Keçiörengücü maçı geride kaldı; sadece Ankara temsilcisine değil, aynı zamanda hakeme karşı da oynayan Erzurumspor’da, Adanapor maçı hazırlıkları ise devam ediyor…

Sahi!

Hakem dedik de, şu Caner Ak’la ilgili olarak hangi adımların atıldığını merak etmiyor değiliz hani!

Mesela maçtan sonra yönetim harekete geçti mi, geçtiyse neler yaptı?

İlgili kurullara/kurumlara resmi bir tepki gösterildi mi?

Öyle ya!

Erzurumspor, bu maçı kaybetmiş olsaydı ve hakemden dert yansaydı; belki itibar edilmezdi itirazlarına ama durum bunun tam tersiydi…

Düşünsenize!

Hem maçı kazanacaksınız, hem de maçın hakemine itiraz edeceksiniz; dolayısıyla dikkate alınmak için fevkalade müsait bir ortam oluşmuştu Erzurum’da…

Peki, gereği yapıldı mı?

(???)

Şu ana kadar bildiğimiz tek şey; bu hususta bazı yöneticilerin sadece sosyal medya hesaplarından veryansın etmiş oldukları…

Ötesi?

Ötesi yok galiba…

Yahut varsa da, kamuoyunun bundan haberi yok!

*

Erzurumspor’un önünde zor bir deplasman var; Adanaspor…

Geçtiğimiz hafta ADS’ye 4-1’lik skorla mağlup olan turuncu beyazlılar, kaybettikleri 3 puanın acısını çıkarmak için kuşkusuz Dadaş’a bileniyorlar…

Çünkü puana ihtiyaçları var…

Bitmedi…

Bu maçın ardından Erzurumspor’un karşılaşacağı bir diğer takım ise, Bursaspor…

Onlar da tıpkı Dadaş gibi zirveye oynuyor ve haliyle bu maçı koparmak için ellerinden geleni yapacaklar…

Erzurumspor’a gelince:

Kötü futbol oynuyor, bu bir!

İkincisi: teknik ve taktiksel hatalar yüzünden çok kolay puan kaybedebiliyor; tıpkı İstanbulspor ve Boluspor maçlarında olduğu gibi…

Ve üç:

Takımdaki forvet sorunu çözümsüz kalmakla birlikte “Demokles’in Kılıcı” ise, defansın üzerinde sürekli sallanıp duruyor!

Maazallah!

Bu zor süreçte muhtemel kart cezaları ya da en ufak bir sakatlık, takımdaki savunma sistemini bir anda çökertir ki; bu sorun değil Merthan’la, Merthan’ın ağa babası bile gelse çözülemez!

*

Pekii!

Bu sorunlar biliniyor muydu?

Biliniyordu…

Forvete ve stopere duyulan ihtiyacı üstelik sadece bizler de değil, herkes dile getiriyor muydu?

Evet, getiriyordu…

Sonuç?

Sonuç ortada:

Yönetim, ayağına 6 aydır top değmemiş bir forvet almayı çok daha uygun gördüğü gibi, koskoca ikinci yarıyı Pote ve Oltan’a ipotek etti…

Yetmedi…

Savunmada duyulan ihtiyaca ise, dönüp hiç bakmadı bile…

Şimdi!

Sürekli oyuncu grubu ve Erkan Sözeri’yi eleştiriyoruz ya hani!

Bundan sonraki süreçte; yani yukarıda tespit ettiğimiz “sorunlar” yüzünden problem yaşamaya devam edersek eğer…

O zaman kimi eleştireceğiz peki?

Takım otobüsünün şoförü Fiko Baba’yı mı yoksa?

Güldünüz, öyle değil mi?

O halde gülümseyin, çekiyoruz!

Zira…

Korktuğumuz başımıza gelir de, karşımıza hüsran dolu bir fotoğraf çıkarsa şayet; bilinsin ki her karesinden en az Erkan Sözeri ve topçular kadar, Hüseyin Üneş ve yönetimi de sorumlu olacaktır…

İki kere iki, eşittir dört!

*

Konuyla hiç mi hiç ilgisi olmasa da, bugüne bir fıkrayla nokta koyalım bari!

Nasreddin Hoca’nın evine gece hırsız girer, evde ne var ne yok götürür… Sabahleyin komşuları toplanır ve başlarlar hocaya sorudur ki sormaya:

- Hocam, kapıyı açık mı bıraktın yoksa?..

- Hocam, şu eski pencereleri değiştir diye sana kaç defa söyledik…

- Bir köpek alsaydın, böyle olur muydu?..

- Hocam, o kadar sesi duymayacak kadar nasıl derin uyudun?..

Nihayet Hoca dayanamaz ve:

-Yahu efendiler!.. İyi güzel, hoş da… Hırsızın hiç mi kabahati yok?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.