15 Temmuz darbe girişiminin sabahında sohbet ettiğim bir arkadaşıma, Stefan Zweig'in Yıldızın Parladığı Anlar kitabından ilhamla şöyle demiştim: “Milletimizin dün gece hain darbeye direnişini ‘yıldızın parladığı an’ olarak görüyorum. Şanlı şehit ve gazilerimiz bu büyük destanla, tarih göğümüzü güzelleştiren yıldızlar gibi, karartılmaya çalışılan geleceğimize ışık tuttular."
15 Temmuz darbesi, bazılarının sulandırmaya çalıştıkları gibi "kontrollü bir darbe teşebbüsü" değil, kahramanca bastırılmış bir darbedir.
Darbeden sonra hazırlanan muhtelif iddianamelerde yer alan sanık ifadeleri, milletin şanlı direnişiyle nasıl bir felaketi bertaraf ettiğini açıkça ortaya koyuyor.
Darbe sabahı, bu terörist cunta gücüne komuta eden kanlı âsilerin aralarındaki yazışmalar bakın satır satır nasıl yer alıyor iddianamede:
"Toplananlara ateş edin." diye emrediyorlar.
"Söyletmen, vurun" diye haykırıyorlar.
"Polisleri tarayın" diye bağırıyorlar.
35 uçak, 37 helikopter, 74 tank, 246 zırhlı araç ve
4000’e yakın hafif silah ile bu emirler yerine getiriliyor.
Külliye, meclis, emniyet bombalanıyor.
Keskin nişancılarla vatandaşlarımızın canına kast ediliyor.
Cumhurbaşkanımıza suikast için harekete geçiriliyor.
*
Cumhurbaşkanımızın ferasetli, kararlı liderliği, milletimizin şanlı direnişi ile çok şükür milletimiz bir büyük felaketin üstesinden geldi.
Zifiri bir karanlıkla başlayan gece, halkın cehdi ve Hakk’ın inayetiyle nurlu bir sabaha dönüştü.
Ve bu şanlı destanın kahraman öncüleri arasında her zaman olduğu gibi Erzurumlular belirleyici, milletin kaderini tayin edici bir rol oynadı.
“Ne zaman devletin başı darda, Dadaş Hızır gibi orada” hakikati bir kere daha tekerrür etti. Bu ülkeye Mevla’nın bir lütfu olduğunu yine kanıtladı Dadaşlar!
Hüzün ve öfkenin gönlümüzü kararttığı o elemli gecede, aslan kükremesini andıran mert bir haykırış yankılandı ulusal televizyonlarda.
Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai AKSAKALLI’nın "Görevimizin başındayız yüce milletimiz bizim arkamızda, bunu da başaracağız." diyordu, Paşamız…
Hainlere korku saldı, milletin yüreğine su serpti, direniş azmini artırdı bu kararlı duruş. Sonra Dadaş Paşa, bir haini cehenneme göndererek darbenin seyrini değiştiren, o tarihi emri verdi şanlı şehidimiz Ömer Halisdemir’e…
Darbe gecesi Erzurum’daydım.
Dadaşların o tanıdık milli öfkesi sokaklara taşmış, görünmez atom bombaları gibi yağmıştı hainlerin üzerine.
Kıymetli Milletvekilimiz İbrahim Aydemir, sesi kısılıncaya kadar meydanları dolduran halka tercüman oldu, gece boyunca.
Dönemn Sağlık Bakanı Prof.Dr. Recep Akdağ, Milletvekillermiz Zehra Taşkesenlioğlu, Mustafa Ilıcalı, Orhan Deligöz ve Kamil Aydın da o gece ve sonrasında samimi gayretleriyle alkışı hak ettiler.
Dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala, hem 17-25 Aralık sürecinde, hem darbe gecesi FETÖ ile mücadelenin bayrak ismi olarak tarihe geçti.
En kritik dönemde İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğünün kendisine emanet edildiği, güvenilirliği ve liyakatini ispat edince İçişleri Bakanlığı'na layık görüldüğü Selami Altınok da bu sürecin sembol isimleri arasında yer aldı.
Sağ olsunlar, var olsunlar. Allah yollarını açık etsin.
Velhasılıkelam, Türkiye o gece yeniden doğdu.
Erzurum, yelelerine dokunulan Arslan azametiyle yeniden kükredi. İstiklal harbimiz dâhil, tarihe birbirinden büyük destanlar armağan eden dadaşlar o gece bütün milletle birlikte bir destan daha yazdılar, adına 15 Temmuz Destanı dediler.
O şanlı direnişin kahraman gazilerini bir kere daha minnetle selamlıyorum, şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
Ölümle şehidin nesi eksilir? Onlar zaten diri değiller mi ki? Cennetteki
yüce köşklerinden bakın size selam ediyorlar:
Şerefsiz yaşamayı ömür bilmedik
Vatan dedik, canı hiç düşünmedik
Ya Allah nidasıyla göçtük Cennete
Ölmekle çoğaldık biz, eksilmedik!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.