Sadece küçük bir bölümünü işlediğim, devlet zihniyetini birisi yazacak olsa kim bilir kaç kitapta devlet zihniyetin ancak anlatabilirdi!
Devletin beğenmediğimiz şımarık ve boş vermiş zihniyetini oluşturan devletin memurları mıdır, devletin boş vermişliği midir, devlet memurlarına eksik gedik zihniyeti bulaştıran?
Her halükarda ortada bir sistem ve disiplin ve motivasyonu yanlış anlamak yatmaktadır.
İlk sorun bence sistem, daha sonra disiplin.
Sistem çalışmıyorsa; disiplin ve motivasyon sorumlu olsa ne olur?
Devlete ait bir bankaya girdim ve bir memurun iki dakikada yapabileceği bir iş için yirmi beş dakika bekledim. Müşteri temsilcisi için sıram geldi ve başkasına yönlendirdi, o da başkasına.
Son gittiğim üçüncü memur evraka baktı ve bana: “aslında benim görevim değil ama size yardımcı olmak adına işinizi yapıyım” dedi.
Ben de: “Ben işin kimin tarafından yapıldığına değil, işimin yapılıp yapılmadığıyla ve yapılış şekliyle ilgileniyorum, kimin yaptığı önemli değil” dedim.
Çalışan memur bana ekstra bir iş yapmadı sonuçta, ama işim görülmüş oldu!
Bu hatıram belki size çok önemsiz gibi gelebilir, ancak özel şirket ruhunu ve iş anlayışını iyi bilen birisi olarak bana çok garip geldi.
Sıkıntı zihniyette dedim, kendime.
Yanlış sistemler,  zihniyetleri yanlış oluşturmuşlar!
Memur işini yapsa da yapmasa da hele siyasi bir dayanağı veya arkasında yaslanabileceği sokak jargonu deyimiyle bir dayısı varsa, hele siyasi dayanağı varsa o zaman gelecek kaygısı yaşamadan kendi yapması gereken bir işi savsaklayabiliyor, başkasına havale edebiliyor.
Ne yazık işini yapmayan memura! Ve vah başına ki; ağzı dili olmayan ve hakkını aramasını bilmeyen, daha doğrusu hakkını bilmeyen, bilemeyen vatandaşımıza!
Her işlemeyen iş için vatandaş arasından“sanki devlet kapısı” tabiri kullanmak modası devletin boş vermişlik zihniyetinden dolayı ortaya çıkmıştır. Sorun; memurun kendisini garantide görmesidir!
Devlet zihniyetinin vatandaştan vergi almak ve ceza yazıp tahsil etmek dışında pek çalışan bir sahasını bilmiyorum, şahit olmadım.
Karikatürlere malzeme olan “bugün git yarın gel” veya “mevzuat” aslında kişiye göre işleyen bir rezalettir.
Devlet dairelerinde bu asırda olmaması gereken bir durum soğuk yüz ve tanıdıklığa göre davranma lüksüdür.
 
TRT Nerede?
Şehirlerarası yolculuk yaparken insanların neden CD veya kaset dinlemelerinin sebebi, radyonun efektif olmamasıdır.
Birçok bölgede TRT dinleme şansınız bulunmamaktadır.
Mesela; Akdeniz’de trafikte seyrediyorsanız; Kıbrıs Türk Cumhuriyeti veya Kıbrıs Rum Cumhuriyetleri’nin radyolarını dinleyebilirsiniz.
Mesela; Kars, Ardahan, Iğdır’da seyrediyorsanız, Ermenistan, Azerbaycan ve hatta İran’ı, Irak’ı dinleyebilirisiniz, ama TRT’yi dinleyemezsiniz!
Şehirlere yaklaştığınızda özel radyoları dinleyebilirsiniz!
Ama TRT’yi iki şehre uzak bir mesafeden dinleyemezsiniz.
TRT sadece kendisini metheder.
Kendisine ödüller verir.
Ama siz TRT dinleyemezsiniz.
Seyir esnasında birçok yerde yol kenarlarına dikilmiş TRT FM istasyonlarının frekanslarını görürsünüz, araç kullanırken durup istasyon arama şansınız yoktur. Ya yanınızda bir refakatçiniz olacak ya da radyonuzu kapatıp yola devam edeceksiniz!
Ama TRT kendisini metheder; büyük harflerle elbette. 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Mustafa ERTEK 2014-10-18 01:09:03

değerli dostum iki hususu belirtmek istedim. biri memurun"sistem kabul etmiyor" mazereti ki hiç mantığım almaz. mübarek memur hep sistemin dışındadır. i̇kincisi güzel bir durum ağrı erzurum arası trt fm çoğu yerde çeker. selam ve saygılar