İsrail’in insanlık suçu işlediğini ifade eden Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak, İsrail’in saldırıların masumlara ve çocuklara yönelik olduğuna dikkat çektiği açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Terör devleti İsrail, Gazze’yi havadan, karadan ve denizden abluka altında tutuyor. Gazze’de yaşayan yaklaşık 1 milyon 700 bin Filistinli burada adeta hapis hayatı yaşıyor. Çünkü Gazze’ye giriş ve çıkış yapılmasına izin verilmiyor. Gazze’nin bütün ihtiyaçları Mısır sınırında açılan tüneller vasıtasıyla karşılanabiliyor.
İsrail’in bugün Gazze’ye yaptığı saldırılar yeni değil. İsrail terörü bu topraklarda 65 yıldır devam ediyor. 1949 yılında kurulan İsrail, sistematik bir şekilde Filistin topraklarına yerleşmiştir. Filistinlilere ait evleri gasp eden terör devleti İsrail, evlerini terk etmeyen Filistinlilerin üzerine yıkarak insanlık suçu işlemekten de çekinmemiştir. Ama ne gariptir ki; İsrail 65 yıldır Filistinlilerin evlerini yıkarken, çocukları, kadınları, gençleri ve kendini savunamayacak ihtiyar ve hastaları dahi öldürürken dünya hep İsrail’in kendini savunma hakkı olduğundan dem vurdu. Oysa İsrail’in yaptığı savunma hakkını kullanmak değil, katliamdır. İsrail’in yaptığı, sistemli bir şekilde bir milleti evinden, toprağından ve ülkesinden çıkartmaktır. İsrailli 3 genç kaybolduğunda, üzüntülerini belirten dünya liderlerinin, İsrail’in şehit ettiği 400’den fazla masum Filistinli karşısında bile hala İsrail’in kendini savunma hakkından bahsetmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bu nasıl bir haktır. Evleri yık, çocukları öldür, gençleri hapset, Gazze’nin etrafını duvarla çevir. Hiçbir devletin sahilde top oynayan çocukları donanmayla katletmek gibi bir savunma hakkı yoktur.
Bu Siyonist terör devletinin bir kadın milletvekili kalkıp diyor ki: “Bütün Filistinli Anneleri öldürmeli.” Bu ne demektir. Bu soykırım çağrısı demektir. Bu anlayışta bir yaklaşımı Hitler bile Yahudilere yapmadı. İsraillin Siyonist anlayışı Hitlerin Faşizan anlayışının önüne geçmiştir. Bu sapkın düşüncelerini “Müslüman kadının karnına ateş et, bir kurşun ile iki can” diye hazırlattıkları tişörtler giyerek gerçek yüzlerini gösterebiliyorlar. Ama dünya hala bu zalimliği, soykırıma varan katliamları sadece seyrediyor. Siyonist İsrail ordusunun saldırılarında Gazze de sivil Filistinli insanların öldürülmesini, kuruldukları yüksek tepelerden ellerindeki dürbünlerle keyifle izleyen anlayışın insanlıkla hiçbir alakası olamaz.
Filistin, sadece Gazze’den ibaret değil elbette. Hz Ömer’in, Selahattin Eyyubi’nin şehri Kudüs’ü de, Peygamber Efendimizin İsra ve Miraç yolculuğundaki durağı Mescidi Aksa’yı da unutmadık. Bunu da özellikle belirtmek isterim.
İsrail’in tüm Filistin topraklarında yürüttüğü katliamlara dünyanın ses çıkartmaması anlaşılır bir tutum değildir. Bütün dünya sussa da biz susamayız. Biz İsrail’in yaptığı katliamlara sessiz kalamayız. İsrail, Gazze’ye yaptığı insanlık dışı saldırıları bir an önce sonlandırmalı ve uyguladığı bu terörden vazgeçmelidir.
Uluslararası basın kuruluşları, Gazze’de öldürülen çocukları görmeyip, dünyaya güya korkmuş İsrailli çocuk görüntüsü yayınlayarak dünya kamuoyunu yanıltıyorlar. Zalimi mazlum, mazlumu zalim gibi gösteren yayın yaparak İsrail’in katliamlarına ortak olan zalimliği lanetliyorum.
