Öztürk Akkök vardır, çoğu kişi tanır, Erzurum'un 'sıkı' gazetecilerindendir..
Hürriyet ve Milliyet gibi dev gazetelerde yıllarca çalışmış, sadece Erzurum merkezde değil, bölgede de 'iz bırakan' başarılı bir habercidir..
Yeriyle ustadır!
Sadece haberciliği değil, kalemi ve deklanşörü de ustalık kokar..
Doğu Ekspres Gazetesi'ni çıkartırdı, gazetelerin birleşme kararından sonra havasını kaybetti, hissesini sattı, köşesine çekildi.
Kendisi ile de her görüşmemde bir kenara çekilmesini, tribünde oturmasını hoş karşılamadığımı söylediğim Öztürk ağabeyinin en önemli özelliğinden biri de, bugün Erzurum'da da sayfa yapan çoğu arkadaşta da var olan estetik zevkiydi.
***
Sahibi olduğu Ekspres Gazetesi'nin özellikle birinci sahifelerini kimseciklere bırakmaz, bazen saatlerini alsa dahi oturup hep kendi yapardı.
O yüzden de Ekspres Gazetesinin birinci sayfaları da bir usta elinden çıktığı her halinden belli olur, okuyucu tarafından bayağı bir beğenilirdi.
O yüzden o Ekspres Gazetesi'nin özellikle birinci sahifesini hep Hürriyet'e benzetirdim, ne yalan söyleyeyim, öyle sayfa tasarımından filan anlamasam da hafif yollu kıskanırdım da..
Doğrusunu isterseniz ben de çalışırken hep haberi 20 dakikada yazmışsam, eğer ki de o haberi değerli bulmuşsam, sadece başlığı için 2 saat düşündüğüm olmuştur.
***
Onun da manşet haberin başlığını bulmak için saatlerce düşündüğünü, sayfayı hazırlayıp, sonra içine sinmediğinde değiştirdiğini, çoğu kez sil baştan yaptığını bilirim..
Beraber aynı kurumda mesai yapmışlığım hiç olmadı ama çok denk gelmişliğim vardır Öztürk ağabeyi sahife yaparken.
Bir yazı çerçevesine bile 15 dakika kafa patlattığına şahit olmuşumdur, zemin için yarım saat 'tram' aradığını görmüşümdür.
Zor beğenen bir foto-şop ustamızdır, sınırlı sayıda abonesi olsa da gazetesinin okuyucularına saygısından ince eler sık dokur, kılı kırk yapardı adeta..
Sırf bu sayfa titizliğinden, kolay beğenmezliğinden ötürü Öztürk ağabeyi, her adı geçtiğince hafızamda 'dındıklayan adam' olarak da kalmıştır..
***
Hele bir de sayfa yaparken yaptığı işin son şekline bakışları vardır, acayip de hep komiğime giderdi.
Oturduğu sandalyede yan durup bakışı, ya da geri çekilip göz ucuyla kontrolleri falan yok mu, (Hayati Bilge'nin deyimiyle) pilim biterdi!
Bayılırdım o hallerine.
Hele de son anda dındıklamaları olurdu, sırf sayfası çok daha iyi görünsün diye..
Bir gelin titizliğinde bezeterdi haberini..
Bağışlasın beni, ben o halini, gelini gerdek için damada çok daha süslü yollamak için uğraşan bayan kuaförü haline benzetirdim!
***
Her neyse..
Yine ben ne diyecektim, hele neler diyor oldum yine, özür olsun.
Demek istediğim şu.
Ey vekil ağabeylerim, il başkanım, falanım, filanlarım..
Baksanıza! Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Mehmet Sekmen çoktan başkan olmuş bile ama halen daha merkez ilçe belediye başkan adaylarını belli edemediniz.
Nasıl olsa oy verilen zat belli, kimin gösterileceğinin daha ne anlamı var?
Kimi gösterecekseniz gösterin artık.
Daha ne dındıklayıp duruyorsunuz?
---
NOT 1: İstanbul Emniyet Müdürü olan Selami Altınok ile ilgili DHA'ya söyleşimiz oldu dün. Fırfırk'i çıkarttığımız zaman orada onunla ilgili esprileri konu alan bu hoş sohbet, ulusal basında da yer aldı. Genelde Özel İdare Genel Sekreteri iken Selami beyi Fırfırik'te Valilik beklentisi ile ilgili konu yapardık. Hatta o kadar Valilik istiyor diye espri yapardık ki, bir gün beni telefonla aradı, 'Yav o esprileri bırak artık. Senin yüzünden Valilikten olacağım. Fırfırik'in yüzünden Vali yapmayacaklar beni'' demişti.
NOT 2: Bir zamanlar Süleyman Demirel'in Genel Başkanlık yaptığı dönemlerde DYP'den Belediye Başkan aday adayı da olmuştu Niyazi Katkat. Erzurum'da isimli inşaat mühendislerinden biriydi. Uzun zamandır Ankara'da yaşıyordu ve en son geçen yaz telefonla görüşmüştüm. Bayağı bir dertliydi. Dün Niyazi Katkat'ı kaybettiğimiz haberini aldım. Sevdiğim bir ağabeyimdi. İstanbul'da defnedildiğini öğrendim. Kendisine Allah'tan rahmet, kederli ailesine de başsağlığı diliyorum.
--
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
övecek başka birini bulamadın 2013-12-23 09:11:29

titizliğiyle bizim erzurum hanımlarına benziyor sayın akkök. boşversene bize bizim idarecimizi erzurum çocugunu çıkarları adına vuran kişi değil.erzurum milliyetçisi lazım gerçekten eleştirmen.bırak sayfa yapmasından dolayı güzel bilgisayarı klavyesi memnun olsun .sanane bizene.