Gizliden gizliye süper ligi kovalayan Gazişehir’in daha maçın ilk 2 dakikasında 2 korner kullanması BB Erzurumspor’un bu maçta işinin ne denli zor olduğunu ortaya koyuyordu zaten. Üstelik Scuk da daha 8’nci dakikada bir pozisyon sonrası sarı kart görmüş, ev sahibi ekibin artı bir psikolojik baskı oluşturmuştu üzerinde . Savunmasını önde tutan, daha çok fazla adamla hücumu düşünen ve her haliyle maçı isteyen Gazişehir, ilk yarım saatte kazanmaya daha yakın taraftı. Aras akıyor, göz bakıyordu. Rakipte Adama Ba, Özgürcan ve sarı kartı görene kadar Mehmet Erdem, pimi çekilmiş ‘bomba’ gibiydi, ha patladı, ha patlayacaktı. 50 puanlı bir takım 40 puanlı bir takıma karşı oynuyordu ve üstelik orta yerde karşılaşılan o takımın da son 4 maçını kazanmışlığı vardı. Gol gelecekse Antep temsilcisinden gelecekti. Bu kesindi. Dakikalar 15’i gösterirken o Antep 2 defa golle burun buruna gelmiş ama ne varki o sevinci henüz yaşayamamıştı. O dakikaya kadar haddini bilerek oynayan, oyunu riske etmemeye çalışan Erzurum, 19.dakikada Erhan Çelenk ile gole yaklaştı ama mavi-beyazlılardan ziyade mailece hepimiz golü Antep’den bekliyorduk, beklemediğimiz bir şey olurdu öbür türlüsü! Dedim ya. Bu maçta gol gelecekse Antep’den gelecekti, şimdi Erhan nereden çıktıydı!

***

33.dakikada klasik bir Erzurum hücumunda uzak direğe yakın bir yerde topla buluşturulan Gökhan Karadeniz, kibir abidesi Adam Stachowiak’ın üstünden topu ağlara gönderince oyunun rengi biranda değişti. (O Stachowiak ki ligin en az gol yiyen kalecilerindendi!) Doğru yerde, doğru zaman, doğru adam! Tek yanlış, şampiyon olunmuş gibi o golün sevincinin tribüne çıkılarak seyirciyle paylaşılmasıydı! Kaldı ki o Gökhan, bir Ermin Zec değildi ki ilk golü olsun da bu kadar çok sevinsin! Erhan’dan sonra takımın en golcüsü zaten o değil mi? Bu golden sonra Erzurum kaybetmeye aday gördüğü maçı kazanabileceğini anladı ve ona göre doğru bir taktiksel anlayışla topu daha çok kendinde tutmayı, hem oynamayı hem de rakibe hedefleyen ikili bir planı yürürlüğe soktu. Devreyi önde bitirmek, soyunma odasına o tek farklı skor üstünlüğüyle girmek Erzurum için önemliydi. Bir durum değerlendirmesi yapmak, strateji belirlemek gerekiyordu. Zira Erzurum için sadece bir devre geride kalmış, asıl büyük maç bundan sonra başlıyor olacaktı!

***

Erzurum, ilk yarıdaki tüm yaşadıklarını ve bildiklerini unutarak 2. yarıya başladı. Doğrusu da oydu. Rakibi ciddiye almıştı da, 2. yarı daha çok ciddiye aldı. 1-0’ın üzerine yatmanın ‘tereciye tere satmak’tan farkı olmayacaktı! 2.yarının hemen başlarında Gökhan’ın yine gereksiz yere bir hareketiyle oyun dışı kalması ve takımını yalnız bırakması, artık ‘iğneyle kuyu kazmak’ gerektiğini ortaya koyuyordu! İşi zaten zordu şimdi zor oğlu zor olmuştu. Bir kişi eksik oynamak normaldi ama bu rakip karşısında pek bir anormal durumdu. Ancak Erzurum azaldığı tam da bu anda, kaleci Hakan arttı! Bir iken 2 oldu! Kurtarışlarıyla maçta skora etki yapan, ‘inşaat işçisi’ arkadaşlarının yanında galibiyetin ‘iç mimar’ı oldu! Efsanevi, rahmetli Mükerrem Kemartaş’la anılan ‘huma kuşu’ydu, tüm gün uçtu da durdu, yükseklerden seslendi: Bu yarışta biz de varız! Buna bir de tam zamanında Nobre’nin gelen golü, bal kaymak oldu. O zor maç biranda kolaya dönüşmüştü. Burda golü ben Nobre ile birlikte Hakan’a yazdım! Hele de Nobre’nin o ‘Hakan ayarlı’ golünden sonra Scuk’un bir pozisyonu oldu ki, maç aslında orada bitecekti, o kadar da her iki takım oyuncuları oynayıp yorulmayacaktı, ama olmadı. Ne varki Scuk’un o pozisyonu gol olmadı ama ‘domino etkisi’ yaptı. Bana göre Scuk’un o gol pozisyonu, Antep’in kazanma iştahını kaçırdı, hevesini kırdı. Belli bir saatten sonra Antep zaten puan-muan alacağına hiç inanmadı ki. Doğrusu Hakan’ı da o halde görünce biz de artık inanmadık, inananlardan olmadık!

***

Hafta içinde idmanı izlemiş ve ‘’Siz siz olun oyuncular bitti demeden siz biti demeyin’’ demiş ve bazılarınca hayalperestlikle suçlanmıştık. Görüyoruz işte, bu takımın play-off şansı yüzde olarak vardı, şimdi bu galibiyetle bir ‘tık’ daha o yüzde arttı. Kalan 4 maçı da galibiyetle bitirirse ve rakipleri de puan kaybederse (ki bunlar olasıdır), BB Erzurumspor play-off’a çıkarsa kendi adıma söylüyorum, ben hiç şaşırmayacağım. Sayalım, sayalım! Bu hafta görünen o ki Manisa’ya gidecek olan Erzurum’un, sezonun 2.deplasman galibiyetini almış olacağını sayalım. Son bir kez daha önce dediğim bir şeyi bir daha söyleyerek yazıyı bitireyim. BU TAKIMIN PLAY-OFF’A ÇIKMA ŞANSI YÜZDE 30 İSE PLAY-OFFA ÇIKMASI HALİNDE SÜPER LİGE YÜKSELME YÜZDESİ 80’DİR!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.