Sahasında oynadığı kötü oyun ve aldığı mağlubiyetlerden sonra Büyükşehir Belediyesi Erzurumspor’un Van Büyükşehir Belediyespor maçına Erzurumlu futbolseverlerin ve taraftarların ilgisi çok azdı. Açık tribünlerde bin iki bin seyirci ancak vardı. Erzurumlu taraftarların sadece maçın başında takımlarını destekleyici tezahürat yapmak gibi kötü bir alışkanlığı var. Çok özel, önemli ve hayati maçlar dışında taraftar tezahüratını maalesef maç boyunca sürdüremiyor. Takımlarını desteklemekten çok hakemin ve sahadaki futbolcuların kritiğini yapıyorlar. Organize olup şarkılar söyleyen ve tezahürat atan bir grup dışında maçı izlemeye gelen her bir dadaş oldukça ağır takılıyor. Bu toprakların geninde var bu. Belki de eğlenmeyi hafiflik olarak değerlendiren dip kültürümüzün ve kolektif iş yapmayı, organize olmayı beceremeyişimizin stadyuma izdüşümüdür bu hal.
Bu “Ağır ol molla desinler!”de en iyi ifadesini bulan “desinler için yaşamak” anlayışını “Güzeller bezenmiş toya giderler!” türkümüzde de görmek mümkün. Türkünün mısralarında, kelime ve hecelerinde Erzurum insanının karakteristik özelliklerinden şifreler vardır, çözene.
Güzeller bezenmiş toya giderler / Sizlere emanet yar oynamasın / Ben bülürem reca minnet ederler / Yengüllük edip ay balam tez oynamasın!
Aynı zamanda, halk irfanında ölçülü olmak şeklinde de yorumlanabilir bu türkünün sözleri. Evet, bilinçaltında yer etmiş ölçülü ve ağır olma, “desinler”den çekinme anlayışı, maçlarda sadece oyun başında ve gollerden sonra yine çok kısa süreli sevinç ve tezahürat gösterisi biçiminde tezahür ediyor.
Gelelim maça;
Büyükşehir Belediyesi Erzurumspor, Van Büyükşehir Belediyespor’u 4-0 gibi net bir skorla mağlup etti. Bu skor, önceki haftalar sahasında iyi sonuçlar alamayan Erzurumspor’a ciddi bir moral oldu.
Son söyleyeceğimi baştan ifade edeyim. Değerli okurlarım dört gol sizi yanıltmasın, Erzurumspor’un grubunun en zayıf takımlarından Vanspor önünde ortaya koyduğu futbol beni tatmin etmedi. Futbolda bazen çok iyi oynar gol atamazsınız, bazen iyi oynamadan goller bulursunuz.
Erzurumspor teknik ve taktik açıdan iyi organize olan, oyunu rakip sahaya taşıyan takım görüntüsünden uzaktı. Bilhassa orta sahanın göbeği ve defansta bu sıkıntı açıkça görülüyor. Pas yapmada zorluk çekiyor Erzurumsporlu futbolcular. Daha önceki maçları izlemediğim için bir maçlık gözlemle bu durumun futbolcular üzerindeki “kendi sahasında maç kazanamama stresinden” kaynaklanmış olabileceğini düşündüm. İyi organize olamayan takımda çok iyi olan bir şey vardı: Futbolcuların isteği ve mücadelesi.
İyi pas yapamayan takım maç boyunca uzun paslarla kanatlardan ataklar yapmaya çalıştı. İlk yarı Erzurumspor’un gol dışında pek pozisyonu yoktu. İlk yarıda daha iyi pas yapan ve özgüvenle oynayan takım Vanspor’du. Erzurumspor ikinci yarıya presle başladı. Vansporlu futbolcuların hücuma çıkarken yaptıkları pas hatalarını değerlendiren Erzurumspor uzun toplarla Deniz, Yasin ve Sefer’le Vanspor kalesinde pozisyonlar buldu. Erzurumspor’un attığı gollerin üçü bu pozisyonlarla geldi.
