Ahlak, toplumun örf ve adetlerinin, geleneklerinin, değer yargılarının bir takım normların ve kuralların oluşturduğu sistemdir. Ahlaki sistem, bireyin ve toplumun davranışlarını belirler ve yönlendirir. Ahlak kuralları kişiler ve gruplar tarafından belirlenir. Yani ahlak kuralları gruptan gruba, toplumdan topluma değişkenlik gösterir.
Siyasi ahlakı ise, siyasal kurumların, rollerin, düşüncelerin ve eylemlerin, toplumsal yaşamda uyumlu, olumlu ve verimli sürmesini sağlayacak kurallar, olarak tanımlayabiliriz.
Siyasi ahlaka bürünmüş bir siyasetçi, sadece kendisinin değil kendisini destekleyenlerin de sorumluluğunu taşıyan bir rol modeldir.
***
Modern toplumlarda ve demokrasilerde alınan kararların meşru olması ve sürekliliğinin sağlanması için bu kararların muhatabı ( kadın ) tarafından alınması ve onların tercihlerini yansıtması temel ilkedir.
Pozitif ayrımcılık ve kota uygulamasının yasalarda yer alması siyasi ahlak düzeninin sağlanması için önemli bir adım olsa da yeterli değildir.
Dünya nüfusunun yarısı kadınlardan oluşmaktadır...
Kadının yetki, karar alma süreç ve mekanizmalarında söz sahibi olması, cinsiyet ayrımcılığı yapılmadan kadının her seviyede yönetimde etkin rol alması, siyasi ahlakın gerekliliğidir.
Cinsiyete dayalı toplumsal iş bölümü ve cinsiyete dayalı roller siyasi ahlak çerçevesinde şekillenmelidir.
Kadın, ahlak ve siyaset arasında eylem tarafı incelenen bir figür olmaktan çıkarılmalıdır.
Biyolojik nedenlerden kaynaklanan işbölümü gerekliliğini, kültürel boyuta taşıyıp cinsiyetçi bir işbölümü esasına dayandırmak siyasi ahlaka uygun değildir.
***
Siyasi ahlak kurallarının işlerliği, siyasetin eril bir anlayışla şekillenmesine müsaade etmemekle kolaylaşacaktır.
Kadın, hegemonya kurma eğiliminde, ezme-ezilme ilişkisini sürekli üreten, rekabetçi anlayışla şekillenmiş bir siyasi ahlak düzeni içinde yoluna devam etmekte zorlanacaktır.
Bu durum onu erkekleşerek siyaset yapma eğilimine itecektir.
Oysa kadın yaradılış özelliklerini, bastırarak ya da farklı kalıplara sokarak değil kendi öz benliğini ortaya koyarak siyaset yapmalıdır.
Siyasi ahlak düzenini koruyabilmek için siyaseti kadınlaştırmak gerekir.
Siyaseti kadınlaştırmak demek, daha eşit, daha paylaşımcı, daha uysal, daha naif, hegemonik olmayan bir anlayışla siyaseti örmek demektir.
Bunun gerçekleştirilmesi ise kadın-erkek ilişkilerinde kavramlaştırmalar ve tiplemelerden uzak kalarak, semavi hakikatler ışığında olayı insan-insan boyutunda ele almakla olacaktır...
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.