Gazetecilik mesleğinde ister alaylı, ister mektepli olun, ustanızda ya da hocalarınızdan ilk öğreneceğiniz, "haber tarafsız, yorum hürdür," ilkesidir.

Kaleminizi elinize aldığınızda, ağzınıza hapsettiğiniz dilinizi özgür bıraktığınızda, iki gözünüzü ve iki kulağınızı açtığınızda, yapacağınız haberi ya da paylaşacağınız yorumu tartacak tek bir terazi vardır, o da vicdanınızdır!

Dün tarafsız olarak övgüler dizdiğiniz bir siyasi kimliği ya da bir kurumu, gün gelir yine tarafsız olarak eleştirdiğinizde aynı kişiler ve de aynı kurumlar tarafından siz de eleştirilebilirsiniz.

Olsun! Bu da doğal sayılmalı.

Önemli olan kamu görevi olarak da bilinen gazetecilik işinde, haberleriniz ve yorumlarınızla halkın gözünde güvenilir olduğunuzun bilinmesidir.

Bunun tek yolu da, kendi dünya görüşünüzü kendinizde saklayarak olayları ve düşüncelerinizi tarafsız olarak aktarmaktan geçer.

Benim yanlışlarıma kör ol, doğrularımı da dört gözle gör, diyen kurum ya da yetkili kişilere uyan ulusal medyadaki bazı kişilerin, bu gemide kaptan köşkünde olmaları, lüks kamaralarda kalmaları, onları halkın gözünde miçoluktan öteye götürmemiştir.

Gazetecinin görevi, gücün yanında olmak değil, sesini ulaştıramayanların sesi olmaktır.

Ulusal televizyonların ekranlarında doğruya "yanlış", yanlışa da "doğru" diyerek ahkâm kesenlerin toplumda bir karşılığı olduğunu düşünmek için, düşünme yeteneğinizin çürümeye başlamış olması gerek.

Eğer düşünme yeteneğinizi köreltirseniz, işte o zaman "güçlü olan haklıdır," anlayışına ister istemez teslim olmuşsunuz demektir.

olanlar, medyası ve diğer iletişim araçlarıyla sizi öyle bir hipnotize eder ki; asgari ücretin ve emekli maaşlarının çok olduğuna; çok olan sorunların ise yok olduğuna inanırsınız.

Hal böyleyken, paranın gücüne karşı çıkmak ilkesel olarak dünya görüşünüzle ilintili olabilir; ama ne olursa olsun, demokrasi ve adalet kavramı, sizde anlamını kaybetmemişse yine karşı çıkarsınız.

Demem o ki; birey olarak her hangi bir eylemi ya da söylemi onaylamanız da karşı çıkmanız da sizin demokratik hakkınızdır. Ancak gazeteciyseniz, doğruları ve gerçekleri aktarmakla yükümlü olduğunuzu da unutmamalısınız!

AK Parti'nin ülke genelinde ya da yerelde kendi kentimiz olan Erzurum'da Sayın Sekmen'le yaptığı olumlu hizmetleri görmeyelim mi yani! Veya olumsuz kararlarını eleştirmeyelim mi?

Ülke genelinde muhalefet partisi olan CHP'nin olumlu söylemlerine kim karşı çıkabilir ki!

Erzurum'da AK Parti'nin en güçlü muhalefeti olan İYİ Parti'nin doğrularını alkışlarken, yanlışlarını söylemez isek tarafsız olduğumuzu nasıl iddia edebiliriz!

Asıl olan salt siyasette değil hayatın her alanında gerçekçi olmaktır. Bu gerçekler ışığında doğruluğuna inandığınız fikrinizi açıkça söylemektir.

Bir köşe yazarının etki alanı zerre kadar da olsa, bildiklerini ve doğruları aktarmasıyla en azından kendine karşı dürüst olduğuna inananlardanım.

Doğruları söylemek de eleştiri alabilir; olsun, bizim doğru bildiklerimiz yanlış da olabilir, biz de doğru bildiğimiz yanlışlarımızı düzeltmeye çalışırız. Bu yalnız gazeteci tayfasından olanlar için değil, her birey, her parti yöneticisi ve her kurum için böyle olmalıdır.

..

Ve AK Parti'den çıkan "Gelecek Partisi" siyaset alanına kendilerine göre iddialı bir şekilde geldi.

Genel Başkanlarının Stratejik derinliği ile Suriye derinliğine girdiğimizi biliyoruz. Türkiye genelindeki durumlarını medyanın "ağa" takımı elbet değerlendirecektir. (Ancak, şunu da unutmamak gerekir ki; yamalı stratejinin sonucunda ülkemize beş milyona yakın Suriyeli yerleşti. Ve buna gösterilen tepki öyle kolay göğüslenecek gibi de değil. Seçmen de bu konuda çok seçici olacaktır. Yani bir yetkili ya da bir parti ne kadar allanıp pullansa da yaptıkları yapacaklarının öncüsüdür.)

Biz de kentimizdeki durumlarına bakarak öngörülerimizi ve düşüncelerimizi elimizden geldiğince paylaşmaya çalışacağız.

Hele bir yol, örgütlerini kursunlar, il başkanı kim olacak bir görelim, halktaki tepkiyi ölçelim, ondan sonra da diyeceğimizi deriz gayrı!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.