Takvimler artık 2017’yi değil 2018’i gösteriyor.
Zaman birimi olarak kullandığımız araç olması gerektiği gibi ilerliyor.
İnsanlık bunu biraz abartarak gösterse de olup biten olması gereken gibi.
Büyük kutlamalarla…
Gösterişli etkinliklerle…
Çılgın partilerle…
Girilen 2017’yle evlerde sakince takvimi değiştirenler arasında fark yok.
Asıl biz insanlık olarak koca bir yıla neleri yüklemişiz ve dünyayı nasıl bir yere çevirmişiz bunun hesabı üzerinde durmalıyız.
Şu çılgın partiler, sabaha kadar süren sarhoş naraları var ya, sanırım onlar bu hesabın yüz kızartıcı sonuçlarıyla yüzleşemeyenler için bir kaçış yolu gibi uygulanıyor.
2017’nın şimdi söyleyeceğimiz sonuçlarda bir kusuru yok.
O her zamanki hızında aktı ve biz onun içerisine ne yazık ki, hatırlamaktan onur duyacağımız şeyler yerleştiremedik.
2017’de daha çok mazlum biriktirdi dünya…
Daha fazla yetim…
Daha fazla öksüz…
Daha fazla mülteci dünya topraklarının üzerinde gözyaşı döker oldu.
Fakirlik dünya için daha büyük br mesele haline geldi.
Kapitalist toplumların dünyayı sömürme arzuları dinmek bilmez bir iştaha karşımıza çıktı.
Kadınlar için iyi bir yıl olmadı…
Çocukların gözyaşları daha fazla aktı…
İşsizlik ve çaresizlik yükseldikçe yükseldi.
Bunları sadece Türkiye için sıralamıyorum.
Aslında dünya Türkiye’ye oranla bu fasit dairenin içerisinde çok daha fazla bunaldı.
Türkiye özeline gelirsek söylenecek şeyler biraz daha farklılaşıyor!
Bu sene Türkiye, dünyanın daha fazla dikkatini üzerine topladı…
Bizi bölmek için daha çok oyun planladılar…
İnsanımızı birbirine düşürmek için eskisinden hızlı manevralar gerçekleştirdiler…
Bizi içerden parçalamak için olağanüstü bir gayret sarfettiler.
Başarabildiler mi?
Allah’a şükürler olsun ki, bu milletin feraseti onların hainliklerine galip geldi.
Dünya için Türkiye’nin milli duruşu önemli sonuçlar oluşturdu.
Ortadoğu coğrafyasında Amerikan etkisinden hızla temizlenen Türkiye’nin etkisi zalimler için sert bir tokata dönüştü.
İsrail’e korkusuzca ve akıllı bir siyasetle karşı duruş, dünya ülkelerini yönetenler açısından dikkat çekiciydi…
Hele dünyadaki mazlum halklar gerçek bir sevgiyle Türkiye’nin varlığına şükreder pozisyon aldı.
Bütün bunları 2017 gider ayak Kudüs için yapılan başarılı çalışmalar taçlandırdı.
2017 zor ve sıkıntılı bir yıldı ve 2018’e mirası da çok keyifli olmadı.
Bu doğru ama 2017’de özellikle Türkiye’nin girdiği yol hiç de gözardı edilecek, yok sayılacak, burun kıvırılacak gibi değildi.
Biz içeride ve dışarıda kimin hangi tarafta olduğunu 2017’de net bir şekilde görebildik.
Şimdi bu gördüklerimizin ışığında ülkemizi daha salim bir limana çıkarmak ve dünya mazlumlarının koruyucusu olmak yolundaki gayretimizi artırmak durumundayız.
Bu bizim sırtımıza yüklenmiş bir vicdan borcu haline geldi zira.
