Adamın biri o kadar dindar, o kadar dindarmış ki; beş vakit üzerine beş de ekler namazını kılarmış, orucunu bir ay değil, on iki ay tutarmış, kimse kendinin yüzüne bakmadığı için, o da kimsenin yüzüne haramdır, diye bakmazmış; içki içmez, içkili yererin önünden geçmezmiş ve öldüğünde cennetteki köşkünü ve hurileri düşlermiş. Ve de asla tarikat şeyhinin emrinden çıkmazmış! Ayrıca, yanmaz kefeni ile cennete götürecek terliklerini çoktan aldığını da herkes biliyormuş.

Birgün huşu içinde dağ bayır gezinirken uçurumun ucundaki taşa ayağı takılmış ve uçurumdan aşağı düşerken bir ağaç dalına tutunmuş; ama dal ince, her an kırılması ve adamın uçurumdan aşağı uçması an meselesiymiş.

V adam bağırmaya başlamış.

"İmdaaat, kimse yok mu?"

Dağ başı, uçurum kenarı, kim olabilir ki!

Bağırarak imdat istediğinde, kayıplardan müthiş bir ses yükselmiş.

"Evladım, bırak kendini, cennette senin köşkün hazır!"

Adam duymamazlıktan gelerek, tekrar ünlemiş.

"İmdat, Allah rızası için kurtarın beni, kimse yok mu!?"

Yine aynı ses kulaklarında çınlamış.

"Evladım bırak kendini, ben senin şeyhinim, cennette köşkün de hazır huriler de!"

Tutunduğu dal kırılmak üzereyken adam bir kez daha çığlık atarcasına bağırmış.

"İmdaat, başka kimse yok mu!"

..

Bu uydurma günümüze çok uygun düşüyor değil mi?

Şu korona denilen virüsün zillisi piyasaya çıktı çıkalı, cemaat ve tarikat şeylerini; tekkelerini, kurslarını; derslerini, seslerini duyan var mı?

Olmaz, çünkü en başta onlar bilime sarıldı!

El, etek öptürmek de mektepler gibi ertelendi.

Kendilerine gelince can kıymetli oluyor elbet!

Öyle ki; adam evdeki halısını bile on günde bir halı yıkamaya gönderiyor. Çünkü, biliyor ki salt sosyal yaşamdaki mesafe ve el yıkama yeterli değil, dışarıdan gelen birinin taşıdığı virüs halılarda bile bulunuyor.

Kederli de olsa kadere bakın siz!

Bir virüs, birilerine öyle bir ders veriyor ki; Mekke'yi, tekkeleri kapattırarak, buralar ticaret ve kâr yeri değil; camileri, havraları, kiliseleri bile kapattırarak, buralara siyaseti değil, sokacaksanız bilimi sokun, diyor olmalı!

Sadece bu mu?

Kapitalizmi kutsal inanca ; kutsal inancı da kapitalizme çevirenlere de bir dersin olduğunu anlamamız için düşünce çıtamızı çok da yükseltmeye hiç gerek yok!

Biliriz ki her şey Allah'tan gelir. Yaradan'ın sopası da virüs ve benzer felaketler olmalı!

Bakın işte, tüm dünya gözünü ve kulağını kilisenin papazına, caminin imamına değil, bilime çevirmiş, perişan olmamak için pür dikkat izliyor.

Bundan büyük ders mi olur yani!

Avrupa'da birçok ülke bu belayla mücadele ederken, devlet yöneticilerinin halklarına gerekli maddi yardımı yaptığını bilmeyen, duymayan kalmadı.

Bunlar kapitalist ülkeler; şu bilinmeli ki virüs sorununu atlattıktan sonra kapitalizm bu kıyaklarını yine halklarından bir şekilde geri alacaklardır.

Bizleri yönetenler de ellerinden ve imkânlar dahilinde bir şeyler yapmaya alışıyor elbet. Bizler de aynı ölçüde bunun faturasını ödeyeceğiz.

Hele bir şu virüs sıkıntısı geçsin, o zaman göreceğiz.

Olsun!

Bizim kültürümüz vatanı "ana" bilmiş, devlete de "baba" demiş. Böyle bir imgeleme sanıyorum hiç bir kültürde yoktur.

Anası için can vermeyen evlat olmayacağı gibi, evlatlarını koruyup, kollayacak babanın da var olduğuna inanmak gerek!

"Tedbir bizden, takdir Allah'tan!" Doğrudur; ama herkesin aynı tedbiri alma imkânı yoksa, sistemde bir sorun var demektir.

O zaman başta baba olmak üzere, tüm evlatlar oturup derin derin düşünmelidir.

Küreselleşme adı altında dayatılan kapitalizm ve "Ilımlı İslam" yutturmasıyla geldiğimiz noktayı göremiyor isek tüm olumsuzluklar hakkımızdır haksızlığa tapan bizlerin.

Ve birgün "başka kimse yok mu," diye ünlediğimizde, "hayatta en hakiki yol ilimdir," diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün "buradayım," sesiyle umutlanacağız.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.