Rahmet ayı Ramazan’dayız çok şükür.
Ve yine çok şükür, mübarek Ramazan şehri Erzurum’dayız.
Erzurum’un şölenidir Ramazan.
Festivalidir yüreklerin, secdeye giden alınların, dudakları çiseleyen mukabelelerin.
Çocukların, gençlerin, yaşlıların.
Camilerin şölenidir, sokağın, caddenin…
Sağnak sağnak rahmetin altında Erzurum, bulunduğu haritaların, coğrafyanın çok ötesine gider.
Ötelerin ötesine…
Şehrin kimliğidir bu manevi atmosfer.
 
Erzurum oruç tutar, oruç da Erzurum’u…
Dünya coğrafyasında özge bir iklim yaşar Erzurum, her Ramazan’da.
Kışın da yazın da gelse, Ramazanlar Erzurum’da hep bahardır.
&&&
Ramazan’da yoksullar, kimsesizler bayram ediyor Erzurum’da…
Kimse isimlerini bilmez, hayırda yarışır dadaşlar…
Bu nedenle Ramazan’da turist patlaması bile yaşar Erzurum.
Oruç tutmak için şehrimize gelenleri, hemşehri turizmini demiyorum.
Dediğim, dilenci turizmi…
Antalya sahillerinde nasıl kaynıyorsa tatilciler, Erzurum caddelerinde öyle kaynıyor dilenciler.
Şehre görünürde maddi kazanç sağlamıyorlar, manevi kazancı da Allah bilir.
&&&
Erzurum Büyükşehir Belediyesi, kültürel etkinlikleri abarttı, hemfikiriz.
Çok ciddi bütçeler harcandı, duyuyoruz.
Bu etkinliklerin birçoğu belli bir vizyondan, programdan, disiplinden uzak görüntüsü verdi bize.
Daha önce her belediye kendine Ramazan şenliği yapardı. Bu sene bu şenlikler toplandı sadece Havuzbaşı’ndaki meydanda yapılıyor. İyi hoş, ayrıntılar eleştirilebilir; lakin etkinlikler Ramazan’ın ruhuna uygun… Daha evvelki yıllarda Erzurum’da Ramazan’da yılan dansı yapılan organizasyonları hatırlayınca…
Burada da bir sıkıntı vardı, Allah’a şükür dün yetkililer bunu çözdü.
Şehrin göbeğinde insanları çıldırtacak desibeldeki ses…
Tam da seçim otobüslerinin işkencesinden yeni kurtulmuşken…
Havuzbaşı’ndaki yüksek ses, taa Şelale Evler’deki insanları rahatsız ediyordu.
Subay Lojmanları’nı…
Allah bilir, bir haftadır Havuzbaşı’nın hemen yanı başındaki vali konağımızın duvarları sallanıyordur sesten…
Ramazan hoşgörü ayıdır, değil mi?
Meydana yakın evlerde bebek var, en ağırından en hafifine hasta var, yaşlı var, öğrenci var…
Var da var!
İnşallah, rahatsızlık veren yüksek ses meselesi kesin çözülmüştür.
&&&
Havuzbaşı’nda binlerce kişiye iftar veren, binlerce kişiye iftar vermesine rağmen tek bir kişiyi ayakta saatlerce sırada tutmayıp yemeği masalara maaşlı onlarca kişiyle servis eden, iftar çadırında ve meydanda kimsenin rencide olmayacağı bir güzel hava oluşturan “Çalık Grubu”nu tebrik ediyorum.
 
Meselâ Havuzbaşı’ndan Cumhuriyet Caddesi’ne girişteki mahyada olduğu gibi birçok etkinlikte, ,iftar çadırında “Mehmet Sekmen ve belediyenin isminin” konunun ve işin önüne geçecek şekilde orantısız bir şekilde ve büyüklükte yazılmasına anlam veremiyorum. Belediyenin halkla ilişkiler ve tanıtım birimlerinin “algı sosyolojisi” dersleri alması lâzım. İnanıyorum ki başkanı ve belediyeyi hedefe koyan, başkana zarar veren bu uygulamalardan Sayın Sekmen de çok rahatsızdır.
&&&
 
 
Ramazan’da meskenlerin olmadığı, iş yerlerinin dolduğu caddelerde kaldırımlara masa sandalye atılmasına bir noktaya kadar eyvallah. Yaya trafiğine, diğer insanlara ve esnafa rahatsızlık vermeyecek kadarına tamam.
Ancak;
Evlerin, apartmanların altında resmi yahut korsan çay meclislerine kesinlikle hayır.
Bazı sokaklar yaya trafiğine bile kapatılmış vaziyette…
Her boş arsada, apartmanlarının kapısının önünde, caddede, sokakta, kaldırımda her geçen gün haddini aşan bir işgal, gasp ve çevreye ciddi rahatsızlık vermeler başladı.
Hele semaver yakacağım diye lastik artığı, boyalı tahtalar, çul çaput yakılmasından dolayı aziz mübarek günlerde kokudan ne evlerde ne balkonda ne sokaklarda duruluyor. İs kokusundan. Ya o duman… Hanımların oruç oruç güçlükle yıkayıp balkonlara astıkları çamaşırlar isten, dumandan daha beter kirleniyor. Bu, açık bir kul hakkıdır.
Kaldırıma ölçüsüz bir şekilde konulan masa sandalyeden dolayı çocuklar ve hanımlar evlerine, apartmanlarına girip çıkamaz oldu. Bu, açık bir kul hakkıdır, saygısızlıktır.
Belediyelerin bunları görmesi, bu işlere bir çekidüzen vermesi lâzım.
&&&
Ramazan’da yardım istismarcıları da yok değil şehirde.
Dilencileri demiyorum.
Bakın Erzurum’da Sosyal Yardımlaşma Vakfı, Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşleri Daire Başkanlığı, Deniz Feneri, Ebu İshak Vakfı, Ensar Vakfı, İHH, Vuslat-Der ve daha birçok STK ve iş adamı yoksullara yardım ediyor. Bu yardımların hiçbirinden nasiplenemeyen garibanlar olduğu gibi her bir kurum ve kuruluştan ayrı ayrı yardım alıp bunları paraya çeviren uyanıklar var.
Adeta kimsenin kimseden haberi yok.
Bu yardım işlerinin bir havuzda toplanması ve ihtiyaç sahiplerini belirlemede ciddi saha çalışması lazım. Bunu da ancak Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yapabilir. Bu işlerin koordinasyonu onlara düşer.
&&&
Erzurum Büyükşehir Belediyesi'nin Gülahmet’ten Mahallebaşı’na çıkarken Yeğenağa İş Merkezi’nde başlattığı HAYIR ÇARŞISI uygulaması, tam da bizim inancımıza, geleneğimize ve kültürümüze uygun fevkalâde güzel bir iş.
Veren el, alan eli; alan el veren eli görmüyor.
Tebrik ederim.
Ev eşyasından gıdaya, elbiseden her türlü diğer ihtiyaçlara yeni yahut kullanılmış eşyaları oraya makbuz karşılığı bırakıyorsunuz, ihtiyaç sahipleri de gelip ihtiyaçlarına göre oradan temin ediyorlar.
Ne fotoğraf çekme var, ne şov!
Düşünüp yapanlardan Allah razı olsun.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.