Mart ayından bu yana yaşadığımız salgın süreci, kuşkusuz sadece psikolojimizi ve sağlığımızı değil, ekonomik yaşantıyı da alt-üst etti…

Bırakın yeni yatırımlara yönelmeyi, büyümeyi, kâr elde etmeyi kazanç sağlamayı, mevcudu korumak bile neredeyse imkansız hale geldi…

Tabi şunu hesaba katmak gerek…

Süreç başladığından bu yana hükümetin aldığı mali tedbirler, piyasaların tamamen içine kapanmasını önledi…

Gerek sosyal destek kredileri, gerek düşük faiz oranıyla konut, taşıt, tüketici ve ihtiyaç kredileri sayesinde yaprak kıpırdamayan piyasalar bir nebze de olsa nefes almaya başladı…

Bir de bunların hiç olmadığını düşünelim mesela…

Örneğin, ihtiyaç sahiplerinin hanelerine her ay biner lira yardım yapılamasaydı…

Örneğin, sosyal destek kredileri dağıtılamasaydı…

Örneğin, kamu bankaları düşük faizli kredi kullandıramasaydı, ne olurdu halimiz?

Çok basit:

Şu an karşı karşıya olduğumuz ekonomik tabloyu bile mumla arıyor olurduk…

Bu yüzden gelinen noktadan şikayet etmek yerine, süreci en asgari hasarla atlatabilmiş olmanın mutluluğunu yaşamalıyız…

Tamam, “su-i misal emsal teşkil etmez” belki ama mızrağı çuvala sığdırmaya çalışmanın da bir anlamı yok sonuçta…

Hakikat ortada…

Dolayısıyla geldiğimiz nokta “hiç yoktan iyidir” diyebileceğimiz bir kıvamda…

Ne yapılacaksa yapacağız…

Ne edilecekse edeceğiz ve üzerine koya koya ilerleyeceğiz bu saatten sonra…

Kaldı ki, salgın tehlikesi de henüz geçmiş değil yani!

Bizi yarın nelerin beklediğini de bilmiyoruz; uzmanlar ikinci dalgadan falan bahsediyor; bu yüzden belki çok daha ağır tedbirlerin alınacağı günleri göreceğiz…

Dedik ya; kim bilir…

Bu sebeple durumdan vazife çıkartıp, muhalefet çığırtkanlığı yapmanın hiçbir manası yok…

Bu virüs ne sağcı dinliyor, ne solcu…

Ne zengin dinliyor, ne fakir…

Kimi yakalıayorsa biniyor göğsünün üstüne!

Tavsiyemizdir:

Mantıklı olalım, akıllı olalım, izanlı olalım…

Topyekün halde kendimizi bu cenderenin içerisinden nasıl kurtaracağız, onun yolunu bulmaya bakalım…

Unutmayalım ki; okyanusun ortasında bir kayıkta ve bu virüsle baş başayız…

Ya küreklere hep birlikte asılıp sapasağlam kıyıya ulaşacağız…

Ya da dalgalar arasında sürüklenip kıyıya vuracağız…

Tercih bizim…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.