Türkiye ve dünyada İsrail’in katliamlarına sessiz kalmayan vicdan sahibi ve duyarlı insanları tebrik ediyorum. Zulme karşı durmak ve mazlumların acılarını yüreğinde hissetmek insanlıktır. Ey dünya bu kadarcık insanlığı kendine çok görme!.”
İsrail’in bugün Gazze’ye yaptığı saldırılar yeni değil. İsrail terörü bu topraklarda 65 yıldır devam ediyor. 1949 yılında kurulan İsrail, sistematik bir şekilde Filistin topraklarına yerleşmiştir. Filistinlilere ait evleri gasp eden terör devleti İsrail, evlerini terk etmeyen Filistinlilerin üzerine yıkarak insanlık suçu işlemekten de çekinmemiştir. Ama ne gariptir ki; İsrail 65 yıldır Filistinlilerin evlerini yıkarken, çocukları, kadınları, gençleri ve kendini savunamayacak ihtiyar ve hastaları dahi öldürürken dünya hep İsrail’in kendini savunma hakkı olduğundan dem vurdu. Oysa İsrail’in yaptığı savunma hakkını kullanmak değil, katliamdır. İsrail’in yaptığı, sistemli bir şekilde bir milleti evinden, toprağından ve ülkesinden çıkartmaktır. İsrailli 3 genç kaybolduğunda, üzüntülerini belirten dünya liderlerinin, İsrail’in şehit ettiği 400’den fazla masum Filistinli karşısında bile hala İsrail’in kendini savunma hakkından bahsetmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bu nasıl bir haktır. Evleri yık, çocukları öldür, gençleri hapset, Gazze’nin etrafını duvarla çevir. Hiçbir devletin sahilde top oynayan çocukları donanmayla katletmek gibi bir savunma hakkı yoktur.
Bu Siyonist terör devletinin bir kadın milletvekili kalkıp diyor ki: “Bütün Filistinli Anneleri öldürmeli.” Bu ne demektir. Bu soykırım çağrısı demektir. Bu anlayışta bir yaklaşımı Hitler bile Yahudilere yapmadı. İsraillin Siyonist anlayışı Hitlerin Faşizan anlayışının önüne geçmiştir. Bu sapkın düşüncelerini “Müslüman kadının karnına ateş et, bir kurşun ile iki can” diye hazırlattıkları tişörtler giyerek gerçek yüzlerini gösterebiliyorlar. Ama dünya hala bu zalimliği, soykırıma varan katliamları sadece seyrediyor. Siyonist İsrail ordusunun saldırılarında Gazze de sivil Filistinli insanların öldürülmesini, kuruldukları yüksek tepelerden ellerindeki dürbünlerle keyifle izleyen anlayışın insanlıkla hiçbir alakası olamaz.
Filistin, sadece Gazze’den ibaret değil elbette. Hz Ömer’in, Selahattin Eyyubi’nin şehri Kudüs’ü de, Peygamber Efendimizin İsra ve Miraç yolculuğundaki durağı Mescidi Aksa’yı da unutmadık. Bunu da özellikle belirtmek isterim.
İsrail’in tüm Filistin topraklarında yürüttüğü katliamlara dünyanın ses çıkartmaması anlaşılır bir tutum değildir. Bütün dünya sussa da biz susamayız. Biz İsrail’in yaptığı katliamlara sessiz kalamayız. İsrail, Gazze’ye yaptığı insanlık dışı saldırıları bir an önce sonlandırmalı ve uyguladığı bu terörden vazgeçmelidir.
Uluslararası basın kuruluşları, Gazze’de öldürülen çocukları görmeyip, dünyaya güya korkmuş İsrailli çocuk görüntüsü yayınlayarak dünya kamuoyunu yanıltıyorlar. Zalimi mazlum, mazlumu zalim gibi gösteren yayın yaparak İsrail’in katliamlarına ortak olan zalimliği lanetliyorum.
Türkiye ve dünyada İsrail’in katliamlarına sessiz kalmayan vicdan sahibi ve duyarlı insanları tebrik ediyorum. Zulme karşı durmak ve mazlumların acılarını yüreğinde hissetmek insanlıktır. Ey dünya bu kadarcık insanlığı kendine çok görme!.”
Editör
Son Güncelleme: 21.07.2014 02:08
