Ramazan ayı Kuran ayıdır. Böyle bilinir! Ben de böyle biliyorum! Çünkü Kuran-ı Kerim Ramazan ayında indirilmiştir.
“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır.” (Bakara 185)
Kuran’ın indirildiği ayı ihya etmenin ecri tartışılmaz!
Kuran-ı Kerim Türkiye’de her ilde her aya göre çok okunur. Erzurum’da eğer bir Ramazan geçirmediyseniz, Kuran’ın ne kadar çok okunduğunu da görmemişsiniz demektir. Hemen her Cami’de öğlen, ikindi, yatsı ve sabah namazlarında birer ikişer hatim okunduğunu görürsünüz!
Yeter mi, elbette yetmez!
Kuran-ı Kerim, Allah’ın bize anlamamız ve hayatımıza geçirmemiz için indirdiği bir kitaptır!
Anlamadan okumanın, ezberlemenin, yarışmalar düzenleyerek sesli, notalı, makamlı okumanın faydası ne kadar olur, tartışılır!
Ezbere veya yüzünden okuduğumuzda Allah’ın bizden istediği; iman, zalim, idam, vasiyet, miras, boşanma, düşman, dua, faiz, senet yapmak, borç, dost, af, yılgınlık, asi kadın, şiddet gösteren erkek, günah işlemek, şahitlik, gruplara ayrılmak konularını neye göre anlayacağız? Rab, Kuran dinlemek, başımıza gelenlerin sebepleri, Allah ve Resulüne itaat, mahşerde kaybedenler olmayı, ömrün kısalığı, gayb bilgisi, Allah’ın intikam alması, Kuran’ı anlamanın kolaylığını, Kuran bilgilerinin tamamını veya bir kısmını saklayanları, Kuran’dan para kazananların durumlarını nereden ve nasıl anlayacağız?
Mutluluk, namaz, nankörlük, ahret yurdu, şefaat, zikri terk etmek, sabır, tövbe, hanımlara davranmak, ölüm, ana-babaya itaat, büyük günahlar, din adamlarına itaat etmek, Kuran okumak, şeytan ve şerri, tartı ölçü, kibir, kurban; bu kelimelerin anlamlarını Kuran’a göre anlayabilmeliyiz!
Yukarıda üç cümlede sayılan kelimelerin anlamları kişilere göre değişir. Kuran, bu kelimelere hangi anlamları yüklemiştir, bu kelimeleri Kuran okumadan anlayamayız.
Kuran’a alternatif olarak yazılan kitaplardan, alternatif tercümelerden, felsefe yapılmış mektubatlardan, şuculuktan ve buculuktan Kuran’ı doğru anlayamayız. Anlamaya çalışırsak Kuran’da olmayan bir sürü hurafeye, tefrikaya düşeriz ve yanılanlardan oluruz!
Kendilerince tefsir yaparak, ebcet hesabıyla Kuran’dan fal misali anlam çıkaranlar, olmayan şeyleri icat edenler, (mehdi, sırat köprüsü), yeni bidat ibadetler ilave edenler, Kitabı Mukaddeslerden alıntı yaparak Kuran’a ilave edenler haşa Kuran’ı eksik bulup kendi kafalarından tamamlamak isteyen meczuplar, Kuran yolunun şaşırtanlarıdır. Ve bizler Kuran’ı farz olan kendi dilimizde okumayarak bu insanlara prim veriyoruz, değer verip saygı gösteriyoruz. Kendileri bunlara inandıkları gibi başkalarının da tertemiz imanlarından, insanları şüpheye düşürüyorlar!
Allah’a ve Resulüne itaat etme emrinin ilk şartı, Kuran’ı anlamaya çalışarak okumaktır!
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.