“Vakalar artıyor” diyoruz…
“Maske” diyoruz, “mesafe” diyoruz, “tedbir” diyoruz…
Peki, hiç dönüp şu ulaşım araçlarına bir bakıyor muyuz?
Ne gezeer!
Ulaşım bildiğiniz çalamatara Allah kurtara!
Minibüsler tıkış tıkış!
Otobüsler alabildiğine dolu…
Tamam, yolcular hep maskeli; ama yarısının maskesi çenesinin altında… Kimi araçlara yerleştirilen dezenfektan üniteleri bozuk ve genellikle de bomboş!
Ne bir bakan var, ne soran!
Belli başlı caddelerde yapılan denetimlerin dışında ulaşım araçlarını gözden geçiren ve kolaçan eden yok!
Galiba Koronavirüs sadece Cumhuriyet Caddesi’nde geziniyor ve tüm tedbirler de o güzergahta alınıyor…
Baksanıza!
Polis orada…
Zabıta orada…
Kontrol orada…
Denetim orada…
Gözetim orada…
El insaf yani!
İnsaf!
Buradan Erzurum Valisi Okay Memiş’e bir çağrıda bulunmak istiyoruz…
Tabi Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’e de…
Sayın Vali!
Sayın Başkan!
Yunus Emre, Küme Evler ve Su Deposu gibi semtlerden şehir merkezine nasıl yolcu taşınıyor, tedbil-i kıyafet edin de bir görün Allah aşkına!
İnsanlar balık istifi halde nasıl yolculuk ediyor, sosyal mesafe ve maske kuralları nasıl hiçe sayılıyor, kendiniz tanıklık edin!
Hakikat şu ki, vatandaş salgına karşı alınması gereken tedbirlere tam olarak uymuyor, riayet etmiyor…
İyi de…
Dolmuş ve otobüs şoförleri neden olup bitene göz yumuyor?
Maskesi olmayan bir yolcuyu otobüse ya da minibüse almak nasıl bir akıl tutulmasıdır?
Bunlar nasıl da bu kadar rahat olabiliyor?
Nasıl bu kadar sorumsuz davranabiliyorlar?
Çok basit…
Denetim yok ya…
Soran yok, durduran yok ve nasılsa bakan yok ya…
Koyver gitsin o halde!
Hülasa…
Diyoruz ki artık son verin şu ulaşım rezaletine!
Ya dilinizden hiç düşürmediğiniz o “denetim” sözcüğünün gereğini yapın ya da çıktığınız her platformda “salgınla mücadele ediyoruz” demekten vazgeçin!
Zira söylemlerinizle eylemleriniz birbirini tutmuyor artık…
