Erzurum Sivil Toplum Platformu (ESTP) tarafından organize edilen yürüyüş, Narmanlı Camisi önünde başlayarak Havuzbaşı Kent Meydanında sona erdi.
Erzurum Sivil Toplum Platformu, Peygambere Saygı ve Zulme Lanet yürüyüşü gerçekleştirdi. İlçelerden de yoğun katılımın olduğu etkinlik çerçevesinde Narmanlı Camisi önünde saat 12.00’de başlayan program, Havuzbaşı Kent Meydanı’na kadar sürdü. Yürüyüşün ardından burada kurulan platformda konuşmalar yapılarak Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulunuldu.
ESTP Başkanı Mustafa Güvenli, “Hiç kimse, hiçbir zümre, hiçbir millet ve hiçbir ülke Peygamberimize dil uzatamaz, onunla 'haşa' alay edemez, dil uzatamaz. Bunun kesinlikle mümkün olmayacağını tüm dünyaya inşallah Erzurum’daki yürüyüşümüzle gösterdik” diye konuştu.
DOĞU TÜRKİSTAN İÇİN DUA
“Peygambere Saygı” yürüyüşü programı kapsamında ayrıca zulüm altındaki Müslümanlara da dikkat çekilerek, özellikle de Çin zulmü altında inim inim inleyen Doğu Türkistan’daki Uygurlar için kamuoyunda bir farkındalık oluşturmaya çalışıldığı belirtildi.
Düzenlenen yürüyüşe AK Parti Erzurum Milletvekilleri Cengiz Yavilioğlu, Adnan Yılmaz ve Muhyettin Aksak da katıldı.
GÜVENLİ: İKİYÜZLÜ, RİYAKÂR BATI BİLMELİDİR Kİ; İNANDIĞIMIZ DEĞERLERDEN, ESENLİK YURDU İSLAM’DAN VE ONUN PEYGAMBERİNDEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ
Erzurum Sivil Toplum Platformu (ESTP)’nca gerçekleştirilen Peygambere Saygı ve Zulme Lanet yürüyüşüne onbinlerce Erzurumlu destek verdi.
Narmanlı Camii önünde toplanan onbinlerce Erzurumlu ellerindeki dövizlerle sloganlar eşliğinde Havuzbaşı meydanına kadar yürüdü. Havuzbaşı meydanında basın açıklaması yapan ESTP Başkanı Mustafa Güvenli, Alemlere rahmet olarak gönderilen; önderimiz Hz. Muhammed’e hakaret eden “Charlie Hebdo” dergisine karşı silahlı bir eylem gerçekleştirildiğini ve 12 kişinin öldürüldüğünü anımsatarak, şunları kaydetti; “Bu saldırının arkasında İsrail var, ikiyüzlü batı var, haçlı zihniyeti var. Bu olayın tam da Fransa parlamentosunun Filistin’i devlet olarak tanımasına günler kala gerçekleşmiş olması manidardır. Her zamanki gibi katil cenazedeki yerini almıştır. Olaydan sonra Fransa bu kararını geri çekmiş, İsrail oyunu hedefine ulaşmıştır. Biz inanıyoruz ki… Allah’a ve Resulüne karşı savaş açanlar tarihi süreçte bütün alanlarda kaybetmişlerdir, kaybetmeye de mahkûmdurlar. İkiyüzlü, riyakâr batı bilmelidir ki; inandığımız değerlerden, esenlik yurdu İslam’dan ve onun Peygamberinden taviz vermeyeceğiz.
Rahmet ve barış önderi olan sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed’e yapılan bu çirkin saldırılar, yeryüzünü sömüren “tek dişi kalmış canavar”a karşı; barış, kardeşlik, merhamet, erdem ile duruşumuzu değiştiremeyecek, lanetimiz ise onların üzerine olacaktır. Çünkü onlar dünyayı biz ise ebedi alemi seviyoruz, Çünkü biz “Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer iman etmişseniz, en üstün olan sizsiniz” ayetine inanıyoruz. Çünkü biz ensarız, muhaciriz, Çünkü biz Mekke’yiz, Medine’yiz, Kudüs’üz Çünkü biz, Kahire’yiz, Bağdat’ız, Gazze’yiz, Urumçi’yiz, Çünkü biz Doğu Türkistan’ız, Uygur’uz, Çünkü biz İstanbul’uz, Diyarbakır’ız, Erzurum’uz, Çünkü biz Selahaddin’iz, Selçuklu’yuz, Osmanlı’yız... Çünkü biz tarihin kendisiyiz, Çünkü biz Müslümanız ve bütün Müslümanların kardeşiyiz, Çünkü biz Muhammed Aleyhisselam’ın ümmetiyiz. Yolu yolumuz olan; canımızdan, malımızdan ve her şeyimizden daha çok sevdiğimiz Peygamberimize yapılan saldırıları lanetle ve nefretle kınıyoruz. O'nun davası ümmetin davasıdır, O’nun mesajı ümmetin sahipliğindedir. Peygamberin onuru bizim onurumuzdur. Biz biliyoruz ki… Yeryüzünü tam yüzyıldır kan ve vahşet arenasına çeviren batının şiddet kronolojisi oldukça kabarık ve bir o kadar da iğrençtir. Nerede bir katliam varsa orada bunların elleri, nerede bir küfür varsa orada bunların dilleri işin içindedir.
ÇİN’DE, UYGUR TÜRKLERİNE “RABBİM ALLAH’TIR” DEDİKLERİ İÇİN YAPILAN ZULMÜ GÖRMEZDEN GELMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR
Bütün zamanların önderinin buyruğu ile baktığımızda, bugün başka bir coğrafyada, Müslümanların tecrit edildiği Çin’de, Uygur Türklerine “Rabbim Allah’tır” dedikleri için yapılan zulmü görmezden gelmek mümkün değildir. Sadece İslâmı yaşamak isteyen ümmetin bir parçası olan bu kardeşlerimiz; tıpkı Filistin’de, Irak’ta, Afganistan’da, Çeçenistan’da olduğu gibi terörist ilan edilmektedirler. Kur’an okuduğu için hapsedilen, namaz kıldığı için katledilen, dünya kamuoyundan gizlenerek asimile edilmeye çalışılan Uygur Türkleri’ne yapılan sistematik zülmu şiddetle kınıyoruz.
Buradan bütün Erzurum’a, Türkiye’ye; Müslümanların yaşadığı bütün coğrafyalara sesleniyoruz. Çin mallarını almayın ve bunu herkese anlatın! Bütün Türkiye’yi, Bütün İslam Dünyası’nı, Bütün Türk Cumhuriyetleri’ni, Dünyada “ben insanım” diyen herkesi ve bütün dünyayı Çin mallarını boykota çağırıyoruz. Bırakın Çin malı almayı, Çin malı satan mağazalardan alışveriş dahi yapmayın diyoruz. Yeryüzünü sömürenlere karşı verilecek en güzel mücadelelerden birisi de budur.”
Editör
Son Güncelleme: 01.02.2015 13:30
