Pandemi döneminden önce maske kaç liraydı?

Sudan ucuzdu…

Peki, pandemi döneminde ne oldu?

Tavan yaptı…

Çünkü yoğun talep öylesine iştahını kabarttı ki malum çevrelerin; el kadar bez parçası üzerinden milyonlar adeta cukka edildi!

Sonra ne oldu?

Devlet işe el koydu ve maske fırsatçılığı sona erdi…

Şimdi!

Takdir edersiniz ki, fırsatçılık bir tek maskeyle sınırlı değil!

Şimdi de kredi fırsatçılığı başladı…

Üçü kamu, ikisi de finans katılım bankası olmak üzere beş finans kuruluşu düşük faizli kredi hamlesi başlatınca, ortalık yine harman yerine döndü resmen!

Konut fiyatları aldı başını yürüdü…

Otomobil fiyatları uçuşa geçti…

Hepsi için geçerli olmasa da, kimi müteahhit firmalar ya da ev sahipleri, öyle bir fiyat artışına imza attı ki; sanırsınız gâvur sütünden yoğurt yapma yarışına girdi mübarekler!

300 bin liralık ev bir anda oldu 400 bin lira…

70 bin liralık araba oldu 100 bin lira…

İyi de, neden?

Tabi, bu soruya iktisadi bir dil kullanmak suretiyle verilecek cevap, kuşkusuz “talep” olacaktır…

Ve fakat işin bir de ahlaki ve vicdani boyutu var!

Zira daha düne kadar 300 bin lira olan bir dairenin fiyatı bugün 400 bin liraya yükselmişse; -kimse kusura bakmasın- ama bunun adı da düpedüz ahlaksızlıktır!

Öyle ya!

Bir günde ya da bir haftada ne değişti de, konut fiyatları tırmanışa geçti?.. Şehre deniz mi geldi yoksa konutların altından petrol mü çıktı, ne oldu yani birden bire?..

Cevap yok, çünkü bu sorunun muhataplarının bu soruya cevap verebilecek karakterleri de yok…

Bu yüzden düşen sadece kredilerin faizi değil aslında!.. Faizlerle birlikte adamlık da düştü, dürüstlük de düştü, ahlak da düştü yüzü üstüne!

Anlayış belli:

“Ne götürsem kârdır!”

Elbette kendilerine sorsanız, “götürdükleri” en doğal haklarıdır onlar için ancak biz meseleye hiç de o gözle bakmıyoruz işte…

Çünkü çalmış oluyorlar!

Çünkü çırpmış oluyorlar!

Ve çünkü kanını emmiş oluyorlar ağlarına düşürdükleri her bir insanın…

Bakınız!

İki gündür beşik gibi sallanıyor, her zelzelede betimizi benzimizi sarartıyoruz hep beraber…

Sonra da niyaz ediyoruz ki:

“Allah’ım sen afetinden bizleri muhafaza et!”

Çok ilginçtir!

Başımıza gelen onca musibete rağmen hiçbirimiz kalkıp da, kendi kendimizi sorgulama ihtiyacı bile hissetmiyoruz…

Zira o kadar meşgulüz ki; “götürmekten” buna zaman bile bulamıyoruz galiba!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.