Aslında yağmurlu, yağışlı sisli, puslu havalar Erzurumspor’a hiç yaramamıştır, Kazım Karabekir’de…
Buna çok kez şahit olmuşluğumuz vardır.
Örneğin bundan yıllar önce Erzurumspor’un bir kader maçında yağmurlu bir son bahar gününde Sincanspor mağlubiyeti ile Erzurumspor’un neler kaybettiğini orta yaş kuşağındaki futbolseverler çok iyi hatırlar…
Yine Erzurumspor’un bir kader maçı vardı, Kazım Karabekir’de Sakaryaspor ile Erzurumspor mücadelesi vardı.
Maçı kaybeden Dadaş çok ama çok şeyler kaybederken, 30 metreden gol atan Tuncay Şanlı sezon sonunda Fenerbahçe’nin yolunu tutmuştu.
***
Yine yağmurlu bir gündü.
Erzurumspor’un Osmanlıspor karşısında favoriydi ama, hava şartları azda olsa endişelendiriyordu, Dadaşları…
İlk dakikalarda Obertan’la yakalanan gol fırsatı, sonrasında Pote’nin mutlak golü atamaması, endişelerimizi biraz daha artırdı.
Osmanlılı Eric Ayuk’un üst üste iki dakika içinde Erzurum ceza sahasında pozisyon yaratması, favori olan Mavi-beyazlılar karşısında başkent ekibini cesaretlendi.
Sonrasında Osmanlı’nın kontratağında Erdem Çetinkaya ile karşı karşıya kalan kapan Sehic’in tehlikeyi sezerek, ceza sahası dışına kadar çıkarak, mutlak bir golü önlemesi, bana göre maçın kader anlarından biriydi.
O, top gol olsaydı, Osmanlıspor Dadaş’ın başına epey bir çorap örerdi.
***
Erzurumspor, belki arzuladığı gol ya da golleri bulamadı ilk yarıda ama iştahını hiç kaybetmedi.
Arzu ve istek vardı, ama futbol adına beklenenler yoktu Erzurumspor’da.
Mesela bu tür yağmurlu havalarda, bol bol şut denemesi yapılır, ancak Erzurumspor hiç şut atamadı. İlk dakikalarda İbrahim Akdağ’ın cılız şutu dışında.
Teknik kapasitesi üstün Obertan gibi oyuncuya sahip olan Erzurumspor, rakip ceza sahası önünde bir duvar pası yapamadı.
İlk yarının eksiklikleriydi, bunlar Erzurumspor adına…
Konuk takımda ise Ayuk hızı çabukluğu ile tehlikeli olmaya çalışırken, Barış Zeren ve Beykan Şimşek’i de beğendiğimi ifade edebilirim rakip takımdan…
***
İkinci yarıda Teknik Patron Erkan Sözeri girdi devreye…
Takımı gibi kendi de kazanmayı çok arzulayan, maç fazlası ile de olsa lider olmayı çok isteyen Erkan Sözeri, yerinde değişiklikler yaparak, Dadaşların maça ağırlığını koymasını sağladı.
Obe’nin müthiş hırsı, Emrah Başsan’ın maestro rolünü üstlenmesi ile Dadaş atak üstüne atak yapmaya başladı.
Sarı kartlı olan İbrahim’i Adana Demir maçını da düşünerek, oyundan alan Sözeri yerine Osman’ı sahaya sürerken,
Yengeç gibi sahada adeta rakiplerini ısıran Jasmin Scuk’u gol bölgesine gönderdi.
İşte o, Jasmin Scuk, kilidi açan oyuncu oldu.
Obe’nin pasında topu filelere göndererek, derin bir o çektirdi tribünlere…
Tabi Süper Ligde bile ‘VAR’ın tartışıldığı ortamda, yardımcı hakem Deniz Turgut’un cesur ve kendinden emin kararına uyan, orta hakem Kutlulan Bilgiç’te golü verince, dünyalar Dadaşların oldu.
Son dakikada sahneye çıkan Hasan ise maça Ayar verdi ve son noktayı koydu.
Dadaş Klas farkı ile kazandı.
Çünkü Dadaş’ın kalesinde kapı gibi bir Sehic vardı…
Topu ayağına her aldığında rakibe korku salan Emrah ve Obe gibi bir klas krampon vardı Dadaşta…
Maça sonradan giren Rashad Muhammed’in de galibiyete kaksını yadsınamaz.
Tabi, savunmada ‘Çanakkale Geçilmez’ misali rakibe pozisyon vermeyen Hasan ve Aykut Demir’i kutluyorum.
Kısacası tebrikler Erkan Hoca ve askerleri…