Sakatlanıp 72.dakikada yerini Aykut’a bırakana kadar sahanın en iyilerinden biri kuşkusuz Deniz’di. İlk golün pasını verip ikinci golü atan Deniz. Takımda futbol zekâsıyla, centilmenliğiyle, çalışkanlığıyla en beğendiğim futbolcu Sefer oldu. Erzurumspor’un ataklarının hemen hepsinde takımın sağ kanadında bir ileri bir geri koşan Sefer vardı. Hele 85.dakikada Mikail’in yine orta sahadan attığı uzun topu kontrol edişi ve gol yapışı mükemmeldi. Emre’nin sakatlanmasından sonra onun yerine oyuna dahil olan Mikail, iyi mücadelesini 90.dakikada biraz da Vansporlu futbolcuların baraj hatasından da yararlanarak güzel bir frikik golüyle süsledi.
Erzurumspor kalecisi Anıl yan toplarda hiç hata yapmadı. Bilhassa maçın 77.dakikasında Baran’ın karşı karşıya pozisyonunda uçarak gole izin vermemesi harikaydı. Daha çok Fenerbahçeli Volkan’dan aşina olduğumuz fotomuhabirlere poz verircesine bir refleks ve uçuş. Kalecimiz Anıl gibi soğukkanlı duruşu ve yumuşak bilekleriyle Cebrail’i de beğendiğimi söylemeliyim.
Kaptan Fatih çok acemi gözüktü. Rakibi kendisine daha yaklaşmadan ayakları birbirine dolaşan dağınık bir görüntü çizdi. Defansımız iyi değil, topu oyuna sokmada sıkıntı çektiği gibi zayıf rakibi karşısında zaman zaman panik yaşadı. Vanspor’da defansta Medeni, orta sahada Osman ve forvetteki Anıl keşke Erzurumspor kadrosunda olsalardı dediğim iyi futbolcular.
Erzurumspor kontraatak takımı vesselam.
Bu sezon iç sahada Ayvalık Belediyespor ve Sakaryaspor’a yenilen, Balçova Yaşamspor’la da berabere kalıp üç maçta bir gol ve bir puan alan takımın deplasmanda ligde ve kupada (Kayseri Şekerspor, Sandıklıspor,Arsinspor ve Antalyaspor) daha çok gol atıp galibiyetler alması, acaba Taşkın Hoca’ya takımı böyle oynatması gerektiğini mi düşündürdü?
Kendi sahasında Vanspor gibi zayıf takımın karşısında bile ancak kontrataklarla sonuca gitme anlayışı, organize atak geliştirememesi 4-0’lık skora rağmen Erzurumspor’la ilgili ileriye dönük endişelenmeme neden oldu. Altını çizerek bir daha ifade edeyim ki futbolcuların mücadelesi ve kanatlardaki oyuncuların çabası bilhassa alkışlanacak hareketlerdi. Orta sahada pas yapmaya başladığında, defanstan sakin ve akıllı çıkışlar yaptığında Erzurumspor daha iyi bir takım olacaktır.
Sayamadım ama 7 veya 8 sarı kart göstermesine rağmen hakemi iyi niyetli ve başarılı buldum. Erzurumsporlu futbolcuların taca çıkan topa bile itiraz etmelerini anlamış değilim. Sarı kartların çoğu hakeme itirazdan geldi.
Birbirinden güzel dört golle gelen üç puan şimdilik Büyükşehir Belediyesi Erzurumspor’a ve taraftara moral oldu. Galibiyetten dolayı futbolcu ve teknik ekibi kutluyorum. İnşallah galibiyet serisi yakalarız artık.
Ofisimde bilgisayardan Kardelen TV’den izlediğim maçın anlatımını çok beğendim. Bu kadar profesyonel anlatım beklemiyordum, maçı bana biraz da akıcı Türkçesiyle maçı anlatan Adem Gültekin kardeşim izletti, desem yeridir.
Konunun uzmanlarının hoşgörüsüne sığınarak ilk defa bir maç yorumu yazdım. Hem de televizyondan izleyerek. Dolayısıyla sürç-i lisan eylediysem affola.
11-12 net gol pozisyonu buldu takımımız dün ki maçta