’ına…

Erzurum’un ciğerli insanı, Ciğerim Fuat da (Fuat Elaldı) dün yürüdü Hakk’a…

Bugün dualarla uğurlayacak, Dadaşlar, Ciğerimi…

Dedik ya!, bu fani dünyadan her insan göç eyleyecek ahirete…

***

Ölüm haberleri hep üzer insanları.

Bazı ölümler vardır ki, tüm camiaları derinden yıkar.

Çünkü o insanlar birer değerdir bulundukları camialarda…

Ciğerim Fuat da bir değerdi Erzurum için…

Fuat Ağabeyi biz Büyükşehir Belediyesi yemekhanesinde tanıdık.

Onun kepçesinden yemek tatmayan her halde yoktur, yaşlı ve orta kuşak Erzurumlular içinde…

Fuat ağabeyinin kepçesinden de adeta ağzından akan bal gibi sözlerin tadında yemekler düşerdi tabldotlara…

***

Fuat Ağabey iyi bir aşçı idi ama Dadaşlar için bir değerdi.

Bir yönetici değildi, ama Erzurumspor’un hakkını bir yöneticiden biri daha iyi savunurdu kırmadan dökmeden…

Aş pişirmedeki nazikliği ve becerikliliği kadar tribünlerde de becerikliydi, ‘Ciğerim’…

Erzurumspor’un maçlarına çok hazırlıklı gelirdi.

Kazım Karabekir Stadı şimdiki gibi güllük gülistanlık ve yemyeşil değildi.

Tribünler üstten ısıtmalı, saha zemini de alttan ısıtmalı değildi.

Bazen ‘bembeyaz’ örtüye bürünürdü Kazım Karabekir Stadı…

İşte o yıllarda, bırakın Erzurumspor’un maçlarını kaçırmayı, Ciğerim Fuat alırdı, termosunu yanına eksi 25 derece soğukta tavşan kanı çayını yudumlarken, iri taneli Oltu Taşı tespihini çekerdi.

Takım kötü olunca ‘La havlevele kuvvete’ diye dizlerini ovuşturdu avuçları ile Fuat Ağabeyi…

Tribünlerin ayrı bir rengiydi Fuat Ağabey…

Belki Rahmetli Gıggıl Lütfü (Hacı Lütfi Yıldız) amcamız, ya da Baraka Yusuf (Yusuf Tel) gibi tribünleri coşturmazdı.

Ama herkesin sustuğu bir ortamda tek başına öyle bir laf ederdi ki, Kazım Karabekir Stadı’nda herkes kahkahaya boğulurdu…

Mesela şöyle bir çıkışı olurdu, Ciğerim Fuat’ın…

Hakem için, ‘Hoca!...Baban hayrına bize bir penaltı düdüğü çalsan ne olur ki,” dediğinde gülmekten yıkılırdık adeta tribünlerde…

***

Evet!... Dedik ya; bazı ölümler çok acıtır camiaların içini…

Ciğerim Fuat’ta bizim içimizi yakıp gitti bu fani dünyadan…

Erzurum renkli bir simasının yanı sıra bir değerini daha yitirdiği için yaslı…

Dadaş bugün ciğerden matemli…

Fuat ağabey ölümüne Erzurumsporlu idi…

Parmağını kessen damarından Mavi-beyaz kan akardı…

Öylesini büyük bir Erzurumsporlu idi…

Onun yanında İstanbul takımlarından söz edemezdin, kibarca “Kalk git buradan” derdi.

Hiç unutmuyorum yıllar önce kendisi ile yapılan bir röportajda “Anam teneşirde olsa, yine Erzurumspor’un maçına giderim” diyecek yürekliğini gösteren Erzurumspor aşığıydı Ciğerim Fuat…

Evet!...Dadaş gibi bir Dadaş, Erzurum’un örfünü, kültürünü, özünü bünyesinde taşıyan adam, taraftarlığın ne demek olduğunu bizlere yansıtan koca bir yürekti Ciğerim Fuat…

İşte o, Dadaşın ulu çınarlarından Fuat Elaldı, maalesef yakalandığı amansız hastalığa daha da fazla direnemedi.

Ani ölümü hepimizi derinden sarstı, ama dua etmekten de başka bir şey gelmiyor elimizden.

Güle güle Ciğerim… Ruhun şad mekanın cennet olsun…

Bu şehir seni unutmayacak Mavi-beyaz adam…

Tüm Erzurum’un ve Erzurumspor’a gönül verenlerin başı sağ olsun.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.