Bu ülkeyi “bizden sorası tufan” zihniyetiyle bataklığa çevirmek isteyenlere en güzel cevaplar veriliyor.
Yüzyıllardır defalarca verildi…
Kurtuluş Savaşı’nda verildi…
Çanakkale’de verildi…
En son 15 Temmuz’da yeniden verildi!
Biz “hadi başka kapıya” dedikçe onlar PKK, FETÖ ya da başka bir kisveye bürünüp yeniden gelecekler…
Biz de Allah’ın yardımıyla onlara yeniden “hadi başka kapıya müptezeller” diyeceğiz.
Şimdilerde iyi niyetli bir üslup kullanarak güya mazlumların haklarını korur gibi yeni bir toplumsal karışıklık çıkartmak gayretindeler…
En sinsi oyunlardan birisini daha sahneye sürdüler ki, bu milleti birbirine düşürmek için yeni bir fırsat daha oluşturabilsinler.
Sözün başında biz ilk günden beri söylediğimizi tekrarlayalım, bu büyük ihanetin ardından yürütülen temizlik çalışmalarını adaletten sapmadan devam ettirmek şarttır.
Elbette böylesine büyük bir ihanet şebekesini temizlerken bazı hatalar olması muhtemeldir. Onların da haklarını arayabilecekleri bir zemin hızla oluşturulmalıdır.
Bir tek masumun bile bu cenderede altta kalması düşünülemez, beklenemez, normal karşılanamaz.
Ancak kabul etmemiz gerekir ki, her meselede olduğu gibi bir hata payının bu milli mücadele sürecinde de olması kaçınılmazdır.
Yapılması gereken kuruyu yaştan ayırmak, masumu suçlunun yanında mağdur etmemektir.
Bundan doğal birşey yok!
Bu milletin vatansever insanlarının da bundan gayrısını istediklerini düşünmek kötü niyetten başka bir şeye delalet etmez.
Buraya kadar tamam.
Dikkatli olmalıyız ve yeni mağduriyetler, küskünlükler oluşturmamak için titizlenmeliyiz.
Ancak… mesele bu ancakla başlıyor işte…
Böyle yapacağız diye de yaşananları, olup bitenleri, başımıza getirilmek istenen felaketi unutacak, küçümseyecek değiliz.
Bu milletin devletini elinden almaya yeltenen darbeci, FETÖ’cü, PKK’lı ve dışarıdan beslenen güçleri topyekun masum görecek, yaptıklarını anlamaya çalışacak hiç değiliz.
Biz bu toprakları atalarımızın kanları karşılığı elimizde tuttuğumuzu aklımızdan bir an bile çıkarmayız.
Bu ülkede yıllardır hatta yüzyıllardır yaşananları ahmakça bir iyi niyetle anlamıyormuş gbi görünmeye bir son vermek zorunda olduğumuzu en son 15 Temmuz’da çok acı bir şekilde yeniden anladık.
Şimdi içerden, dışardan bize yeniden ayar vermek için fırsat kollayanların varlıklarını görmezden gelecek zamanlarda olmadığımızı iyi biliyoruz.
Siyasi tercihlerimiz ya da hükümetle ilgili siyasetten kaynaklanan rahatsızlıklarımız nedeniyle vatanımıza kastedecek şer güçlerin oyunlarına ortak olacak bir bakış açısı sergilemek neticede başkasına değil bize ağır bedeller ödettirir.
O yüzden kimse devletin hainlerle mücadelesinde yumuşak bir politika izleyecek şekilde olayı unutturmaya doğru götüren bir tavra bürünmesini beklemesin.
Devlette isimsiz ihbarları, kötü niyetli kumpasları dikkate almayacak şekilde bir intizama bürünsün.
Biz de artık normal hayatımıza dönmek için yeniden yüzümüzü ümitli yarınlara çevirelim.
Gelen her şehit haberi elbette bizi yeniden derin acıların pençesine bırakıyor lakin meselelere dikkatle baktığımızda bu coğrafyanın gözü dönmüş kahpelerin planlarından tamamen temizlenemeyeceğini de anlıyoruz.
Bu hainlere verebileceğimiz en iyi cevap “bizi yıldıramazsınız ne yapsanız sizi bu vatan üzerine oynadığınız oyunların girdabında boğacağız” olmalıdır.
Bugün acıyı bal eyliyoruz ki, çocuklarımıza güzel bir vatan bırakalım.
Kimse bu söylediklerimizi hamaset filan da sanmasın zira sözümüzün arkasında dağ gibi durduğumuzu 15 Temmuz’da gösterdik yeniden göstermek durumunda bırakırsanız da yeniden gösterecek kadar diriyiz.
